1990'lı yılların karanlık yüzü açığa çıkıyor.. Uyuşturucu kaçakçısı Hüseyin Baybaşin'den inanılmaz iddialar..
Abone ol"Kürt işadamlarının infaz kararını Demirel verdi. Listeyi Çiller açıkladı. Ağar da işin içinde. Uyarılarımı yaptım sonra da terkettim."
Bu çarpıcı iddialar uyuşturucu kaçakçısı Hüseyin Baybaşin'e ait.
İnfaz kararını Süleyman Demirel'in verdiğini öne süren Baybaşin, öldürülecek kişilerle ilgili listeyi gördükten sonra durumu eski Askeri Yargıtay Başkanı İlhan Şenel'e aktardığını söyledi.
Hollanda'da tutuklu bulunan Hüseyin Baybaşin, 1994'te dönemin Başbakanı Tansu Çiller'in "PKK'yı finans eden işadamlarını biliyoruz. Hesap soracağız2 şeklindeki açıklamasının ardından başlayan Kürt işadamlarına yönelik seri cinayetlerle ilgili Taraf gazetesine önemli açıklamalarda bulundu.
LİSTEYİ DEMİRELL HAZIRLATTI
Ölüm listesinde Kürt işadamları ve politikacıların yanında Turgut Özal gibi politikacıların da bulunduğunu belirten Baybaşin, "Kürt işadamları gibi Kürt politikacıları, yazarları kısaca Kürt kimliklerini boynundan çıkarmayan insanları imha etme kararını Süleyman Demirel vermiştir. Bu kararı kamuoyuna açıklayan Tansu Çiller'dir. Bu listeyi oluşturma kararı Çiller ve Ağar'ın kendi başına yapabileceği işler değildir. Amaçları da ortalığı karıştırıp kendi suç örgütleri için rant ortamı oluşturmaktır. Çok kişiyi tanıyorum listeden. Benim de isminin yer aldığı listede tanımadığım isimler vardı. Savaş Buldan da Adnan Yıldırım da listeden haberdardı. Diğer öldürülenler hakkında da bilgilerim vardı" dedi.
"CANTÜRK'E BİLGİ VERDİM"
Ölüm listesini 1991'de öğrendiğini belirten Baybaşin, konuyu devlet görevlileri ve 1994'te Sapanca'da öldürülen Behçet Cantürk'le uzun uzun konuştuğunu söyledi. Cantürk'e Türkiye'den çık yoksa seni öldürecekler" dediğini aktaran Baybaşin şöyle devam etti:
"Kendisi Süleyman Demirel'e güvendi ve Türkiye'den kaçmadı. Demirel'le ortaklığı vardı, Kıbrıs Rum Bankası'nda da ortaktılar. Behçet'le listede adı olanlara haber verdik. Ölüm listesiyle hakkında birçok yetkiliyle konuştuk. Behçet Cantürk, Yahya Demirel ve Hacı Ali ile her gün görüşürdü. Ağar'a rüşvet verdiğini ben duymadım. Cantürk'ün Demirel ailesinde milyon doların üstünde parası vardı. Öldürülmesine Demirel izin vermeseydi, o aileye güvenmeyip kendisini korusaydı ölmezdi."
"DEMİREL'İ TEHDİT ETTİM"
Kendisine ve ailesine yapılan baskılar nedeniyle Demirel'le konuştuğunu söyleyen Baybaşin, "İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, Askeri Yargıtay Başkanı İlhan Şenel Paşa, ve birçok yetkiliye de durumu bildirdim. Bu olayın ardından işyerlerim ve yakınlarıma saldırı ve baskılar arttı. Ben liste hakkında devlet yetkililerine bilgi verdim. Baktım tüm yollar Demirel'in kendisine bağlanmış. Ben de kendi önlemlerimi aldım. Basın mensuplarıyla konuştum. Süleyman Demirel'in kendisine de "Ailemin herhangi bireyine zarar verilirse kendisinin, ailesinin ve yakınlarının çocuklarına kadar öldüreceğimi söyledim. 'Ankara'yı yakacağımı aileme silah alıp savaşarak öleceğimi" söylerim dedi.
