BIST 9.913
DOLAR 35,25
EURO 36,70
ALTIN 2.961,88
HABER /  GÜNCEL

Demirtaş Türkiye için şanstır

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Selahattin Demirtaş’ın cumhurbaşkanı adayı olmasının Türkiye için bi...

Abone ol

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Selahattin Demirtaş’ın cumhurbaşkanı adayı olmasının Türkiye için bir şans olduğunu belirtti.
HDP Milletvekili Kürkçü, Cumhurbaşkanı Adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın yarın Mersin’de gerçekleştireceği miting öncesinde Parti Meclisi Üyesi Nihat Akdoğan ve Mersin İl Başkanı Müslüm Tank ile birlikte HDP il binasında basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanlığı seçimini bir yanıyla çok önemsediklerini, öte yandan böyle bir seçimin gerekliliğini de kuşkuyla karşıladıklarını belirten Kürkçü, “Halk cumhurbaşkanını seçiyor kıyameti içindeyiz ama aslında bir cumhurbaşkanının şimdi sahip olduğu yetkilerle halk tarafından seçilmesinin ne gerekli olduğunu düşünüyoruz ne de bunun bir önemi olduğu kanaatindeyiz. Ancak bu bir yarıştır, önümüze açıldı. O yüzden biz hem cumhurbaşkanlığı düzenini eleştirmek hem de Türkiye’de demokrasi ve barış için mücadele eden güçlerin sahici bir seçeneğe sahip olması için bu seçime canla başla hazırlanıyoruz” diye konuştu.

“CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ İKİ ÇİZGİ ARASINDA GERÇEKLEŞECEK”
Cumhurbaşkanlığı seçiminin, var olan statükoyu sürdürmek ya da bunu değiştirmek için çaba gösteren 2 çizgi arasında gerçekleşeceğini savunan Kürkçü, HDP’nin zaten bu değişim mücadelesinin bir oyuncusu, bir kurucusu olarak devreye girdiğini ve bunun için kurulduğunu söyledi. HDP’nin, bütün gücüyle eş başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Demirtaş’ın arkasında olduğunu vurgulayan Kürkçü, “Ama sadece HDP’nin değil, Alevi kurumlarının ve kanaat önderlerinin, emekçi örgütlerinin, yurttaş topluluklarının, ekoloji ve çevre hareketlerinin sözcülerinin, vicdan özgürlüğü için mücadele edenlerin geniş çaplı bir desteğinin adayımızın arkasına dizildiği apaçık. Ötekilerin arkasında ise uluslararası güçler, Türkiye’de hükümeti ortadan yaran cemaat-milli görüş kapışmasının iki tarafı iki adayın arkasında ayrı ayrı dizilmiş durumdalar. Dolayısıyla AKP içindeki bir güç mücadelesi de cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendisini ifade edecek” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanlığı için sürdürülen mücadelenin belli politik tezlerin, belli politik arayışların ete kemiğe büründüğü bir fırsat olduğunu kaydeden Kürkçü, “Biz de bu fırsatı bu açıdan halklarımızın peşinde koştuğu barış ve demokratik değişim için bir imkan olarak değerlendiriyoruz” ifadesini kullandı.

“SEÇİMLER 1. TURDA BİTMEYECEK”
Seçimlerin birinci turda bitmeyeceğini düşünmek için meşru sebeplere sahip olduklarını, bunun da bir gerekçesi olduğunu belirten Kürkçü, şöyle devam etti:
“Tayyip Erdoğan rejiminin 12 yıldır Türkiye’ye dayattığı tekçilik ve keyfilik karşısında derin bir hoşnutsuzluk vardır. Ancak bu derin hoşnutsuzluğun ifadesi olabilecek olan bir ana muhalefet bloku adayı olmadığı için Halkların Demokratik Partisi’nin desteklediği Eş Başkanı Sayın Demirtaş’ın etrafında giderek artan bir ilgi ve destek birikimi oluşmaya başladı. Önümüzdeki 10 gün boyunca da bunun devam edeceğini düşünmek için pek çok sebebimiz var. O nedenle bizim için seçimlerin 2. turda sonuçlanması açısından 2. turun iki adayından birisinin bizim adayımız olması için çabamızı en çoğa çıkartacağız. Bu seçimin iki başat aday ve bir de usul gereği seçime katılan aday arasında geçeceğine dair bütün varsayımlar şu an itibariyle çökmüş durumdadır. Biz diğer iki adaydan daha az şansa sahip olarak bu seçim denklemi içerisine girmiş değiliz.”

“GENÇLİĞİN DİLİNDEN ANLAYAN BİR ADAY ŞANSTIR”
Demirtaş’ın cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılmasının ve burada başarılı olmasını istemelerinin en önemli nedeninin, Türkiye’deki hırsızlık düzenine biran önce son verme arzusu olduğunun altını çizen Kürkçü, şunları söyledi:
“En az bunun kadar barışın gerçekleşmesi temel arzumuzdur. Bu seçimleri kazanmamızın bizim açımızdan en önemli gerekçesi budur. Gençliğin ve gençlerin hem dili olan hem onların dilinden anlayabilen bir aday, nüfusunun yüzde 75’i 35 yaş altında olan bir ülke için bir şans, bir nimet olduğunu söyleyebiliriz. Hayatı boyunca hiçbir zaman parayla ve ona hakim olarak ilişki kurmuş olmayan, paradan puldan anlamayan olumsuz manada, bunun ticaretini yapmayan ama paranın önünde yok olmak üzere olan bir toplumun çoğunluğunun sesi olan bir adayın ortaya çıkmış olması toplumumuz için bir şanstır. Bir Kürt’ün Türkiye’nin yeniden kuruluşu ve bir ortak kuruluş için söz almasından daha önemli bir şey bence bu çağda yoktur ve bu ayırt edici önemin farkında olmamız gerekir. Kastım şudur; bir Türk’ün ‘vatanımız bölünmesin’ demesi bir şeydir, zaten bir Türk’ün genel olarak vatanın bölünmesini istemesi diye bir şey pek akla gelmez ama bir Kürt’ün, ‘Ben bu vatanda eşit haklı olarak sizlerle birlikte yaşamayı umduğum için bölünmeyi değil, ortaklığı talep ediyorum’ demesi, Türkiye’nin yeniden kurulması bakımından en önemli imkandır. Bu imkanı Türkiye görüyor ve değerlendiriyor.”

“SEÇİM KAMPANYASINDAN YÜZÜMÜZÜN AKIYLA ÇIKMAYA HAZIRLANIYORUZ”
Seçim kampanyasından yüzlerinin akıyla çıkmaya hazırlandıklarını da dile getiren Kürkçü, cumhurbaşkanlığı seçiminde eşit olmayan bir yarış sürdürdüklerini öne sürdü. Kürkçü, “Devlet ile bireyler, devlet ile halk toplulukları arasında bir seçimdir bu. O nedenle biz adayımızın bu eşitsizlikler ve imkansızlıklar karşısında dahi öngörülenden çok daha başarılı bir performans göstereceğini biliyoruz. Biz bu başarılı performansı Mersin’de de göstereceğiz. Burada çok yüksek başarı umuyoruz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri istedikleri gibi sonuçlanmamasının mücadelenin biteceği anlamına gelmediğini de belirten Kürkçü, “Türkiye’de asıl siyasi seçimler 2015 seçimleridir. O nedenle biz bu seçimi 2015 seçimlerinin bir provası olarak görüyoruz ve özgürlük, demokrasi, barış, eşitlik, kardeşlik çağrımızın ve halkın bize yönelttiği bu çağrının yankısı olan bu yeni yaşam çağrımızın genel bir kabul göreceği ümidiyle cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanıyoruz” dedi.
Kürkçü, Demirtaş’ın 2. tura kalmaması halinde partinin tavrının sorulması üzerine de, “Şüphesiz bu siyasi bir durum ve siyasi durum siyasi karar gerektirir. Bizim Parti Meclisimiz her halükarda 2. tur için 12 Ağustos’ta toplanacak. Dolayısıyla Parti Meclisimiz bu kararı alacaktır. Biz onu bağlayıcı, onu baskılayıcı bir beyanda bulunursak bu doğru olmaz. Fakat seçmenimizi doğru tanıyorsak eğer, biz seçmenimizi her iki aday lehine de ne yönlendirebiliriz ne de onlar bu yönlendirmeyi kabul ederler” yanıtını verdi.
(İHA)