Yargıtay'ın tebliğnamesinde Demirel ve iki ortağının kast ve eylem birliği olduğuna kanaat getirdi.
Abone olAA muhabirinin aldığı bilgiye göre, İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Demirel'in de aralarında bulunduğu 8 sanık hakkında ''dolandırıcılık'' suçundan verilen beraat kararı müdahil ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca temyiz edildi. Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet Gündel, temyiz istemine ilişkin tebliğnameyi tamamladı. Tebliğname ile birlikte, dava dosyası, temyiz incelemesinin yapılacağı Yargıtay 11. Ceza Dairesi'ne gönderildi. Tebliğnamenin daireyi bağlayıcı niteliği bulunmuyor. Tebliğnamede, sanıklar Mualla Hastürk, Ender Altun, Şaban Ayhan Tatlıgil, Emine Mehtap Ceylan ve Muazzez Ela hakkındaki beraat kararının onanması yönünde görüş bildirildi. Sanıklar Yahya Murat Demirel ve Gökalp Baştürk'ün Demirel grubu şirketleri olarak bilinen Dempa Uluslararası Dış Ticaret A.Ş. ile Dempanel Entegre Orman Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş'nin ortak ve yetkilileri; sanık Hüsnü Barbaros Olcay'ın da suç tarihinde Halk Bankası'nın ticari kredilerinden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı ve Yönetim Kurulu üyesi olduğu ifade edilen tebliğnamede, söz konusu şirketlerin yapacağını taahhüt ettiği ithalat için kredi talebinde bulunduğu ve kredinin bu amaçla tahsisi edildiği, ancak ortada böyle bir ithalatın bulunmadığı vurgulandı. ''ŞİRKETLER PARAVAN'' İthalatın yapılacağı belirtilen yurtdışında yerleşik Estone SA ve TFP İnt. LTD. isimli şirketlerin paravan şirketler olduğuna işaret edilen tebliğnamede, banka yönetim kurulunca tahsis edilen kredinin bankaca risk içermeyen Türk parası teminat mektubu cinsinden ve gümrüklere hitaben KDV istisnasından yararlanmak amacına yönelik olmasına rağmen, sanık Olcay tarafından Levent Şubesi'ne verilen talimatla usulsüz olarak döviz cinsine ve adı geçen yurtdışında yerleşik paravan şirketlerin sözde alacaklarını teminat altına sokacak şekle dönüştürüldüğü belirtildi. Tebliğnamede, şu tespitler yapıldı: ''Dempa A.Ş. ve Dempanel A.Ş'nin yabancı şirketler için düzenledikleri poliçeler, bonolar ve ithalat faturası sahtedir. Zira taraflar arasında böyle bir alacak-borç, ithalat-ihracat ilişkisi gerçekte mevcut değildir. Sanık Gökalp Baştürk hem poliçe ve bonoları keşide eden Dempa A.Ş. ve Dempanel A.Ş'nin ortağı ve yöneticisi hem de poliçe ve bonoların lehdarı olan Estone SA ve TFP İnt. şirketlerinin yöneticisidir. Başka bir ifade ile alacaklı-borçlu, ithalatçı-ihracatçı ilişkisinin tarafları aynıdır. Kredilerin temini amacıyla Demirel grubu şirketlerinin mali durumları ve sahip oldukları gayrimenkuller aşırı değerli gösterilerek, banka alacakları önemli ölçüde teminatsız bırakılmıştır.'' Tebliğnamede, yapılan bu tespitlere ilişkin raporlara da yer verildi. Sanıkların eylemlerinin hukuki nitelemesinin de yapıldığı tebliğnamede, sanıklar Demirel ve Baştürk'ün kredi sağlayan Dempa ve Dempanel A.Ş'nin ortağı ve yönetici konumunda oldukları, bu sanıkların aynı zamanda sahte poliçe ve bonoları tanzim ve ciro edenleri olduğu kaydedildi. ''KAST VE EYLEM BİRLİĞİ VAR'' Gökalp Baştürk'ün ayrıca yurtdışında yerleşik paravan şirketlerin yönetici ve sahte ithalat faturası düzenleyen konumda olduğu ifade edilen tebliğnamede, sanıkların, birlikte hareket ederek yurtdışında yerleşik paravan şirketler oluşturdukları ve bu şirketlerden ithalat yapacaklarmış gibi sahte poliçe, bono ve faturalar düzenleyerek bunlara müdahil bankanın aval ve kabulünü sağlamak suretiyle kendilerine önemli miktarda kredi tahsisini sağladıkları anlatıldı. Temin edilen kredilerin önemli bir bölümünün geri ödenmediği, yapılan bazı ödemelerin de içleri boşaltılan bir kısım banka kaynaklarından aktarıldığının gözlendiği ifade edilen tebliğnamede, şu görüşlere yer verildi: ''Olay tarihinde Halk Bankası'nın ticari kredilerinden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olan sanık Barbaros Olcay, diğer sanıklarla kast ve eylem birliği içerisinde hareket ederek yönetim kurulunca bankaya risk yaratmayacak şekilde tahsis edilen gayrinakdi kredinin niteliğini değiştirerek Yahya Murat Demirel ve Gökalp Baştürk'e önemli miktarda haksız menfaat sağlamıştır. 2003 yıl sonu itibariyle bankanın bu işlemlerden kaynaklanan zararı 350 trilyon lira civarındadır.'' Asli fail olarak suç işlemek kastıyla birlikte hareket eden sanıklardan Barbaros Olcay'ın, kamu bankası olan Halk Bankası'nın genel müdür yardımcısı konumundaki mensubu olduğu, dolayısıyla işlediği suçun niteliğinin ''zimmet'' olduğu kaydedilen tebliğnamede, sahte poliçe ve bono gibi belgeler düzenlenerek işlenen suçun ''nitelikli'' olarak değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca muhtelif tarihlerde işlenen suçun ''teselsül''' ettiği vurgulandı. Sanıklar Yahya Murat Demirel ve Gökalp Baştürk'ün de banka mensubu sanık Olcay'ın bu sıfatını bilerek ve bundan istifade ile ''nitelikli zimmet'' suçuna iştirak ettikleri kaydedilen tebliğnamede, her üç sanığın da ''müteselsilen nitelikli zimmet'' suçunu işledikleri ifade edildi. Tebliğnamede, İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararının bu sanıklar yönünden usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek, bozulması istendi.