Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu’na yaptığı açıklamalarda önemli ayrıntılar ortaya çıktı.
Abone olEski Cumhurbaşkanı Demirel, 27 Mayıs darbesiyle kurulan kurumların arkasında Siyasal Bilgiler Fakültesi (Mülkiye) olduğunu öne sürdü. Demirel, Amerika ’nın hiçbir darbenin içinde ve arkasında olmadığını iddia etti.
‘Gladyo’ için “Nerede bu mübarek ya?” diyen Demirel, “İkinci bir devlet arıyorsanız o askeriye işte” diye konuştu.
Demirel, vatandaşa da sitem etti: “Darbeden sonra yapılan referanduma yüzde 92 evet demeye mecbur mu? O yüzde 92 belimizi kırdı.”
Güniz Sokak’taki evinde milletvekillerinin sorularını yanıtlayan 9. Cumhurbaşkanı, 1990’lı yıllardaki faili meçhullerden cumhurbaşkanı ve başbakanların sorumlu olmadığını savundu.
Radikal gazetesi, Süleyman Demirel’in Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu’na verdiği ifadelerin tutanağına ulaştı. İşte o açıklamalar:
CUMHURBAŞKANI HAFİYE DEĞİL: Bir memleketteki cinayetlerden cumhurbaşkanı, başbakan sorumlu tutulmaz. Devlet teşkilatı diye bir teşkilat var yani. Cumhurbaşkanı hiçbir şeyden sorumlu değildir. Faili meçhul cinayeti bulmak nereden cumhurbaşkanının işi? Cumhurbaşkanı ne zamandan beri hafiye?
KONTRGERİLLA KAMPI ARAYAMAZDIM: Kontrgerillanın varlığını dillendiren ilk isim Bülent Ecevit ’ti. Demirel, 1970’lerde Ecevit’in ‘Kontrgerilla’ demesi üzerine Genelkurmay Başkanı , MİT Müsteşarı ve Emniyet Genel Müdürü’nü tek tek çağırarak, “Bu nedir kardeşim?” diye sorduğunu ama “Yok efendim öyle bir şey” yanıtını aldığını söyledi. 1978 yılında hükümete gelen Ecevit’e “Hadi bakalım, ben bulamadım, sen bul bu kontrgerillayı” diye mektup yazdığını açıklayan Demirel, şöyle devam etti: “Bir süre sonra Milli Savunma Bakanı rahmetli Hasan Esat Işık geldi. O dedi ki, ‘Bu işi karıştırmayın, yok böyle bir şey.’ Ondan sonra, ben, kendi başıma cumhurbaşkanı veya başbakan olarak ne kontrgerilla kampı arayabilirdim…”
DERİN DEVLET NEREDE MÜBAREK?: Şimdi, bu gladyodan bahsediliyor. Derin devlet var. Derin devlet askeriye. Türkiye ’de bir tane devlet var aslında. Bunun derini de, düzü de bir tane. Bu derin devletlerden bahsediyorsunuz, bahsediyorsunuz. Nerede bu mübarek ya? Yok böyle bir şey. Yani ‘Birisi buna karışıyor, ediyor…’ filan diyorsanız, eğer ikinci bir devlet arıyorsanız o askeriye işte.
NEYLE HESAP SORACAKTIM?: Şimdi “Darbecilerden niye hesap sormadınız?” diyorsunuz. Neyle soracaktım hesabı? Kiminle? Hangi cumhurbaşkanıyla, hangi parlamentoyla? Hangi mahkemeyle, neyle soracaktım? Siyaset imkân sanatıdır. Her şeyi yapamazsınız ama ben dayandım. Bakınız ben darbecilere “Aferin” mi dedim?
DARBELERİN ARKASINDA ABD YOK: Demirel, 27 Mayıs’tan 12 Eylül ve 28 Şubat’a hiçbir darbe ve müdahalenin içinde ve arkasında ABD olmadığını vurguladı: “Benim bildiğim kadarıyla ABD ’liler bu işin hiçbir yerinde yoktur. Amerika ’nın düşüncesi de yoktur, fikri de.’ Amerika bunu yaptırdı’ derler. Bana göre, Amerika ’nın bunu yaptırmasına hacet yoktu. Yani bunu yapacak kadar hevesli insan var Türkiye ’de. Amerika ’nın desteğine falan gerek yok yani.”
