Avrupa Birliği'nden resmen ayrılma süreci başlayan İngiltere'yi dört cephede zorlu bir sınav bekliyor. Özellikle AB ile pazarlıkların faturası İngiltere'nin demir ladysi Theresa May'e pahalıya patlayabilir.
Abone olAB kurulduğundan bir yana ilk kez bir üyesi birlikten ayrılma kararı aldı.
İngiltere Başbakanı Theresa May, Avrupa Birliği'ne üye ülkelerin birlikten ayrılışını düzenleyen Lizbon Anlaşması'nın 50'inci maddesini yürürlüğe koyduğunu Brüksel'e resmi olarak bildirecek mektubu imzaladı.
Mektubun bugün AB Konseyi Başkanı Donald Tusk'a ulaşmasının ardından resmiyete dökülecek "boşanma kararı" için pazarlık başlayacak.
AB ile iki yıllık pazarlıkta İngiltere Başbakanı Theresa May dört cephede zorlu bir savaş verecek.
BİRİNCİ CEPHE: TAZMİNAT (BRÜKSEL 60 MİLYAR EURO İSTİYOR)
İngiltere'nin 27 üyeli Avrupa Birliği'nden ayrılması müzakerelerinin 2 yıl sürmesi bekleniyor. Pazarlık sürecinin en önemli konusu ise, "Brexit" kararıyla ayrılık isteyen İngiltere'nin ödeyeceği tazminat. AB'nin bütçeden sorumlu komiseri Günther Oettinger İngiltere'nin "Brexit" nedeniyle 60 milyar dolar tazminat ödemesi gerektiğini söylüyor. Oettinger boşanma anlaşmasının maliyetini nasıl hesapladığını açıklamadı ancak 60 milyar Euro'luk fatura çıkardı.
Birleşik Krallık, AB bütçesi katkılarının yüzde 12'sini kullanıyor. Avrupa Komisyonu ise Birleşik Krallık'ın payının ülke ekonomisinin büyüklüğüyle ölçülmesi gerektiğini savunuyor ve bu oranı yüzde 15 olarak belirliyor.
İngiltere'ye Brüksel'in çıkarabileceği faturalar arasında daha yoksul AB ülkelerindeki altyapı projeleri için ayrılmış fonlar da var.
Komisyon İngiltere'nin bu yatırımları için taahhütte bulunduğunu ve birliği terk etse bile bu projeleri finanse etmekle yükümlü olduğunu savunuyor.
"Brexit" işlemlerinin 2019 ilkbaharında tamamlanması hedefleniyor. Yürürlükteki AB bütçesinin süresi ise 2020'de doluyor. Avrupa Birliği İngiltere'nun bu süreye onay verdiğini, dolayısıyla da ödeme yükümlülüğü altına girdiğini belirtiyor.
Brüksel'in bakış açısı böyle. Brüksel aynı zamanda AB kurumlarında görev yapan İngiliz memurların emeklilik maaşlarını da Londra'nın üstlenmesi gerektiğini savunuyor.
İNGİLTERE 9 MİLYAR İADE İSTİYOR
İngiltere'nin yükümlülüklerinin yanı sıra AB'nin 2015 sonu itibariyle 153.7 milyar dolarlık varlıklarından faydalanması da söz konusu. Bunlar arasında AB binaları, uyduları da bulunuyor.
Brexit destekçileri İngiltere'nin AB'den çıktıktan sonra hiçbir mali yükümlülüğü kalmayacağını ve hiçbir ödeme yapmaması gerektiğini savunuyor. Hatta İngiltere'nin Avrupa Yatırım Bankası'na verdiği 9 milyar euronun iade edilmesini savunanlar da bulunuyor.
İKİNCİ CEPHE: İSKOÇYA
İngiltere Başbakanı Theresa May'in savaş vereceği bir başka cephe ise İskoçya'nın 2018'de düzenlemeyi planladığı bağımsızlık referandumu. Avrupa Birliği'nden ayrılmak istemeyen İskoçya, bölgesel parlamento aracılığıyla bağımsızlık referandumu kararı aldı. Referandumun düzenlenebilmesi için İngiltere Başbakanı Theresa May'in onayı gerekiyor. Ancak "Brexit" referandumunda İskoçların yüzde 62'si AB'den yana oy kullanmış ve birlikten ayrılmak istemediklerini ortaya koymuşlardı.
ÜÇÜNCÜ CEPHE: KUZEY İRLANDA
İskoçya gibi Kuzey İrlanda da "Brexit" referandumunda AB üyeliğinin devamını istemişti. Kuzey İrlanda'daki halkın yüzde 55.8'i Avrupa Birliği'nden yana oy kullanmıştı.
"Brexit" kararının 1998 yılında Protestanlar ile Katolikler arasında varılan "kırılgan" barış anlaşmasını aşındırmasından ve çatışmaların yeniden başlamasından endişe ediliyor.
Kuzey İrlanda'nın Birleşik Kralık'ın parçası olarak kalmak istemesinin en önemli nedenlerinden biri AB üyeliğiydi. Kuzey İrlanda, AB üyeliği aracılığıyla Serbest İrlanda ile özel ilişkiler geliştirebiliyordu. "Brexit"le birlikte bu avantaj ortadan kaybolacak ve iki ülke arasına yeniden sınır çekilecek.
DÖRDÜNCÜ CEPHE: İÇ SİYASET
İngiltere Başbakanı Theresa May, Lizbon Anlaşması'nın 50'inci maddesini imzalayarak "Brexit" için müzakere sürecini başlattı ancak İngiliz İşçi Partisi ülkenin AB'den ayrılmasına şiddetle karşı çıkıyor.
İngiltere eski Başbakanı Tony Blair, İngiltere'nin AB üyesi kalması için ikinci bir referandum yapılması yönünde kampanya yürütüyor. İşçi Partisi'nin mevcut yönetimi de, İngiltere'nin ticaret ve ekonomik alanlarda zarar görmemesi için AB ile anlaşmalar yapılmasını ve ekonomiyi daraltacak adımlardan kaçınılmasını istiyor.
AB ile iki yıl sürecek müzakereler sonucunda varılacak anlaşma İngiliz Parlamentosu'nun onayına sunulacak. Başbakan Theresa May'in bu anlaşma konusunda meclisi de ikna etmesi gerekiyor.