"İLHAN ŞENEL PAŞA İLE GÖRÜŞTÜM"
Eski Askeri Yargıtay Başkanı İlhan Şenel’in makam aracıyla Ankara’dan İatanbul’a kendisiyle görüşmeye geldiğini anlatan Baybaşin, kendisine ait Silivri’deki çiftliğinde gittiklerini söyledi.Baybaşin , şöyle devam etti : “Şenel Paşa bana ölüm listesini, benim öldüreceğimi devletin kararını izah etti. Kararın Demirel’den çıktığını durdurmanın mümkün olmadığını,ancak benim koruculuğu organize etmem durumunda kararın değişebileceğini söyledi. Sonra Ümit Bağbek adlı emniyet müdürüyle görüştük.Bağbek ‘Paşam bana babalık yaptınız.Benim karşınızda boynum kıldan incedir ama bu karar beni aşıyor.Hüseyin’e ne yapması gerektiğini söyleyin.Bunu yapma dahi kararı değiştiremem ama arkadaşlarla konuşurum.Hüseyin kendisine dikkat etsin.Ortalıkta dolaşmasın.Sizde Ankara’da görüşmeler yapın ‘dedi.Paşada ‘Demirel canidir devlette zor durumda.Bunu kullanıyor. Senide öldürür. Benide öldürür’dedi .Benim anladığım ölüm listesi devletin her kademesinde korku, baskı ve soygun malzemesi olarak kullanıyordu.Mehmet Ağar, Tansu Çiller gibiler içindeydiler ama bağımsız değil, Demirel’le bağlıydılar. Bu bilgiler istihbarat ve güvenlik birimlerinin arşivlerinde vardır.”
"VİLLAMI HEDİYE ETTİM"
Hüseyin Baybaşin, Erdal Şener’in eşine Edremit Altınoluk’ta bulunan villasını hediye ettğini belirterek villanın tapu kayıtlarını işaret etti. Baybaşin, “Koruculuğu kabul etmeyen amcamı uyduruk bi nedenle ceza evinde tutuyorlardı. Amcamı bıraktırmak için İlhan Şenel Paşa’nın eşine villa verdim. Edremit Altınoluk’ta benim adımdan eşine devredildi. 1991 veya 1992 yılında olsa gerek.İsteyen Edremit tapu kayıtlarında bilgi-kayıtlarına bakabilir” dedi.
“KOCADAĞ AĞAR'I SUÇLADI”
Baybaşin 1984 tarihinde “Babalar Operasyonu”sırasında Ankara’da Behçüt Cantürk ile ilişkisi olarak sorgulanan Susurluk kazasında hayatını kaybeden Hüseyin Kocadağ’ın Cantürk’ün yoldan alınmasını organize etti ğini idda etti.Baybaşin,” Hüseyin Kocadağ Behçet’in işinden evine giderken yoldan alınmasını organize ediyordu.Cinayetin ardından Hüseyin’le konuştum bu konuyu. ‘Behçer’i öldüreceklerini bilmiyordum.Ankara’ya götüreceklerdi ama öldürdüler’ dedi.Kocadağ buna telefonla anlattı.Ağar ‘ı suçladı inanmadım” dedi.
CİNAYETLERİN SIRRI AĞAR'DA
Ölüm listesi hakkında Mehmet Ağar’lada görüştüğünü belirten Baybaşin, Kürtlerin öldürülmeye başlamasından sonra ilişkilerinin koptuğunu ifade etti.Ağar’ın elinde dönemi aydınlatacak belgelerin olduğunu söyleyen Baybaşin bildiklerini şöyle anlattı,” Mehmet Ağar’la ölüm listesini konuştuk. ‘Beni aşıyor Hüseyin, bunlar babanın emridir” diyerek Demirel’i kastetti.Mehmet Ağar kanunsuz işlerde Demirel’in çobanlığını Çiller’in fedailiğini yaptı.Ama Ağar’ında Çiller’in de patronu Demirel’di.Bu suçların hepsi MİT arşivinde bulunur.Ağar’ın elinde özel belge, ses ve görüntü kayıtları vardır.Sizde devletin ilgili kurumları da o bilgilere bakın ve değerlendirin.”
ÖNCEKİ HABERLER
