Bakırhan, partisinin, herhangi bir örgütün ya da siyasi partinin yan kuruluşu olmadığını söyledi.
Abone olDemokratik Halk Partisi (DEHAP) Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin, herhangi bir örgütün ya da siyasi partinin yan kuruluşu olmadığını söyledi. Bakırhan ve avukatları, DEHAP hakkındaki kapatma davasında, Anayasa Mahkemesi heyetine sözlü savunmada bulundular. Sözlü savunma öncesi, mahkeme önünde yoğun güvenlik önlemleri alındığı görüldü. Yaklaşık 1 saat 40 dakika süren sözlü savunmanın ardından Bakırhan, gazetecilere açıklamalarda bulundu. Sözlü savunmada, partisi hakkında açılan kapatma davasının reddi talebinde bulunduklarını ifade eden Bakırhan, Avrupa Birliği kapısındaki bir Türkiye'de parti kapatılmasının çağdaş olmayacağını ve Türkiye'nin kapatılan partiler mezarlığına dönüşeceğini anlattıklarını belirtti. Bir ülkenin çağdaş, demokratik, evrensel hukuka ne kadar uyduğunun halkın gerçek iradesi olan siyasi partilerin, kişilerin, kurumların düşünce ve ifadelerini açıklamasıyla ölçüldüğünü ifade eden Bakırhan, partisinin de bugüne kadar yapmış olduğu eylem, etkinlik ve söylemlerinde barışçıl ve demokratik bir Türkiye mücadelesi verdiğini söyledi. Mevcut sistemin, farklı düşünceleri olan partisini diğer partilerle benzeştirmeye çalıştığını savunan Bakırhan, farklılıkları korumanın, düşünceleri savunmanın bir ülkenin zenginliği olduğunu, bir ülkede farklılıklara ne kadar hoş görüyle yaklaşılırsa, demokrasinin de kurum ve kuruluşlarıyla en iyi şekilde işleyeceğini kaydetti. Bakırhan, Türkiye'nin, geçmişteki geleneksel tavrını bir kenara bırakarak, DEHAP'ın kapatılma davasında daha gerçekçi bir tavır sergileyerek toplum yararına bir karar vereceğini umduklarını söyledi. Tuncer Bakırhan, bir gazetecinin, kapatma davasının iddianamesinde, DEHAP'ın terör örgütü PKK'nın siyasi organı olduğu yönünde ifadeler bulunduğunu kaydetmesi üzerine, şöyle konuştu: ''Partimiz herhangi bir örgüt ya da siyasi partinin yan kuruluşu değildir, bunu defalarca açıkladık. Sayın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın keyfi ve gerçekleri yansıtmayan bir tutumu olduğunu belirtmek istiyorum. Bu durumun, partimiz Kürt sorununu demokratik yöntemlerle çözmeye yönelik çabasından kaynaklı bir girişim olduğunu belirtmek istiyorum. Partimiz, en az diğer partiler kadar Türkiye'nin demokratikleşmesini talep etmektedir.'' Bir başka gazetecinin, ''Davanın siyasi olduğunu söylemiştiniz, hala aynı kanıda mısınız?'' sorusunu yanıtlayan Bakırhan, davanın siyasi bir dava olduğunu yine savunduklarını ifade etti ve hukukun siyasallaşmadan uzaklaşması gerektiğini kaydetti. DEHAP'IN KAPATILMA İSTEMİ Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, 25 Mart 2004 tarihinde Anayasa Mahkemesi'nde davayla ilgili olarak sözlü açıklamalarda bulunmuştu. Ok, DEHAP'ın temelli kapatılmasını, söz ve eylemleriyle partinin kapatılmasına neden olanlara da 5 yıl siyasi yasak getirilmesini talep etmişti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, DEHAP'ın, ''teşkilat kurmadığı il ve ilçelerde teşkilat kurmuş gibi yazılı beyanda bulunarak demokratik Cumhuriyet, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine aykırı davrandığı ve hukuk kurumlarına olan güvenin sarsılmasına neden olduğu'' ve ''terör örgütü PKK/KADEK ile bağlantı içinde olduğu, bu şekilde Anayasa'nın 68/4. maddesinde ifade edilen 'devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne' aykırı eylemlerin odağı haline geldiği'' gerekçeleriyle DEHAP hakkında iki kapatma davası açmıştı.