Türk siyasetine damga vuran isimlerden biri olan Osman Bölükbaşı'nın anıları kitap oldu. Kitapta ünlü isimlere ait ilginç anılar göze çarpıyor. En ilginci ise Demirel'e ait
Abone olTürk siyasetinin unutulmaz isimlerinden merhum Osman Bölükbaşı'nın hayatı, oğlu diplomat Deniz Bölükbaşı tarafından kitaplaştırıldı. Kitapta Bölükbaşı'nın İsmet Paşa'dan Fevzi Çakmak'a, Celal Bayar'dan Ecevit ve Demirel'e kadar ünlü isimlerle ilgili anıları yer alıyor.
İstanbul-Bir zamanlar Türk siyasetinin unutulmaz simalarından Osman Bölükbaşı'nın hayatı oğlu tarafından yazıldı. 28 yıl ateşli konuşmalarıyla, nükteleriyle, çıkışlarıyla, uğradığı ihanetler ve hayal kırıklıklarıyla siyasette fenomen haline gelen Bölükbaşı, 1946'da DP teşkilat müfettişi olarak siyasete başladı. Millet Partisi, Cumhuriyetçi Millet Partisi ile Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi genel başkanlıkları yaptı. 1946, 1949 ve 1957 yıllarında üç kez hapse girdi. Fırtınalı geçen yılların ardından 1972'de Millet Partisi Genel Başkanlığı'na veda eden Bölükbaşı, 2002'de Ankara'da vefat etti. Oğlu Deniz Bölükbaşı'nın yazdığı "Türk Siyasetinde Anadolu Fırtınası: Osman Bölükbaşı" Doğan Yayıncılık'tan çıktı.
"Ağzı iyi laf yapıyor, işinize çok yarar"
Osman Bölükbaşı'nın siyasete girmesi, Kandilli Rasathanesi'nde birlikte çalıştığı Rasathane Müdürü Fatih Gökmen sayesinde olmuş. Gökmen, Bölükbaşı'yı DP kurucusu Ord. Prof. Fuat Köprülü'yle tanıştırırken, "Ağzı iyi laf yapıyor, size çok yararlı olur" diyor. Ankara'ya çağırılan Bölükbaşı DP'nin teşkilat işleriyle ilgili müfettişlikle görevlendiriliyor.
Orbay: Bir daha siyasete girmem
Osman Bölükbaşı'nın DP macerası fazla uzun sürmez. DP yönetimiyle arası açılan Bölükbaşı, aralarında Mareşal Fevzi Çakmak'ın da yer aldığı bir grup arkadaşıyla birlikte 1948'de Millet Partisi'nin kurucuları arasında yer alır. Mareşal partinin fahri başkanıdır. Bölükbaşı, kurucular arasına Hamidiye Kahramanı Amiral Rauf Orbay'ı da katmak istemiş. Çakmak'ın selamıyla Orbay'ın yanına giden Bölükbaşı, "Mareşalin emrinde bir nefer olmak benim için şereftir. Ancak, ben bir kere siyasete girdim, namusumu ve canımı zor kurtardım. Teveccühünüze teşekkür ederim, ama politika mı Allah korusun, bir daha girmem" demiş.
DP döneminde de engellemeler, tacizler ve saldırılarla karşılaşan Bölükbaşı'nın arabası da bu saldırılardan sık sık nasibini alıyormuş. Uyanık bir sigorta müdürü bir gün Bölükbaşı'na gelerek kaza ve hayat sigortası yapmasını istemiş. Teklifi reddeden Bölükbaşı, "Beni Anayasa'nın sigortası kurtarmadı. 100 bin liralık sigorta nasıl kurtaracak. Kaza ve hayattan başka bir sigorta şirketi var mı şu demokrasi ve hürriyeti sigorta ettirecek?" demiş.
