BIST 9.627
DOLAR 35,24
EURO 36,70
ALTIN 2.963,86
HABER /  GÜNCEL

Demir eksikliği zekayı etkiliyor

Çocuklardaki demir eksikliği, zeka gelişiminde kalıcı kayıplara neden olabiliyor.

Abone ol

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Akif Özdemir, demirin, insan organizmasındaki çeşitli sistemlerin fonksiyonunu yerine getirebilmesi için vazgeçilmez öneme sahip olduğunu söyledi. Demir eksikliğinin tüm dünyada, özellikle de Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde çok yaygın bir halk sağlığı problemi olduğunu belirten Özdemir, bu durumun en önemli sebeplerinin yetersiz ve dengesiz beslenme ile bağırsak parazitleri olduğuna işaret etti. Özdemir, "Demir eksikliği sadece kansızlık nedeni olmayıp, vücutta enerji metabolizması, sinir sistemi, fiziki performanstan sorumlu adale sistemi ve vücudun enfeksiyonlarla mücadelesini sağlayan savunma sistemiyle yakından ilgilidir. İnsan beyninin en hızlı geliştiği dönem, yaşamın ilk iki yılı olup, ikinci yaşın sonunda beyin gelişiminin % 80-90'ı tamamlanır." dedi. Mehmet Akif Özdemir, "Bu dönemde, çocukların demir eksikliği hastalığına yakalanmaları halinde zeka gelişiminde kalıcı kayıplara neden olacak hasarlar oluşur. Bunu yaygın bilinen şekliyle bir zeka geriliği şeklinde tarif etmek doğru olmaz. Ancak bu çocukların demir eksiklikleri sonradan düzeltilse bile, genetik kapasiteleriyle ulaşabilecekleri en yüksek zeka düzeyinin daha altında bir zeka düzeyine ulaşabilirler. Yani bu çocuklar, bebeklik döneminde demir eksikliğinden korundukları takdirde zeka seviyeleri daha yüksek olacaktır." şeklinde konuştu. Okul Başarısındaki Etkisi Özdemir, demir eksikliği olan okul çağındaki çocuklarda, başarıyı olumsuz etkileyen zihni ve fiziki performans düşüklüğü görülebildiğine dikkat çekti. Özdemir, "Bu çocukların zeka düzeyleri, demir eksikliği olmayan kişilere oranla biraz daha düşüktür. Anlama kabiliyetleri, fiziki güçleri, problem çözme yetenekleri zayıflar. Ancak bu durum, demir eksikliğinin giderilmesiyle tamamen düzelebilir. Demir eksikliği olan bir atlet bile, adalelerinde oksijen depolayamadığı için adale gücü azalır ve çabuk yorulur." dedi. Özdemir, demir eksikliğinin erken bebeklik döneminden başka ergenlik çağında hızlı büyüme ve özellikle de genç kızların fizyolojik hallerine bağlı olarak sık görüldüğünü ifade ederek, bu dönem çocuklarının demir eksikliği bakımından gözlenmesini önerdi. Anne Sütü Demir Bakımından Fakir Anne sütünde az olan birkaç madde arasında demirin de bulunduğunu ifade eden Özdemir, "Bu problemin önlenmesi için gelişmiş ülkelerde çocuklara verilen mamalar demir bakımından güçlendirilmiştir. Bizim çocuklarımıza da bu destek sağlanmalıdır. Ayrıca, hamilelere mutlaka demir ve folik asit takviyesi yapılmalıdır" dedi. Özdemir, hayvansal gıdaların demir bakımından zengin olduğunu belirterek, "Kırmızı et, demir açısından zengindir. Ancak her hayvansal gıdadan yeterli demir alınamaz. Özellikle çocuklarda günde yarım litreden fazla içilen süt, demir eksikliğine sebep olabilir. Çünkü demir bağırsaklardan kaybedilmektedir. Demir eksikliğinin yaygın olduğu toplumlarda, toplumun ortalama zeka düzeyindeki 3-5 puanlık bir kaybın bile büyük önemi olduğu unutulmamalıdır" diye konuştu. Prof. Dr. Özdemir, Sağlık Bakanlığı'nın başlatmış olduğu "Demir Gibi Türkiye" projesinin, sağlıklı nesiller yetiştirilmesi açısından sevindirici olduğunu da kaydetti.