Demirel, Annan Planı’ndan önce çözüm için Türkiye’nin önündeki en önemli dört vazgeçilmez unsuru ortaya koydu.
Abone olTercüman'ın haberine göre, dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Kıbrıs’ta çözüme gidilecekse, dört önemli noktadan vazgeçilemeyeceği mesajı verdi. Demirel, Türkiye’nin asla vazgeçemeyeceği konuları sıralarken, bunları “Türk kimliğinin korunması, bayrak, toprak ve Türkiye’nin garantörlüğü” olarak sıraladı. Demirel’i dün Güniz Sokak’taki ofisinde ziyaret ettik. Demirel, yine yoğun bir konuk trafiği yaşıyordu. Rektörler, siyasi parti temsilcileri ya da akıl danışmaya gelen eski partililer Demirel’den randevu alan kişilerdi. Demirel, “Annan Planı üzerinde yapılan değişikliklerle oluşturulan yeni çözüm önerilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna şu karşılığı verdi: “Çözüm aranırken bu dört konuya dikkat edilmelidir. Türk ve Müslüman kimliği korunmalıdır. İki halk birbirine karıştığı zaman 10 yıl içinde bu kimliğin yok olması sözkonusudur. Ayrıca üzerinde yaşanılan toprak önemlidir, bunun da muhafaza edilebilmesi lazım. Ayrıca bir de bayrak vardır ve elbette, o da, en az toprak kadar önemlidir. Bir de bu insanların garantisi yani Türkiye’nin garantörlüğü önemlidir. Çözüm aranacak şeyler bunların dışında olmalıdır.” Demirel, “Hükümeti nasıl görüyorsunuz?” sorusuna ise “Hükümetlerin şansları ya da şansızlıkları vardır” karşılığını verdi. Tabii afetler ve bazı olayların hükümetlerin şansızlığı olduğunu vurguladı ve siyasi ömürlerinde önemli bir rol oynadığını söyledi. Demirel, “Sizce, bu hükümetin şansı ya da şansızlığı nedir?” sorusuna da, “Şansı, beklentilerin üzerine gelmiştir. İstikrar getirmiştir. Bu ülke için önemlidir. Müspet bir şekilde almıştır hükümeti. Ama bunlar ileride hükümetin hanesine artı olarak yazılır mı bilmem” cevabını verdi. Demirel, AKP Hükümeti’nin en büyük şansızlığını ise 15 ve 20 Kasım 2003’te İstanbul’da meydana gelen terörist saldırılar olarak gösterdi. Demirel, hükümetin devletin bazı kurumları ile ilişkilerinde sorunları olduğunu da söyledi. Demirel, “Çankaya Köşkü ile Hükümet arasında zaman zaman sıkıntı yaşanıyor. Dokuzuncu Cumhurbaşkanı olarak bu ilişkiyi nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna şu karşılığı verdi: “Ben bu konuda bir şey söyleyemem, söylemem. Çünkü eğer söylersem objektif olmam. Objektif olmadığımı da söylerler.”