BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

DEHAP hukukçuları böldü

Yargıtay'da görülecek DEHAP davasında çıkabilecek olası bir onama kararı 3 Kasım seçimlerini nasıl etkileyeceği tartışılıyor.

Abone ol

Yargıtay’da görülecek DEHAP davasında çıkabilecek olası bir onama kararının ardından YSK’nın 3 Kasım seçimleri ile ilgili olarak alabileceği karar senaryoları Anayasa hukukçularında kutuplaşmaya yol açtı. DEHAP’la ilgili olarak Yargıtay’ın verebileceği olası bir onama kararının YSK’ya yapılacak itirazlarda kanıt olması durumunda, buradan çıkacak kararının 3 Kasım sonrasında ortaya çıkan Meclis’teki sandalye dağılımını nasıl etkileyebileceği Anayasa hukukçuları arasında farklı görüşlere yol açtı. Bu yöndeki sorulara konuyla ilgili hukukçuların verdiği yanıtlar şöyle: -82 Anayasası’nın mimarı Prof.Dr. Orhan Aldıkaçtı: YSK bütün seçimleri iptal edemez. Yanlız boşalan yerlere seçmen sayısının azalması dolayısıyla listelerden tayinler yapabilir. 3 Kasım’dan bu yana çıkartılan yasaların da hepsi geçerlidir. Hiçbir tereddüt yok hepsi geçerlidir. Böyle şey olur mu? Geri gelen tasarruflar iptal olur, olacak şey değil. Bu Siirt seçimlerini etkilemez. Yapılmıştır, uygulamaya konulmuştur, kabul edilmiştir. Bir kaşık suda fırtına çıkırtıyorlar. -Anayasa Hukukçusu Prof.Dr. Mustafa Kamalak: YSK üç tür karar verebilir. Seçimler yaplmıştır sonuçlar kesinleşmiştir bu aşamada yapılacak bir şey yok diyebilir. Bana göre bu hukuka en aykırı ihtimaldır. DEHAP’ın seçimlere sahte belgelerle girdiği anlaşılmıştır bu münasebetle bu partiye verilen oylar geçersizdir, iptal ediyorum. Bunun sonucu olarak da DYP’nin barajı aştığı anlaşılmıştır. Bu sebeplerle milletvekili dağılımlarını yeniden düzenliyorum der ve düzenlemeyi ona göre yapar. Bu ihtimal de hukuka aykırıdır. Hem dürüstlük ilkesini düzenleyen Anayasa’nın 79.maddesine hem de YSK’nın mikro bazda benzeri konulardaki kararlarına terk düşer. DEHAP’ın oyları geçersiz değildir, bu oylarıng eçerli olduğu seçim kurulları kararlarıyla karar altına alınmış. Son olarak YSK, demokrasinin temelinde dürüstlük vardır. Kanunlarımız bunu emreder Anayasamız bu yöndedir, esasen uygulamalarımız da hep bu yönde olmuştur deyip seçimi bir bütün halinde yenileme kararı alabilir. Nitekim Siirt’in birkaç sandığında bir kısım seçmenlerin oy kullanmamış olmasını sadece o alanda seçimi yenilemekle yetinmedi burada kullanılmamış oylar, birkaç sandıktaki kanuna aykırı uygulama tüm Siirt seçimlerini etkileyecek niteliktedir. O halde tüm Türkiye’de seçim yenilenmelidir anayasa bunu emreder Prof.Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu: DEHAP’ın aldığı oylar olmasaydı muhtemelen DYP barajı aşacaktı. Diğer partilerin sandalye sayıları da değişecekti. Buradaki usulsüzlük seçim sonuçlarını etkileyen bir usulsüzlüktür. Ayrıca DEHAP’ın oylarının geçersiz sayılamaz çünkü seçmenin önüne geçersiz pusula konulmuştur. Hukuken doğru olan seçimin yenilenmesidir. Prof.Dr. Bakır Çağlar: Meclis aritmetiğinde siyasal statükonun korunması büyük olasılıkla gündeme gelecektir. YSK’nın bu konuda aritmetiği değiştirecek bir karar alacağını sanmıyorum, çünkü YSK radikal kararlar alma yanlısı değil. Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Yekta Güngör Özden: Yargıtay’ın kararının bağlayıcılığı olmasa da YSK’yı etkileyecektir. DEHAP’ın hak etmediği biçimde gerçek dışı belgeler sunarak seçime girdiği savı doğru ise bu lekenin Türk demokrasisinin alnından silinmesi gerekir. Bunu silecek olan da YSK’dır. Yargıtay eski Başkanı Sami Selçuk: DEHAP’ın aldığı 1 milyon 900 bin oyun hangi partilere dağılacağını kimse bilemez. Bu nedenle 3 kasım seçimlerinin tümüyle iptal edilmesi gerekir. Yargıtay eski Başsavcısı Vural Savaş: Tam kanunsuzluk hali bulunduğundan, sahtecilikten yararlanarak milletvekili olanların mazbatalarının iptal edilerek, gerçekte hak kazananlara verilmesi gerekir.”