TRT Genel Müdürü Şenol Demiröz'ün kurum harcamalarının en aza indirgenmesine ilişkin olarak söyledikleri Hasan Pulur'u tatmin etmedi. Pulur farklı bir mantık geliştirdi
Abone olMilliyet Gazetesi'nin usta yazarı Hasan Pulur, TRT Genel Müdürü Şenol Demiröz'ün TRT dergisine verdiği mülakattaki ortaya koyduğu görüşlerini eleştirdi. Demiröz'ün TRT kurumundaki uygulamalarda yaklaşımının bir erdem olamayacağını savunan Pulur, genel müdüre yüklendi:
DOĞRU bir deyimdir:
"Yapanın yaptığı yanına kâr kalır!"
Boşuna söylenmiş bir laf değildir bu, yapanın yaptığı yanına kâr kalırsa, başka yapanların yaptıkları da, onların yanlarına kâr kalacak, demektir.
Kalıyor da!
***
BİRKAÇI dışında herkes keyfinde, rahatında, atıyla, yatıyla, yalısıyla, villasıyla aynı hayatı sürdürüyor. Yeşilköy'de önemli kişilerin geçiş yaptığı, ağırlandığı VIP salonunda fink atıyorlar, ama bu memlekette birkaç kere başbakanlık yapmış Ecevit'in orada gazetecilere birkaç söz söylemesine izin verilmiyor.
***
KİMSE kusura bakmasın, bizim yıllar önce kendimizin koyup kendimizin inandığı kuralın asla değişmeyeceğinden eminiz, bu memleketin yetmiş yıllık vatandaşı olarak hiç şüphemiz yok!
Nedir bu kural?
Bir, biz demokrasiyi çok seyivoruz, bizim parti kazanırsa.
İki, akan kan yerde kalır, terörle de çok yere varılır.
Üç, çalınan para gitti gider, hele Hazine'den çalınmışsa...
Beğenmeyip itiraz edenler bir düşünsün bakalım, doğru mu, değil mi?
***
BUNLARI niye düşündük?
TRT dergisinin şubat sayısında Genel Müdür Şenol Demiröz'le yapılan şöyleşiyi okurken aklımıza geldi.
Derginin sahibi kendileri olduğuna göre "Ben öyle demek istememiştim, yanlış anladınız!" demesine de imkân yok...
Söyleşiyi yapan Hülya Koç, bir milyar liranın üstündeki bütün harcamalarının Genel Müdür'ün kontrolüne sunulduğunu belirtiyor, "Bunun kuruma nasıl bir getirisi oldu?" diye soruyor.
***
TRT Genel Müdürü "Basit bir örnek vereyim" diyor:
"Yurtdışı temsilciliklerimizden birinde, bir mekân kiralanması söz konusuydu. Benim de çok iyi tanıdığım bir ülkenin başşehrindeydi bu mekân. 6 bin dolar aylık kira rakamını görünce dehşete düştüm. Çünkü orası en az İstanbul, Ankara kadar tanıdığım bir yerdi. Hemen Genel Müdür müşaviri arkadaşlardan birini bizzat oraya gönderdik. Çok daha iyi bir semtte, çok daha güzel bir binada, zannediyorum 1500 dolara yer kiraladık,
Bunun hemen ardından, Avrupa'daki bir temsilciliğimizden mevcut kiranın yüzde 25 oranında düşürüldüğüne dair bize yazı geldi."
***
EEEE, sonra Sayın Genel Müdür, sonra?
Sonra ne yaptınız?
1500 dolarlık yere, 6 bin dolar diyene ne yaptınız?
Ya da başkasının durup dururken kiradan yüzde 25 indirim yapmasının sebebini araştırdınız mı?
Sorduysanız ne âlâ, açıklarsınız.
Sormadıysanız, bizim için sorun yok, "Yapanın yaptığı yanına kâr kalıyor!" deyip geçeriz.
Yetmiş küsur yılımızı böyle geçirdik; gençliğimizde "Devletin malı deniz, yemeyen domuz!" lafına çok kızardık, bu yaşa gelince gerçeklere kızılmayacağını da öğrendik.
TRT'yi soyanların, TRT törenlerinde baş tacı edildiğini de görenlerdeniz...
***
GEÇENLERDE İlhan Kesici, Ziya Paşa'dan bir beyit hatırlattı:
"Canan gide, rindan dağla, mey ola rizan
Hayr umulur mu, böyle gecenin seherinden."
Yazı: Hasan Pulur
Kaynak: