BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,81
ALTIN 2.973,33
HABER /  GÜNCEL

Demirel müzakerelerden emin

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Türkiye-AB ilişkilerinde iyimser konuştu. Demirel, "Müzakereye başlayıp da sonuçlandıramamış bir ülke yok" dedi.

Abone ol

9. Cumhurbaşkanı Demirel, ''AB ile müzakerelere, ucu açık'' şeklinde eleştiriler getirildiğini hatırlatırken, ''olabilir. Müzakereye başlamış da müzakeresi müspet sonuçlanmayan bir ülke yok. Ben bu müzakerelerin başarıyla biteceğinden eminim'' dedi. Demirel, Türkiye Ziraatçılar Derneği'nin ''5. Ulusal Tarım Kongresi''ne katıldı. Demirel, Türk çiftçi ve köylüsünün hangi taraftan bakılırsa bakılsın, sıkıntı içinde olduğunu, Türkiye nüfusunun yüzde 35'ni teşkil eden bu kesimin, Gayri Safi Milli Hasıla'nın (GSMH) yüzde 11'nden ancak pay alabildiğini anlattı. Bunun rakamsal olarak ifadesinin 400 milyar dolar olduğunu ve sadece 45 milyar dolarının tarım sektöründe çalışan 30 milyon insana gidebildiğini bildiren Demirel, bunun, adam başına ortalama bin 500 dolar gelir demek olduğunu kaydetti. Konuşmasında, Cumhuriyetin kurulmasından bugüne kadar geçen sürede, ülkenin kaydetmiş olduğu ekonomik gelişmeyi anlatan Demirel, bugün gelinen noktanın önemsenmesi gerektiğini dile getirdi. Türkiye'nin, bugün bulunduğu ekonomik seviyenin, halkın eseri olduğunu vurgulayan Demirel, ''ancak tamam olmayan ne var? Yoksullukla, fukaralıkla savaş var'' dedi ve bu durumun tek çaresinin ise kalkınma olduğunu anlattı. Türkiye'nin geçmişte siyasi istikrar anlamında iniş çıkışlar yaşadığını, bütün bunlara rağmen ülkenin ekonomik gelişmişlikte dünyada 190 ülke içinde 20. sırada yer aldığını belirten Demirel, konuşmasında AB'ye üyelik konusuna sık sık vurgu yaptı. AB'nin önemini, Türkiye'nin neden girmek mecburiyetinde olduğunu izah, Türkiye'nin kazançlarının ne olacağını ifade etmeye çalıştı. 9. Cumhurbaşkanı Demirel, bu konuda şunları söyledi: ''45 SENEDİR PEŞİNDEYİZ'' ''Avrupa dönüm başına 550 kilo buğday alıyor. Nüfusun yüzda 10'u tarımda çalışıyor. Bu oran Fransa'da yüzde 8, Almanya'da yüzde 5'dir. Avrupa, ABD'den sonra dünyada en fazla tarım ürünü üreten topluluktur. Avrupa'da üretim fazlası var. Avrupa altın devrini yaşıyor. Biz üretim için çırpınıyoruz. Onlar üretme diyor. ABD'de 295 milyon nüfus var. Bunun yüzde 3'ü tarımda çalışıyor. Bunlar nasıl olmuş? Biz, işte bunların eşiğindeyiz. 45 senedir peşindeyiz. Eğer olmazsa, 20 sene sonra bu coğrafyada fakirlikten geçinemeyecek duruma düşeriz. 25 tane ülke bir araya geldi. Ben de olacağım. Avrupa bizi bulacak değil. 40 senemi verdim ben...Ben memlekete yararı olmazsa gelip bunları söylemem. AB ile müzakerelerde ucu açık deniyor. Olabilir. Müzakereye başlamışta, müzakeresi müsbet sonuçlanmayan bir ülke yok. Ben bu müzakerelerin başarıyla biteceğinden eminim.'' ''TÜRKİYE SİLKİNECEK'' Demirel, Türkiye'nin kalkınmayı sağladığında, tarım nüfusunu yüzde 10'a çektiğinde, yıllık nüfus artışını yüzde 3'den bire indirdiğinde, sorunlarını halletmiş olacağını ifade ederken, geçmişte Türk çiftçisini kara sabandan, kara çarıktan, kara lastikten, tahta kaşıktan kurtardıklarını hatırlattı ve yoksullaşan çiftçinin sesine kulak verilmesini istedi. Demirel, AB'ye girerken Türk köylüsü ve çiftçisinin sızlanmasının da dikkate alınmasını isterken, şunları söyledi: ''Başkalarıyla işbirliği yapmaya mecburuz. Dünyadaki diğer organizasyonlarla memleketin menfaati için işbirliği yapmak zorundayız. Yalnız kendi halkımızın sızlanmasını dikkate almadan, ona hiç önem vermeden, eğer bildiğimizi yapmaya kalkarsak, ülke, siyasi bunalıımlara gider. Benden söylemesi...Ben kimseyi bunalımlara falan teşvik ediyor değilim. Bu ülkenin insanlarını, milyonların, yarınlardan ümidini kestirmeyelim. O zaten müsrif bir adam değildir. fevkalede tutumludur. Evet benim size söyleyeceğim şey; dünyanın yeni durumunda, Türkiye silkinip dünyaya uymak mecburiyetindedir. Bu AB denen büyük projenin içine girmekle olacaktır. Bunların 50 senede yaptıklarını, biz kabul edeceğiz. Onlar için değil, kendimiz için... Onlar nasıl zengin olduysa, biz de olacağız. Kestirmeden olacağız... Onların hak ve demokrasi meselesindeki ilerlemişliğini kabul edeceğiz. Niçin? Kendi insanımız için...'' Demirel, Türk çiftçisinin en zor günlerini yaşamakta olduğunu belirttiği konuşmasında, çiftçilerin sloganlara döktükleri sorunlarından örnekler verdi. Çiftçilerin ''ne ektiysem zarar ettim, al tarlamı senin olsun, sadaka değil alın terimizi istiyoruz'' şeklinde ifade edilen sloganları okuyan Demirel, sözlerini ''bunların özeti; gelin, ülkenin köylüsünü namerde muhtaç etmeyelim, alın terinin, el emeğinin karşılığını verelim demektir. Ülkemiz bunları yapacak güçtedir'' diyerek noktaladı.