BIST 10.002
DOLAR 35,19
EURO 36,70
ALTIN 2.973,83
HABER /  GÜNCEL

Demirel hükümete isim buldu

Süleyman Demirel aktif siyasette değil ama demeçleriyle gündeme oturuyor. Bir grup gazetecinin kendisini ziyaretinde konuşan Demirel hükümete benzetmede bulundu.

Abone ol

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 2002 yılında halkın siyasi iktidardan ümidini kestiğini ve iktidarla birlikte muhalefet partilerine yönelik de öfke içinde bulunduğunu belirterek, ''Seçimlerden bir ay önce bugünkü iktidarın iktidar olabileceğini kimse tahmin edemiyordu'' dedi. Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Erdoğan Kahya ve Yönetim Kurulu üyeleri, Antalya'nın Serik İlçesi'ne bağlı Belek Beldesi'ndeki bir otelde tatilini geçiren Demirel'i ziyaret etti. Ziyarette konuşan Demirel, ''Bugünkü siyasetçilerin öfke iktidarı'' olduğunu savunarak, ''1999 yılında Ecevit'i başbakanlığa ben getirdim. Cumhurbaşkanı olarak başbakanlığı ben verdim. Ama başka çarem yoktu. En çok oyu o almıştı. Ancak o hükümet kurabiliyordu'' diye konuştu. Halkın, 2002 yılına gelindiğinde siyasi iktidardan tümüyle ümidini yitirdiğini ifade eden Demirel, şöyle devam etti: ''Yapılan seçimlerden bir ay önce bugünkü iktidarın iktidar olabileceğini kimse tahmin edemiyordu. Halk öyle bir öfke içindeydi ki, Ecevit'i yüzde 22'lerden yüzde 3'e indirdi. Diğer partiler MHP ve ANAP'ın da oylarını çok düşürdü. Muhalefet DYP idi. Onu da yüzde 13'lerden yüzde 9'lara düşürdü. Halk herkesi çarptı. Bu bir öfke olayıydı. Bugünkü iktidar ise yüzde 35 oy aldı. Baraj sayesinde yüzde 66'lık paya sahip oldu.'' Siyasi iktidarların halktan daima destek almaya ihtiyaçları olduğunu vurgulayan Demirel, siyasetçinin yeniden halkın güvenini kazanması gerektiğini, halkın da kendi kaderine, kendi siyasetçisine sırtını dönemeyeceğini belirtti. -''PROTESTO EDİLEN SENETLER''- Türkiye ekonomisi hakkında da değerlendirmelerde bulunan Demirel, ''Türkiye ekonomisi çok iyi deniliyor, ama bir yandan da protesto edilen senet sayısı yüzde 40 arttı'' dedi. Demirel, şunları kaydetti: ''Enflasyon yüzde 10'ların altına indi. Çok iyi. Yüzde 5'lerin altına inmeli. İhracat arttı. İhracatın yüzde 90'ı sanayi ürünü. İğneden ipliğe her şeyi alan Türkiye, artık otomobil ihraç eder hale geldi. Turizm geliri 20 milyar dolara ulaştı. Bunlar iyi. Ancak Türkiye'nin ithalatı da 110 milyar dolara ulaştı. Bu iyi değil. Biz refahın, barışın adamıyız. Nüfusumuzun yüzde 35'i köyde yaşıyor ama GSMH'dan aldığı pay yüzde 12. İşte fukaralık burada. 1975 yılında 1 kilo buğday ile 1 litre mazot alınırken günümüzde 6 kilo buğday ile 1 litre mazot alınabiliyor.'' Türkiye'nin bugün içine düştüğü durumu aşacak güçte olduğunu belirten Demirel, Türkiye'nin girişimcisini güçlendirmesi, siyasetçilerin halkın içine çıkması gerektiğini söyledi. -''KADROLAR TAHRİP OLDU''- Türkiye'de 1946 yılından bu yana 15 seçim yapıldığını ve TBMM'nin 2 kez kapatıldığını hatırlatan Demirel, devletin en önemli organının devlete el koyduğunu, her defasında da siyasi ve bürokratik kadroların tahrip olduğunu ifade etti. Eski Başbakan Adnan Menderes'in idam edilmesini de eleştiren Demirel, ''Adnan Menderes'e yazık oldu, ayıp oldu. Adnan Menderes'ten sonra gelenlerin eli titredi. (Bana ne olur) dendi. Bu dönemde devletin gücü azaldı'' diye konuştu. Demirel, 1980 yılında da meclisin kapandığını ve yasakların getirildiğini, kendisine 10 yıl siyaset yasağı konulduğunu, ancak uğraşarak yasakları deldiğini, bu dönemde de siyasi ve idari kadroların tahrip edildiğini, siyasetin bundan zarar gördüğünü söyledi. -''3 EKİM'DE MÜZAKERELER BAŞLAR''- Demirel, 3 Ekim'de AB ile Türkiye arasında müzakerelerin başlayacağına inandığını vurgulayarak, şu görüşleri dile getirdi: ''Zannederim 3 Ekim'de müzakereler başlar. Tam üyelik görüşmeleri 10 yıl sürer. Ancak içeriği belli değildir. Avrupa'daki halkın şu anda Türkiye'ye sempatisi fazla değildir. Fakat 10 yıl içinde siyasi iktidarlar değişir. Halkın da görüşü değişebilir. 3 Ekim'de müzakerelerin başlamaması her şeyin sonu değildir. Deniz bitmez. Turizm Türkiye'yi Avrupa'ya yakınlaştırır. Turistlerin 10'da 9'u ülkelerine memnun dönüyor. Turizm ile sempatimiz artıyor.'' -''TSK TÜRKİYE'NİN OMURGASIDIR''- Kendisinin birkaç kez siyasetten uzaklaştırıldığını ifade eden Demirel, ''Türk Silahlı Kuvvetleri Türkiye'nin omurgasıdır. Ben birkaç kez siyasetten uzaklaştırıldım. Ancak siyasetçi kendi yarasını tamir eder. Ama Silahlı Kuvvetler yaralanırsa tamir edemezsiniz. Ben hiçbir zaman Türk Silahlı Kuvvetleri aleyhine konuşmadım'' dedi. Halkın çok çabuk umutsuzluğa düştüğünü belirten Demirel, özellikle okumuşların ve gençlerin çok çabuk ümitsizliğe kapıldığını, her zaman bir ümidin bulunduğunu, kimsenin karamsarlığa düşmemesi gerektiğini sözlerine ekledi.