TRT'yi eleştirince "Tırt Osman" dediler
Hazırcevaplılığı ile tanınan Osman Bölükbaşı TRT'nin 1965'te CHP hükümetinin sözcüsü olduğu gerekçesiyle eleştirilerde bulunmuş. Bundan ötürü siyasi muhalifleri, Bölükbaşı'ya "Tırt Osman" yakıştırması yapmışlar. Bölükbaşı'nın cevap ise şu olmuş: "Hırtı çok olan bu ülkede, varsın bir tane de Tırt olsun". Merhum MHP lideri Alparslan Türkeş'le uzun yıllara dayanan bir dostluğu olan Bölükbaşı, Türkeş'i en zor günlerinde dahi yalnız bırakmamış.
Demirel ramazanda puro içmiş
1966 seçimleri öncesinde AP propagandacıları Süleyman Demirel'i ibadetine düşkün bir bir başbakan olarak tanıtma gayreti içine girince, MP'liler ilginç bir iddiayı gündeme taşımışlar. İddialara göre meğer Demirel, ramazan ayında gündüz gözüyle Meclis Bütçe Komisyonu'nda puro içmiş. Komisyon'daki bir MP milletvekili de Demirel'in içtiği puronun plastik ağızlığını basına göstermiş. İddia AP'liler ve MP'liler arasında polemiklere yol açmış. AP'liler "Demirel, Allah adını ağzına aldığı ve namaz kıldığı için Bölükbaşı kendisine hücum etmiştir" derken Bölükbaşı Meclis'teki konuşmasında insanların en kötü hareketinin dinini dünya için yemesi, dünya çıkarlarına alet etmesi olduğunu söyleyerek, 'Leklüdini fiddünya' hadisini hatırlatmış, Demirel'in ramazanda puro içmesine rağmen bir vaiz edasıyla bayram gazetesinde makale yazmasının ikiyüzlülük olduğunu, Demirel'in ibadetinin kendisini ilgilendirmediğini, sadece bir samimiyetsizliği ve istismarı teşhir için bu konuya temas ettiğini söylemiş.
Bayar'dan İsmet Paşa'ya: Bölükbaşı beni öldürtecek
DP'ye rakip olan MP'nin genel başkanı Osman Bölükbaşı, 1949'da Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ve DP Genel Başkanı Celal Bayar'a suikast tasarladığı gerekçesiyle arkadaşı Fuat Arna ile birlikte tutuklanmış. İddianamede "Devlet reisi İsmet İnönü ve DP Genel Başkanı Bayar'ın imha edilmesi suretiyle ortadan kaldırılması, Mareşal Fevzi Çakmak imzasıyla yayınlanacak bir beyanname ile yapılacak propaganda neticesinde Bakanlar Kurulunu ıskata matuf MP üyelerinden Osman Bölükbaşı, Fuat Arna ve Afyon milletvekili emekli general Sadık Aldoğan'ın gizli ittifaklarında ibaret olup Aydın Miletvekili Reşat Aydınlı'nın ihbarına dayanmaktadır" denildi.
"Kurşun geçirmez muskası var"
Bölükbaşının tevkif edildiği gün basın mensuplarının bu konudaki sorularını cevaplandıran Celal Bayar gevrek bir kahkaha atarak, "bende kurşun geçmez muskası vardır, beni kimse öldüremez" demiş. Olayı ihbar ettiği söylenen Reşat Aydınlı ise iddiaları reddetmiş. İhbarı İsmet Paşa'ya Celal Bayar'ın ulaştırdığı kısa sürede ortaya çıkmış. Bayar, suikast iddiasını bir tren yolculuğunda Reşat Aydınlı'nın söylediğini, bunun üzerine Cumhurbaşkanlığı genel sekreteri general Kazım Özalp aracılığıyla İsmet Paşa'ya ilettiğini belirtmiş. İddialar asılsız çıkınca Bölükbaşı ve Arna, beş günlük hapsin ardından serbest bırakılmış. Bayar'a ve İnönü'ye suikast suçlamasıyla apar topar evinden alınan Osman Bölükbaşı daha 21 günlük olan oğlu Deniz'e sarılarak, "Oğlum baban gidiyor, belki geri gelmez. Bu memleketin pisliğini az su temizlemez diye ismini deniz koydum. Ben geri gelmezsem, göreyim bu pisliği sen temizle" demiş.
Haber: Abdullah Muratoğlu
Kaynak: