BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  POLİTİKA

Demirelden başörtü yorumu

Ankara Altınpark'ta fuar açılışına katılan Demirel gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Abone ol

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, bu Meclis'in seçeceği cumhurbaşkanına "meşru olmaz" demenin mümkün olmadığını vurgularken, "ancak cumhurbaşkanını halkı daha güçlü temsil eden bir meclis seçerse, daha doğrusu halkın kendisi seçerse çok daha iyi olur" dedi.

Demirel bu arada, başörtü konusunda yaptığı açıklamaların çok çarpıtıldığını ve hiç olmayacak istikametlere çekildiğini söyledi. 9. Cumhurbaşkanı Demirel, Altınpark Fuar merkezi'nde düzenlenen "Elekon ve Otomosyon" fuarını ziyârete açtı. Demirel, fuar girişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Demirel, cumhurbaşkanı seçimi tartışmaları ve muhalefetin, şu anki meclisin Cumhurbaşkanını seçmesini istemediği ve meclisin meşruiyet sorunu olup olmadığı yönündeki bir soruya, "Hayır meşruiyet değil, temsil sorunu var" dedi. Yapılan muamelelerin hepsinin yazılı hukuka uygun olduğunu, fakat bu meclisin 41 milyon oydan 16 milyonunu temsil ettiğini belirten Demirel, "Yani Türkiye'nin yüzde 40'nı temsil ediyor. Yüzde 60'ı, mecliste temsil edilmiyor bir manada Türkiye'nin...Ama denebilir ki; milletvekili bütün ülkeyi temsil eder ama bu neticeyi değiştirmez benim kanaatime göre" dedi. Demirel, şunları şöyledi:

"Bu meclisin seçeceği cumhurbaşkanı meşru olmaz demek mümkün değildir. Meşruiyet sorunu yok, ama cumhurbaşkanını daha iyi temsil eden bir meclis seçerse, halkı daha iyi temsil eden, daha güçlü temsil eden bir meclis seçerse, daha doğrusu halkın kendisi seçerse, çok daha iyi olur. Cumuhurbaşkanı devletin en önemli müesselerinden biridir, daha güçlü olur."

"İSTİFA VE SİNE-İ MİLLET" SORUSU
Demirel, "(Muhalefet görevi verilirse geri çekilmem) demişsiniz. Muhalefeti toparlama görevini üstlenecek misiniz" şeklindeki soru üzerine, "öyle bir lafım yoktur. Bana atfedilen sözleri biraz tahkik edin doğru mu, eğri mi diye" ifadesini kullandı.

Demirel, bir gazetecinin "seçimler yaklaştıkça Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in istifa edebileceği, CHP'nin sine-i millete dönüp AK Partiyi seçime zorlayabileceği söyleniyor" sözleri üzerine, "bunlar ihtimallerdir. Siyasette her şey mümkündür, hiç bir şey de bazen mümkün değildir. İhtimallerdir..." dedi.
"Böyle ihtimaller meşru mudur" sorusuna karşılık Demirel, "Muhalefetin meclisten çekilmesi kadar meşru bir şey olamaz. İsterlerse çekilirler, halka da izah ederler, neden çekildiklerini... Bunun meşruiyetle bir alakası yok" şeklinde konuştu.

Demirel, "Başbakan Yardımcısı Abdülllatif Şener'in cumhurbaşkanı seçilmesi konusunda, bugün CHP Lideri Deniz Baykal'ın desteği var. Bu konuda yorumunuz nedir" sorusuna karşılık, şöyle konuştu:

"Hiç birşey söylemem. Benim kişilerle çok fazla ilişkim yok. Ben prensiplerle meşgulüm. Ben istiyorum ki; 50 sene hizmetinde bulunduğumuz demokrasi güçlensin, demokrasiyi güçlendirmenin en kestirme yolu halka mal etmektir. Cumhurbaşkanı, halkın cumhurbaşkanı olsun. Böyle halkın Cumhurbaşkanı değil mi? Halkın Cumhurbaşkanı ama halk tarafından seçilirsey, kendisi halkı daha çok kucaklar. Halk da onu daha çok kucaklar. Bu daha iyi değil mi? Halkın elinden birşey alıyor değilim, birşey veriyorum; halka bunun savunucuyum ben, bunu senelerdir savunuyorum."

