Kültür ve Turizm Bakanlığınca, Gümüşhane'deki Dipsiz Göl'ün kurumasına sebep olan kişiler görevden uzaklaştırıldı.
Abone olHalk arasında "Dipsiz Göl" olarak bilinen ve haberlere konu olan alanda gerçekleştirilen define kazısıyla ilgili Kültür ve Turizm Bakanlığı harekete geçti.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, "Gümüşhane’de bulunan Dipsiz Göl'de gerçekleştirilen kazı çalışmaları sonucunda gölün kurumasına sebep olunmuştur. Bakanlığımızca ilgililer hakkında, 15 Kasım 2019 tarih ve 372 sayılı onay ile soruşturma başlatılmış ve görevden uzaklaştırılmışlardır."
Dipsiz Göl’de 15’inci Apollinaris lejyonunun altın küpü aranmış
5 gün süren ve herhangi bir bulguya ulaşılamayan kazıda, bölgede bir dönem kalan Roma İmparatorluğu'nun Anadolu'daki 4 büyük lejyonu arasında gösterilen 15’inci Apollinaris lejyonunun var olduğuna inanılan hazinesinin arandığı öğrenildi.
Toprakla doldurulmuş
Kaynağı ve akarı olmayan, Buzul Çağı'ndan kalma, 12 bin yıllık krater Dipsiz Göl'de tamamlanan kazı çalışmalarının ardından ekipler, dün alandan ayrıldı. Valiliğin, göl alanının eski haline getirildiğini açıkladığı Dipsiz Göl alanının toprakla doldurularak, kapatıldığı görüldü. Yol seviyesi ile birleştirilen göl alanına ise bir de su akarı için plastik boru koyuldu. Su kalmayan göl alanı, taş ve toprak yığını haline döndü.
Ekosistem tahrip edildi
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Peyzaj Mimarlığı Bölümü öğretim üyesi Doğa Koruma Alanları Uzmanı Doç. Dr. Ertan Düzgüneş de define söylentisiyle gölün boşaltılmasının talihsiz bir olay olduğunu belirterek şunları dedi: "Dipsiz Göl'ün suyunun boşaltılmasıyla ekosisteme darbe vurulmuştur. 12 bin yıllık veritabanı yok olmuş durumda. Tekrardan buranın suyla doldurulacağı söyleniyor ama doldurulacak su şimdi kullandığımız su. Gölde yapılan tahribatın yarattığı kayıp çok büyük. Bu talihsiz girişim sonucunda alanın turistik değerini konuşmak bence yanlış. Burada ekosistem tahribatı var ve bu ekosistem geri dönülemez biçimde yok olmuştur. Tekrardan doldurulduğu taktirde 12 bin yıllık belleği geri kazanabilecek miyiz? Kazanamayacağız. Dolayısıyla kendi kendini rehabilite edebilir mi? Bu da onlarca veya yüzlerce yıl sonra görülebilir."