BIST 9.109
DOLAR 34,24
EURO 37,63
ALTIN 2.921,56
HABER /  POLİTİKA

Demirel Ağara dokundurdu

Mehmet Ağar 'başörtüsü sorununu çözerim' diyor. Süleyman Demirel bu sözlere cevap verdi.

Abone ol

Mehmet Ağar'ın 'türbanı ben çözerim' şeklindeki demeçlerine itiraz var. Hem de partinin bir dönem genel başkanlığını yapan Süleyman Demirel'den. Demirel bu sözlere "Öyle diyorlar ama sonra da başlarını duvara vuruyorlar!" şeklinde karşılık verdi. Akşam'dan Şakir Süter Demirel'in bu sözlerine başlığıyla köşesinde yer verdi.

Yazı: Şakir Süter
Kaynak: www.aksam.com.tr

-Cumhurbaşkanı Demirel'le Batman'a hayırlı bir iş için gittik.

Vergi rekortmenlerinden ünlü avukat Ahmet Pekin'in eşi Düriye Neş'e Pekin adına Batman'da bir kız öğrenci yurdunun temeli atılacaktı.

Düriye Hanım, kocası Ahmet Pekin'e 'dünya turuna çıkmak istiyorum' dememiş..

'Bana pırlantalar, yeni yeni mücevherler, yeni ev ve arabalar al' da dememiş; 'Ülkemizin kız çocukları için bir şeyler yapalım' demiş.

Ailece, elele verip Demirel'e gitmişler:

- Böyle böyle.. Hayırlı bir iş, temel atma törenine gelir misiniz?

Demirel 'koşa koşa gelirim' demiş; gerçekten de, kız öğrenci yurdunun temelini atmak için Batman'a koşarcasına gitti Demirel.

- Pekiyi, neden Batman?

Çünkü, en çok Batman'ın ihtiyacı olduğu bilgisini almışlar.

Şimdi Batman'da, temelini Demirel'in attığı 'Düriye Neş'e Pekin Kız Öğrenci Yurdu'nun inşaatı sürüyor.

'Muhabbet denizi'

Temel atma töreninde Demirel, uzun süredir ayrı kaldığı miting meydanlarına yeniden 'merhaba' der gibiydi; formdaydı:

- Çocuklar, kenarda durmayın, gelin bakayım karşıma, sizi daha yakından göreyim.

Cumhuriyetin kazanımlarını anlatmakla başladı söze Demirel..

Bütün hizmetlerin çocuklar için olduğunu...

Bir yandan devletin, devletin yetişemediği yerde hayırseverlerin hizmete koştuğunu anlatıp Pekin Ailesi'ne teşekkür ettikten sonra, bütün hayırsever zenginleri eğitim alanına yatırım yapmaya davet etti.

Demirel, mitingdeki konuşmasını bitirip, çocukların arasına daldı..

Çocuklarla kucaklaşıp hem onları öptü, hem kendini öptürdü; hatıra resimleri çekildi ve Demirel 'muhabbet denizinde' yüzdükten sonra, gazetecilerin karşısına geçti:

- Sorun bakalım, neyi öğrenmek istiyorsunuz?

'Güzel halktır'

Batman özelinden, Güneydoğu geneline, bu bağlamda teröre geldi söz; işte Demirel:

- Bölge halkı güzel halktır; terör örgütünün baskısı tamamen kalktığında çok daha güzel şeyler duyulur bu bölgede. Türkiye'nin asla bölünmeyeceğini insanlarımıza çok iyi anlatmamız gerekiyor.

- Devlet bölgede yalnız bırakılmış. Siyasi parti var ama söylemi yok. Tek taraflı biçimde devlet karşıtı propaganda yapılıyor.

- Siyasi partiler bu bölgede özel çalışma yapmalılar. 'Oy istiyoruz' demek için değil, insanlarla kucaklaşmak için buraya gelmeliler. Devlet erkanı da buraya daha sık gelip halkla kaynaşmalı. Türkiye ve bölgenin doğruları bu insanlarımıza çok açık biçimde anlatılmalı.

