Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, CHP ve MHP’yi eleştirerek, “8 Mayıs’ta çekilmeden sonra süreci baltalama...
Abone olBarış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, CHP ve MHP’yi eleştirerek, “8 Mayıs’ta çekilmeden sonra süreci baltalamak isteyenler olabilir. Bu nedenle herkes dikkatli ve duyarlı olmalıdır” dedi.
Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde halka seslenen BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, PKK’nın geri çekilme sürecine değinerek, “PKK’lılar Türkiye sınırlarını terk etmiş olacaklardır. 8 Mayıs’ta bu geri çekilme başladığında provokasyon yapmak isteyenler olabilir, çekilme sürecini baltalamak isteyenler olabilir, dağlarda şehirlerde her türlü provokasyon ihtimali olabilir. Buna karşı herkesin dikkatli ve duyarlı olması lazım. Ebetteki halkımızın da her yerde dikkatli olması lazım. Gözünüz kulağınız açık olması lazım. Bu süreçte sorumluluk elbette hükümettedir. Hükümet her türlü provokasyon girişimini önlemek durumundadır. Askeri operasyonlar ve siyasi operasyonlar, şehirlere yönelik provokasyon ihtimallerini hükümetin bertaraf etmesi, durdurması lazım. Yine de hükümet yeterli tedbir alamaz, bu girişimleri önleyemezse ortaya çıkacak en küçük provokasyonda görev ve sorumluluk halkın olacaktır. Tek bir askeri birlik bile geri çekilmekte olan PKK’lılara operasyon yapmaya kalkarsa biz yüz binlerle operasyon bölgesine yürüyeceğiz. Operasyonları biz durduracağız. AKP iktidarına çözüm için destek vermeye hazırız. Yeter ki Anayasa’da kapsamlı bir reform, kapsamlı bir demokratikleşme başlatılsın. Ama bu süreç heba edilirse, bir kez daha bu fırsat kaçırılırsa bütün bu olanlara yazık olur. Sayın Başbakan ‘bu baharı kışa çevirmeyelim’ diyor, katılıyoruz biz de. Gever’den sesleniyoruz. Gelin bu baharı kışa çevirmeyelim, bu baharı kalıcı kılalım. Onun da yolu özgürlük ve demokrasiyi artırmaktan geçer” dedi.
“PKK’LILARIN ÇIKMASI İKİ ÜÇ AY SÜRER”
Siyasi mücadeleyle taleplerini bir bir bütün dünyaya haykırarak bu meşru taleplerin Anayasa’da güvence altına alınmasını beklediklerini kaydeden Demirtaş, “Kürt halkının gasp edilen, çalınan haklarının iadesinin zamanı gelmiştir, geçmiştir bile. Sayın meclis başkanı neye dayanarak söylüyor bilmiyorum, ama PKK’lılar ‘zaten sınır dışına çıktılar’ diyor. Bir meclis başkanı olarak mutlaka bir bilgiye dayalı konuşuyordur ama bizim bildiğimiz Erzurum’dan Amanoslardan, Dersim’den PKK’lıların çıkması iki üç ay sürer. Bu geri çekilme süreci devam ederken barışın kalıcı hale gelmesi için demokratik adımların da atılması lazım” diye konuştu.
“KÜRT HALKINDAN ÖZÜR DİLEME BORCUNUZ VAR”
Çözüm sürecinde CHP ve MHP’nin tavrını eleştiren Demirtaş, “Birileri karşı çıkmayacak mı? çıkacak işte, Ankara’da kürsülerde bağırıp çağıranlar. Küçük gruplar halinde meydanlarda bu sürece ve barışa karşı çıkacaklar. Karşı çıkmasalardı şaşırırdım zaten. Onların ağzından şimdiye kadar barışa ve çözüme dair bir kelime çıkmadı ki bundan sonra çıksın. Ağızlarını küfürle açtılar hakaretle kapattılar. Bakın Cumhuriyet Halk Partisi kendine sosyal demokrat ana muhalefet partisi kimliğini yapıştırmıştır. Kürtler anadilinde eğitim yaptığında dediğinizde MHP’den daha fazla itiraz edenler de bunlardır. Bu nasıl bir sosyal demokratçılık, bu nasıl bir solculuk, bu nasıl bir ana muhalefet biz de anlayamıyoruz. Kaç tane Cumhuriyet Halk Partisi var onu da bilmiyoruz. CHP’de kaç tane kanat var, kaç tane kuyruk var o da belli değil. Bu nasıl bir parti, nasıl bir hareket onu anlamakta zorlanıyoruz. MHP’nin bu sürece karşı olacağı başından beri belliydi. Ama Cumhuriyet Halk Partisi Kürt sorununu bu ülkenin başına bela eden parti olarak Kürt halkına borçludur. Bir CHP yöneticisi demiş ki, biz 1989’da Kürt Rapor’u hazırladık. O raporda çok ileri şeyler söyledik ama Kürtler yine de bize oy vermediler demiş. Bu nedenle Kürtler CHP’den özür dilemelidir demiş. Biz de zaten kendisine söyledik. Hakkâri’de yüzde birsiniz daha nasıl sizden özür dilesinler. Bunu anlamadınız mı hala? Cumhuriyetten bu yana, Şeyh Sait’ten bu yana Kürtlere özür borcunuz var sizin. Seyit Rıza’dan, Dersim katliamından dolayı Kürtlerden özür borcunuz var sizin. Burada Kürt aileleri Kürt aşiretleri sürgüne gönderdiğiniz için özür borcunuz var. CHP olarak Kürtçeyi yasakladığınız için Kürt demek yasaktır dediğiniz için, çarşı pazarda bile Kürtçe konuşmayı cezalandırdığınız için CHP olarak Kürt halkına özür borcunuz var. Şimdi buradan Kılıçdaroğlu’na sesleniyorum. Bir Kürt Alevi olarak, 1950’lere kadar CHP’nin Kürtlere yaptığı zulümden dolayı özür dilemeye hazır mısınız? Kılıçdaroğlu olarak çıkıp geçmişinizle, tarihinizle yüzleşmeye hazır mısınız? 1937-38 Dersim katliamından dolayı Alevilerden özür dilemeye hazır mısınız? Şimdi siz bunları tartışmaya bile cesaret edemiyorsunuz bugün Kürtlerin sorununun çözümü konusunda bir umut ortaya çıktı, bir kapı açıldı, bir Kürt alevi lider olarak o kapıyı en fazla siz kapatmaya çalışıyorsunuz. Ayıp değil mi, günah değil mi? Bunlar hala kendilerini 1930’larda sanıyorlar. Yıl olmuş 2012 millet aya gitti siz hala Ortaçağ zihniyetini taşıyorsunuz. Millet ayda şehir kuracak hala CHP diyor ki Kürler Kürtçe eğitim yaparsa ülke bölünür. Bu nasıl bir kafadır, nasıl bir zihniyettir. Ülkeyi elli bin defa zaten bölmüşsünüz. Ülkeyi uluslar arası sermayeye pazarlaya pazarlaya böldünüz. Tüm bunları sizler yaptınız" şeklinde konuştu.
Demirtaş ve beraberindekiler, konuşmalardan sonra Avaşin Aile Parkı’na geçerek, BDP’nin siyaset akedemisinde başarılı olan vatandaşlara sertifikalarını verdi. Heyet daha sonra Şemdili’ye hareket etmek üzere Yüksekova’dan ayrıldı.
(İHA)