"FRANSA İLE 500 SENELİK İLİŞKİ VAR"
Demirel, Ermeni Soykırım Tasarısı ve Fransa'daki gelişmelere ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine, şunları söyledi:

"Fransa'da bu mesele yeni değil. Fransa'da bir Ermeni oyu var. Ermeni oyunun diasporası var. Siyaset üzerinde nüfuzu var. Daha önce heykeller dikildi, Türkiye'ye birçok sıkıntı oldu ve benim cumhurbaşkanı olduğumuz zamanlarda birtakım olaylar oldu. Ben Chirac'a mektup yazdım, (bunlar yanlıştır...) diye.

Fransa, aslında Türkiye'nin dostudur ve Avrupa'nda önemli bir ülkesidir. Ermeni meselesi her Nisan'da gelir, bir süre meşgul eder, her iki ülkeyi meşgul eder, gerginliğe de sebeb olur. Fransız halkı, devletine tarihe bırakılmış meseleleri kanunla halletmeye kalkılmasından rahatsız olması lazım. Kanunla, tarih yazılmaz. Kanun siyasi bir olaydır. Bunlar yanlıştır. Fransız halkı ve devleti de Türkiye ile aşağı yukarı 500 seneyi aşan münasebetlerin ve bugünkü münasebetlerin, Avrupa'daki yarın ki münasebetlerin değerini iyi bilmesi, Türkiye'yi incitmemesi lazım. İnciniriz."

9. Cumhurbaşkanı Demirel, "siz cumhurbaşkanı seçildiğinizde meclisin temsil sorunu yok muydu" sorusuna karşılık şöyle dedi:

"Kimin temsil sorunu var dediniz? Daha bir dakika geçmedi, bakın nasıl çarpıtılıyor. Ben sana hesap veriyorum; ben cumhurbaşkanı değil, meclisin temsil sorunu var dedim. Acaba 40 milyon oyun sadece 16 milyonu temsil ettiği bir yerde, geriye kalan 25 milyon temsil edilmezse temsil sorunu olmaz mı burada...Bu suali gerektiren birşey yoktu. Benim zamanımda Türkiye oylarının yüzde 70'i mecliste temsil ediliyordu."

"ANADOLU KADININ YÜZDE 70'İ BAŞINI BAĞLAR"
Demirel, başörtüsü konusundaki açıklamalarının çarpıtıldığını düşünüp düşünmediğine ilişkin soru üzerine, şu görüşleri dile getirdi:
"Çok çarpıtıldı, çok...Çok olmayacak istikametlere çekildi. Herkes kendi bildiği istikamete çekti. Benim söylediğim şey, gayet açıktı. Benim söylediğim, başörtüsüyle okula giden kız çoçukları ve üniversiteye giden kızlar için... Yoksa Türkiye'de halkın yüzde 70'i, Anadolu kadınının yüzde 70'i başını bağlar, bu gelenektir. Başını bağlamak başka iştir, başına türban takıp (Ben müslümanım ama takmayan değildir) demek başka iştir. O müslümanlığa iyilik değildir. Ne zamanki dini simgeler (Ben dindarım bu değil) manasına gelecek şekilde kullanılmaya başlandı, bu rahatsızlık uyandırdı. Toplumda da her yerde de yaratır. Zaten Türkiye'de okullar, devlet daireleri hariç, kimsenin başını bağladığını, açtığını soran yok. Ve deniyorsa ki (Okullarda devlet dairelerinde bunu kaldıracağız) kaldıracağız diyenler, buyursun kaldırsın. Benim dediğim bu...Buyursun kaldırsın...Yine anı şeyi söylüyorum."

Demirel, fuarın açılışındaki konuşmasında da, fuarda sergilenen ürünlerin kendisi için büyük mutluluk olduğunu vurguladı. 50 yıl önce böyle bir sergi açılsaydı, ürün olarak hiç bir şeyin konamayacağını hatırlatan Demirel, fuarda sergilenen ürünleri göstererek, "Bu benim ömrümdür, mutluluğumdur, ülkemizi küçük görmeyelim" dedi.