HDP Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen, HDP'de iki dönem kuralına takılan Selahattin Demirtaş için ne dedi?
Abone olHDP Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen, erken seçim halinde aday olamama riskiyle karşı karşıya olan Demirtaş ve bazı milletvekilleriyle ilgili ucube bir durumla karşı karşıya olduklarını söyledi.
ERKEN DEĞİL TEKRAR SEÇİM
Bilgen, "Bizim açımızdan bu seçim, tekrar seçim. Parti kurullarında hem tüzük hem de aynı zamanda bu seçimin özel konumu birlikte tartışılacak." dedi.
HDP Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
HDP'SİZ BİR SÜREÇ SEÇİME KADAR PLANLANMIŞ OLACAK
AK Parti-MHP görüşmesinin açıklanmasıyla başka bir takvimin işlediğini anlatan Ayhan Bilgen, şunları söyledi:
"Bizim aldığımız bilgilere göre, 21'inde Meclis'i olağanüstü çağırıp, eğer MHP'nin yandan çarklı desteğini bir şekilde sağlayıp HDP'siz bir hükümet formülü kurabilirlerse, bulabilirlerse, bu takdirde Türkiye'yi adı ne olursa olsun, HDP'nin dışlandığı bir hükümetle seçime götürmeyi başaracaklar. Bunu deneyecekler. Bunun Anayasa'ya uygunluğu, yasal zemini, siyasi teamüldeki yeriyle ilgili hiçbir inandırıcı, güvendirici işaret, sembol yok. Çok somut bir durumla karşı karşıyayız. Eğer koalisyon kurulursa, bir azınlık hükümeti kurulursa ya da AKP temsilcilerinin ifade ettiği gibi 18 tane MHP'li hasta olur veya yurt dışında olursa, Meclis'e gelmezlerse, HDP'siz bir süreç, seçime kadar planlanmış olacak. 'Karakolda doğru söyleyip, mahkemede şaşan' pozisyonuna MHP devam ederse, o takdirde bu aritmetik gerçekleşmiş olacak."
ÜLKENİN BÖLÜNMEZLİĞİ HDP'NİN 4 BAKAN ALIP ALINMAMASINA BAĞLIYMIŞ
Plaka dertlerinin olmadığını vurgulayan Bilgen, konuşmasına şöyle devam etti:
"Nasıl ki seçimlerde, bir tek oyumuzun bile heder olmaması konusunda gereken hassasiyeti, duyarlılığı gösterdiysek, bize verilen oyların hem parlamentoda temsili hem de siyasal karar sürecinde etkin biçimde karşılığını bulması konusunda da üzerimize düşeni yerine getireceğiz. Önümüzdeki günler tümüyle HDP'nin dışlanması, HDP'nin yok sayılması, HDP'li seçmenin başka bir muameleye maruz bırakılmasının seyriyle geçecek. Burada çok açık bir tablo var. Bütün oyun, bütün hesaplar ve sanki devletin güvenliği, ülkenin bölünmezliği, HDP'nin 4 bakan alıp almamasına bağlıymış, HDP'li 4 ismin, 40-50 gün bakanlık görevi yapıp yapmamasına bağlıymış gibi bir hava oluşturuluyor. Eğer bir ülkenin güvenliği, bir devletin bütünlüğü buraya kalmışsa zaten oturup düşünmeleri gerekiyor."
DEMİRTAŞ OLASI ERKEN SEÇİMDE ADAY OLABİLECEK Mİ?
Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Bilgen, "HDP tüzüğüne göre, alınan erken seçim kararıyla HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş başta olmak üzere birçok milletvekilinin aday olma durumunun tehlikeye girdiği" hatırlatılarak, bu durumun parti içerisinde nasıl değerlendirileceği sorusu üzerine, şunları söyledi:
"Henüz bir hafta var ve biz hala koalisyon oluşabileceğini, seçmen iradesine saygılı davranılabileceğini, Türkiye'nin en acil sorunlarının çözülebileceği bir siyasi iradenin gelişebileceğini umut ediyoruz. Dolayısıyla 23'ünden itibaren bunları kurullarımızda tartışacağız. Ucube bir durumla karşı karşıyayız. Herkes için bu ucube durum, ciddi bir tartışma gerektiriyor. AKP içerisinde üç dönem tartışması, CHP açısından ön seçimin yapılıp yapılamayacağı, takvimin buna uygun olup olmayacağı tartışmaları gibi bizde de bu tartışmalar yapılacak. Bizim açımızdan bu seçim, tekrar seçim. Parti kurullarında hem tüzük hem de aynı zamanda bu seçimin özel konumu birlikte tartışılacak. Kimlerin nasıl aday olacağı ve kimlerin aday olamayacağı tartışması, bu eksende yapılacaktır. Biz ilkelerimize bağlı siyaset yapmanın imkanlarını da gayet tabii ortaya koyacağız."
BARAJSIZ SEÇİMDEN YANAYIZ
Bir gazetecinin, "Olası bir erken seçimin ortaya çıkmasının ardından seçim güvenliğinin de konuşulduğunu" ifade etmesi üzerine Bilgen, demokrasilerin şeffaflık üzerine kurulacağını, eğer bir öneri ortaya konmuşsa ve anlaşmazlıkla sonuçlanmışsa hem nasıl bir reform paketinin hem de nasıl bir takvimin önerildiği konusunda boş tartışmalardan uzak tutacak net, berrak bir mesajın taraflarca kamuoyuna taşınması gerektiğini vurguladı.
TAŞIMALI OY ÖNERİSİNE TEPKİ
"Taşımalı oy önerisi, seçmen ve seçim güvenliğinin olmadığının en üst düzeyde ilanıdır" görüşünü savunan Bilgen, şunları kaydetti:
"Kim tarafından, kimin üzerinde baskı kurulmuş olursa olsun, bunu önlemek, seçilmiş siyasi iktidarın görevidir. Hiç kimsenin iradesi üzerinde baskı kurulmadan, yüzde 7 de değil, barajsız bir seçimden yanayız. Biz sözümüzün arkasındayız. Ama seçim güvenliği diye kastedilen şey, kendi alamadıkları oyların bir biçimde geri alınmasına yönelik tehdit politikalarının devam ettirilmesiyse... Bugün Anadolu'daki birçok köyde HDP'ye oy verildiği için hizmetler tümüyle durmuş vaziyette. İnsanlar, muhtarlar toplanıp, oranın mülki idare amirine gittiğinde de 'Kime oy verdiyseniz onlardan hizmet isteyin' gibi cevaplar alıyorlar. Bu, seçim güvenliğini tehdit etmiyor ama taşımayla siz bunu çözmeyi hedefliyorsunuz. Elbette bir risk var ama bu riski önlemek için öncelikle seçmen iradesine saygı gösterecek bir siyasi ahlaka ve demokrasi kültürüne ihtiyaç var."