KCK operasyonlarına ateş püsküren BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, hükümeti tanımadıklarını ilan etti
Abone olHükümetin kendilerini dünyaya terörist diye tanıttığını iddia eden Demirtaş, "Hükümet zaten bizi tanımıyordu. Biz de hükümetin meşruiyetini kabul etmiyoruz" diye konuştu.
Diyarbakır'da 'Kürtler'in ana dili ile ilgili bir projeye sahip değiliz' diyen Bülent Arınç'a BDP lideri Demirtaş'tan "gitsin örneğin Yozgat'ta 'Biz Türkler'in ana dilde eğitim yapmalarını doğru bulmuyoruz' desin" diye öneride bulundu.
Kapatılan Demokratik Toplum Partisi döneminde kurulan Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK) ara Genel kurul toplantısı, BDP Diyarbakır İl Binası'ndaki Vedat Aydın Konferans Salonu'nda yapıldı.
ARINÇ YOZGAT'TA BUNU DİYEBİLİR Mİ?
BDP Genel Başkanı Demirtaş, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın bu aşamada ana dilde eğitimin söz konusu olmadığına dair sözlerine değinirken, hükümetin Kürtler'in hakları ile ilgili bir projesi olmadığını bildiklerini anlattı. Demirtaş, şöyle devam etti:
"Fakat meclis kürsüsünden, 'Biz Kürtler'in eğitim, dil hakkını, bütün haklarını tanıyacağız' deyip gelip Kürtler'in en yoğun yaşadığı ilde 'Kürtler'in ana dili ile ilgili bir projeye sahip değiliz' demesi ne kadar tutarsız olduklarının ve günübirlik halkı kandırmanın en bariz göstergesidir. Buralara gelip 'Biz Kürtlerin ana dilde eğitimini zaten proje olarak gündemimize almadık' demeleri de Kürtler'e yaklaşımlarında ne kadar politik ve Kürtler'i kandırmaya dönük ne kadar ikircikli bir yaklaşım içerisinde olduklarını gösteriyor. Kendisi, Hükümet sözcüsü gitsin örneğin Yozgat'ta 'Biz Türkler'in ana dilde eğitim yapmalarını doğru bulmuyoruz' desin bakalım. Bunu Trabzon'da, İzmir'de desin bakalım. Onları dedikten sonra burada da 'Biz Kürtler'in ana dilde eğitim yapmalarını doğru bulmuyoruz' desin. O zaman anlamlı olur. Orada ne kadar saçma ise burada da söylemek bu kadar saçmadır."
"BİZİ TERÖRİST İLAN EDENLERİN MEŞRUİYETİ YOKTUR"
BDP lideri Selahattin Demirtaş, Başbakan Yardımcısı Arınç'ın BDP'nin kendilerini tanımaması durumunda kendilerinin de BDP'yi tanımayacakları sözlerinin hatırlatılması üzerine ise, şöyle devam etti:
"Hükümet bize baskı uyguladığı, bu şekilde kriminalize edip bize terörist muamelesi yaptığı müddetçe, biz bu hükümetin meşruiyetini tanımayacağız. Onlar bizi zaten tasfiye etmek için uğraşıyor. Bizi tanıdıkları falan yok. Bizi tanımayan, tam tersine dünyaya terörist olarak ilan eden bir hükümetin bizim nezdinde nasıl bir meşruiyeti olabilir? 3 milyona yakın oy almışız. Bu iradeyi tanımıyor, tutukluyor, içeri atıyor. Hükümet, taleplere sürekli hakaret, tehditler yağdırıyor. Hükümet zaten bizi tanımıyordu. Biz de hükümetin meşruiyetini kabul etmiyoruz. O partiye oy veren her bir insanın oyu ve iradesi değerlidir. Ama bize yaklaşımları itibariyle biz meşruiyetlerini kabul etmiyoruz. Onlar bizim irademize, ortaya çıkan bu iradeye saygı duyarlar, gereğini yerine getirirlerse, karşılıklı meşruiyet sınırları içerisinde demokratik ilişki geliştirilir. Fakat bize efendi köle ilişkisini dayatmaya devam ederserle bunu kabul etmiyoruz, etmeyeceğimizi de ilan ediyoruz."