- 1984-2000 yılları arasında 40 bine yakın insanımızı teröre kurban verdiğimize dikkat çeken Demirel 'bunun tekrarına gözyumulamaz' diyerek sözlerini bağladı.

Sıra geldi günlük siyaset ve gerginliğe; Demirel 'evet, bir gerginlik var. Bazı patlamalarla da bu gerginlik teyid edilmiştir' dedi ve devam etti:

- Türkiye 70'li yıllardaki gibi değil. Üniversiteler, meslek kuruluşları sakin, sendikalar yok gibi, akın akın sokağa fırlayıp gösteri yapan insanlar yok; yani anarşiden söz edilemez. O halde bu gerginlik nedir?

- Burada siyasi rejime iyi bakılmalı. 40 yıldır hangi göreve geldiysem, seçilerek geldim. Başım ne zaman derde girmişse, derdimi savmak için yine halk'a başvurdum, yine halkın oyuyla yoluma devam ettim. Yani, halk iradesinin önemini en iyi bilenlerdenim.

- Unutulmaması gereken bir konu daha var: Türkiye bir kurumlar devletidir. Osmanlı'da da böyleydi, cumhuriyet döneminde de böyle olmuştur.

Demirel, hükümetin sık sık kurumları 'görmezden geldiğini' bu kurumlarla sağlıklı diyalog kuramadığını anlatıyor.

Üç temel sorun

Demirel tam bu noktada tekrar günümüze gelip 'bugünün üç temel sorununa' vurgu yapıyor:

1- Temsilde adalet sorunu vardır. Bunu Başbakan Erdoğan'a da, beni ilk ziyaretinde söyledim. Eğer başarılı olurlarsa, 'temsilde adaletsizlik' konusunun sorun edilmeyeceğini ama başarısızlıkları görüldüğünde, bu sorunun öne çıkarılacağıanı söyledim.

2- Türkiye'de 'bölünme olabilir' korkusu var. Bunun olmayacağının çok net biçimde söylenmesi, anlatılması gerekiyor.

3- Milli Görüş'ün devamı olmadığını söyleyerek gelen AKP'de birilerinin kafalarının arkasında, kapatılan bazı partilerin söylemlerinin bulunduğu endişesi var; entellektüel çevrelerde.

Türkiye'yi seçim paklar!

Demirel, Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın, Danıştay, Yargıtay, üniversiteler ve cumhurbaşkanının konuştuğunu...

Askerin konuşmasa bile 'bir-iki cümle söylediğini' belirtip ekliyor:

- Halk da, bu noktada 'arayışlara' başlıyor. Halk bugün alternatif arıyor. Bugün gelinen noktada Türkiye'yi seçim paklar.

- Ama efendim, hükümet tam da işleri öğreniyordu?

- Kardeşim, 3.5 yılda öğrenememiş, yapamamışsın, 1.5 yılda mı yapacaksın? Hem hükümet staj ve öğrenme yeri değildir.

Demirel, türban konusunda yanlış anlamalara yol açan 'türbanla öğrenim görmek isteyenler Suudi Arabistan'a gitsinler' yollu sözlerine bir kez daha açıklık getirdikten sonra hükümete döndü:

- Hükümete gelmeden önce 'türban yasağını kaldıracağız' vaadinde bulundular. Ben daha çıkıp 'yalan söylediler' demedim. Sadece vaatlerini ve çelişkilerini anlattım.

Demirel'in gazetecilerle yaptığı toplantı bitiyordu ki, Ruhat Mengi sordu:

- Efendim, DYP lideri Mehmet Ağar 'türban meselesini iktidara gelince ben hallederim' diyor. Ona da bir şey söylemiyor musunuz?

Demirel durdu ve bir tek cümle söyledi:

- Öyle diyorlar ama sonra da başlarını duvara vuruyorlar!

Bizce, yarım kalmış bir sohbet gibiydi Batman konuşmaları.

Demirel gazetecilere, 'inşallah her sene böylesi bir temel atma töreninde buluşuruz' dileğiyle Güniz Sokağa döndü.