‘3 ÇOCUĞUN ASILMA HİKÂYESİ’: Süleyman Demirel, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarından “Bu üç çocuğun asılma hikâyesi” olarak bahsediyor. “Bu talihsiz bir olay. Yalnız, orta yerde mahkeme kararı, Meclis kararı, TBMM ve cumhurbaşkanı imzası var” diyen Demirel, şöyle devam ediyor: “Ben kimseye ‘Bunlar asılsın’ falan da demedim. Yalnız, benim kimseye karşı intikam duygum yoktur. Sonra o çocukların asılmasıyla Adnan Bey’in, Fatin Bey’in, Hasan Bey’in intikamı nasıl alınacak? Bir alakaları yok. O çocuklar Marksist, Leninist gruplara ait… Ben üzülüyorum, o gün öyle olmuştur. O günün hesabını bugün yapamıyoruz. İnşallah yaşamayız o şartları.”
YANLIŞLIK VARSA TESADÜFENDİR: Süleyman Demirel, kendisinin yönetimde olduğu dönemlerde Türkiye ’de gayrimeşru hiçbir şey olmadığını iddia etti: “Benim başında bulunduğum (cumhurbaşkanı, başbakanlık, genel müdürlük) meşruiyete dayanmayan hiçbir şey yoktur, her şey açık, herkesin önünde ve her şeyi açık, düzgün yaptık. Yanlış olan şeyler vardır ama gizlisi, saklısı yoktur. Kasıt olan bir şey de yoktur. Ülke menfaatlerini haleldar edecek bir şey de yoktur. Eğer ülke menfaatlerine dokunacak herhangi bir şey olmuşsa kazaradır, tesadüfendir.”
KANLI 1 MAYIS : Demirel, tarihe ‘Kanlı Pazar’ diye geçen olay için şöyle dedi: “ 1 Mayıs 77’deki hadise de çok iyi tetkik edilmiştir. Tam anarşidir o. Kim yapmış, kim etmiş, kimin üstüne varmış, devlet bütün gücüyle varmıştır üstüne. Bazı şeyler var, bütün gücünüzle varıyorsunuz, yine kökünü bulamıyorsunuz.”
DARBENİN ARKASINDA MÜLKİYE VARDI: Eski Cumhurbaşkanı Demirel, 27 Mayıs darbesiyle kurulan kurumların arkasında Siyasal Bilgiler Fakültesi (Mülkiye) olduğunu öne sürdü. Demirel, “Askerde o birikim var mıydı?” sorusuna, “O Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde vardı. Onlar yaptılar, getirdiler. Bu ülkede darbe işlerini ararken, darbenin arkasındaki sivil kadroların önemli rolü olduğunu unutmamak lazım” dedi.
HALKA SİTEM: Demirel, darbelere karşı halkın tutumunu da eleştiriyor. Bütün darbelerin ‘ülkeyi kurtarma’ gerekçesiyle yapıldığına işaret eden Demirel, “Kurtaralım talebi karşısında ‘Neyi kurtaracaksın’ diyebilmeli vatandaş. ‘Bizim kurtarılacak bir şeyimiz yok’ diyebilmeli. ‘Kurtaralım’ diyorsa, ‘Gel kurtar kardeşim’ dememeli(…) Yani 1980 darbesinden sonra yapılan referanduma yüzde 92 oy vermeye mecbur mu yani? O zaman bizim belimiz kırılıyor. Yani ‘ hürriyet ’, ‘adalet’ diyen, halkı savunanların beli kırılıyor” diye konuştu.
BREJNEV YÖNTEMİ ÖNERİLMİŞ: Demirel, 12 Mart sonrası Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde yaşananları da anlattı. “12 Mart’ta kendimi koruyamadım ki, başkalarını korusam” diyen Demirel, dönemin Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’ın kendisine “Hastayım, bir şeyler desin. İstifa etsin” mesajı gönderdiğini açıkladı. SSCB döneminde de Rus liderler “hastalık” gerekçe gösterilerek görevden el çektiriliyordu.
EFELİK YAPTIM AYAĞIMA DOLAŞTI
Süleyman Demirel, tarihe geçen o ünlü sözünün öyküsünü de anlattı. 1975 yılında basın toplantısında bir gazetecinin “Cinayetler işleniyor?” sorusu üzerine kendisinin “Şimdilik solcular işliyor” dediğini, gazetecinin, “Sağcılar da işliyor, solcular da işliyor” diye ısrar etmesi üzerine, “Kardeşim elimdeki kayıtta sağcılar yok. Solcular işliyor görünüyor. Beni sıkıştırma” dediğini, gazeteciyi susturmak için “Sağcılar cinayet işliyor dedirtemezsin bana” dediğini anlattı. Daha sonra yüzlerce kez “Cinayeti kim işliyorsa canidir” demesine rağmen bu sözün hafızalara kazındığını söyleyen Demirel, “Bazen efelik yaparsınız, sonra ayağınıza dolaşır” diye ekledi.