BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  EKONOMİ

Deloitte'un 'Elektronik Haberleşme' analizi

Deloitte'un ''Elektronik Haberleşme Pazarı 2010'' başlıklı analizinde, elektronik haberleşmeyi hayatının önemli bir alışkanlığı haline getiren kişi sayısının giderek arttığı, işletmecilerin gelirlerinin ise aynı oranda artmadığına dikkat çekildi.

Abone ol

Deloitte'un ''Elektronik Haberleşme Pazarı 2010'' başlıklı analizinde, elektronik haberleşmeyi hayatının önemli bir alışkanlığı haline getiren kişi sayısının giderek arttığı, işletmecilerin gelirlerinin ise aynı oranda artmadığına dikkat çekildi.

Dünyada ve Türkiye'deki elektronik haberleşme pazarındaki gelişmeleri içeren analizde yer verilen Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) verilerine göre, dünyadaki 6,9 milyar insanın yüzde 70,8'i evinde televizyona, yüzde 27,3'ü bilgisayara erişebiliyor. Yüzde 70'ten fazlası ise mobil telefon kullanıcısı durumuna geldi.

Analizde, kullanıcı sayısının 2010 itibariyle 5 milyar kişiyi aştığı, kullanım süreleri ile aktarılan veri miktarları büyük bir hızla artarken, kurumların gelirlerinin aynı oranda artmadığına, hatta Japonya'daki gibi düştüğüne yer verildi.

Gelişmekte olan pazarlarda yaygınlık ve gelir artışı potansiyeli devam ederken, gelişmiş pazarların doyuma yaklaştığının gözlendiğine işaret edilen analizde, dizüstü bilgisayarlar ve netbooklar gibi erişim cihazlarının pazarlardaki gelişme ve eğilimlerden etkilendiği, bunun sonucu olarak bir yandan taşınabilir boyuta gelirken diğer yandan son teknolojilerle sürekli olarak yenilendikleri ifade edildi.

NETBOOK SATIŞLARININ 50 MİLYONA ULAŞMASI ÖNGÖRÜLÜYOR

2007 yılında yaklaşık 60 milyon olarak gerçekleşen akıllı cep telefonu satışlarının 2010'da 180 milyona, 2011 yılında ise yüzde 25 artışla 225 milyona ulaşması bekleniyor. 2007'de 0,6 milyon olarak gerçekleştiği belirtilen netbook satışlarının 2011 yılında ise 50 milyona ulaşması öngörülüyor.

Batı Avrupa ve Kuzey Amerika gibi gelişmiş ülkelerin bulunduğu bölgelerdeki Sabit Elektronik Haberleşme pazarında yıllık olarak ortalama yüzde 3-5 seviyelerinde azalma beklendiği, buna karşılık, 2010 yılında Almanya'da yaklaşık 3 milyon, Fransa'da 2 milyon, İtalya'da 1 milyon abone kaybının yaşandığı kaydedildi.

IP üzerinden ses gönderilmesini sağlayan VoIP gibi teknolojilerin sabit telefonların yerini alması, 2011 yılı ve sonrasında sabit pazarda Genişbant erişim teknolojilerinin (xDSL, FFTS, vb.) giderek önem kazanması, bu alandaki yatırımların hızla devam etmesi bekleniyor.

Bu cihazların kullanımının artmasının doğal sonucu olarak mobil internet trafiğinde büyük artış öngörülürken, içerik açısından bu trafiğin ağırlıklı olarak görüntü (video) ve dosya paylaşımından kaynaklanacağı kaydedildi. 

Mobil haberleşme gelirleri içinde sesli haberleşmenin payının azalması, bunun sonucunda, 2011 yılındaki toplam mobil gelirlerinin yüzde 20'den fazlasının veri (internet) kaynaklı olacağı öngörülüyor.

Telekom işletmecileri, geleneksel elektronik haberleşme hizmetleri yanında makineler, arabalar, yollar, binalar gibi farklı kullanıcı gruplarına yönelik yenilikçi hizmet arayışlarını sürdürdüklerine işaret edilerek, makineler arası iletişim (M2M) olarak adlandırılan bu yeni alanın, insan sayısının 5-10 katına varan miktarlarda yeni kullanıcı sayısı yaratarak önümüzdeki yılların en popüler konusu olmaya aday olduğuna dikkat çekiliyor.

''TÜRKİYE İÇİN 2010 OLGUNLAŞMA DÖNEMİYDİ''

Türkiye'nin, 2010 yılında tamamlanan Elektronik Haberleşme Yasasının öngördüğü ve aralarında Tarife, Numaralandırma ve Numara Taşınabilirliği, Elektronik Haberleşme Güvenliği ve Elektronik İmza gibi ikincil düzenlemelerle birlikte geçiş döneminin önemli ölçüde tamamlandığı belirtildi. 

2010 olgunlaşma dönemi olarak kabul ediliyor ve sonrasında Türkiye'deki pazarın dünyanın genel gidişine paralel bir seyir göstermesi bekleniyor.

Türkiye mobil pazarının gelişmesini sürdürdüğüne ancak 2010 yılında abone ve gelir artış hızının yavaşladığına değinilen analizde, 2008'de yüzde 92 olan mobil yaygınlığın, 2010'un üçüncü çeyreğinde yüzde 85 seviyesine gerilediğine yer verilerek, 2011 yılında dünyadaki gidişe paralel olarak Türkiye'de de ses hizmetlerinin payının azalacağı, veri ve görüntü bazlı hizmetler ve katma değerli hizmetlerin artması ile işletmelerin gelirlerinin de yükselmeye başlayacağı öngörüldü.