CNBC-e kanalı müzik programı INFO, efsanevi İngiliz Rock grubu ‘Deep Purple’ ile, Berlin’de özel bir söyleşi gerçekleştirdi.
Abone olSon kadrosuyla görüntülediğimiz ünlü grup, söyleşide turne programlarını ve genç nesil hakkındaki düşüncelerini anlattılar. ‘Coşkulu Türk seyircisi’ ile buluşmak için sabırsızlandıklarını söylediler. INFO: Dün verdiğiniz konser çok güzeldi. Yeni klavyeci Don Airey’i gruba nasıl kabul ettiniz? Ian Paice: O kadar da zor olmadı aslında. İki yıl önce Jon’un(J.Lord) bacağındaki rahatsızlıklardan dolayı Don, onun yerini alarak bizimle turnelere çıkıyordu. Jon doğru dürüst hareket edemiyordu. Biz de tam o dönem turneye çıkacaktık.Jon gelemediği için Don, o iyileşene kadar geçici olarak bizimle turneye çıktı. Sonra Jon turnelerden, otellerde konaklamaktan ve yolculuktan bıktığına karar verdi. Yani Don’ın gruba temelli katılımı çok kolay oldu. Zaten biz birbirimizi uzun zamandır tanıyorduk. Birçok farklı, küçük gruplarda birlikte çaldık ve stüdyo çalışmalarımız da oldu. Kısacası kolay bir değişim oldu. INFO: Basın toplantısında, Roger Glover sizin ‘balık tutmayı’ çok sevdiğinizi söyledi. Sizce yeni albümünüz “Bananas”daki en büyük balık, hangi şarkı? Ian Paice: Hepimizin beğendiği parçalar farklı. “Haunted” ve “House of Pain” sanırım daha ticari parçalar. Benim en çok sevdiğim parça “Silver Tongue”, bu parçadaki ritmi seviyorum. İki, üç parça daha var ki onları da çok beğeniyorum. Bu çok garip, çünkü insanlar bizim albümdeki parçaların hepsini sevdiğimizi düşünüyor; fakat içlerinden birkaç tanesi oluyor ki onlar bizim için başka anlamlar taşıyabiliyor. Çünkü biz de albüm piyasaya çıktıktan sonra halktan biri oluyoruz. Bizim albümümüz olmasına rağmen parçaları analiz edip sevdiğimiz ve sevmediğimiz parçaları seçiyoruz. INFO: “Abandon” albümüyle “Bananas” arasındaki fark nedir? “Abandon”dan bu yana neler değişti? Ian Paice: Bence ikisi de iyi albümler. “Abandon” ile “Bananas” arasındaki fark, “Bananas” daha medyatik bir albüm. Bütün parçalar daha kısa sürede yazıldı ve kaydedildi. Kayıt süreci kesinlikle daha iyi. Dışarıdan bir prodüktörle çalışmanın da bize çok faydası oldu. Bizim, işimize daha çok konsantre olmamızı sağladı. Biliyorsunuz ki prodüktörünüz sonsuza kadar sizin değil. Beş hafta sizinle çalıştıktan sonra, başka kişilerle çalışmaya başlıyor. Siz de bu yüzden albümü en kısa zamanda tamamlamaya çalışıyorsunuz. Böylece yazım aşamasında çok daha hızlı ve çok daha yoğun çalışmanız gerekiyor. Özellikle stüdyoda, zamanınızı çok iyi planlamanız gerekli. Bu albümdeki parçalar için iki günden fazla çalışmadık. Fakat daha önce bir hafta, on güne kadar uzuyordu. Tekrar tekrar kaydediyorduk. Çoğu zaman tekrar kaydetmenize gerek yok, bazen ilk kaydınız en iyisi oluyor ve siz sonra farkına varıyorsunuz. Eğer sizi kontrol eden biri yoksa o zaman işiniz uzun sürüyor. Kaydı en iyi şekilde almaya çalışırken ilk kayıtlarınızdaki o ruhu, canlılığı kaybediyorsunuz. Prodüktör, tamam bu iyi, artık duralım derse, o zaman yeni bir tane daha yapmaya başlıyorsunuz. Bence bu iki albüm arasındaki en önemli fark bu. INFO: Aralık 2002’de yeni albümünüz için tekrar biraraya geldiniz. Bir ay içerisinde 12 parça çıkardınız. Bu nasıl oldu? Ian Paice: İki dönem vardı. İlk bölüm Noel’den önceydi ve iki hafta aramız oldu. Daha önceden iki ya da üç parça için düşünmüştük. Michael da iki fikir getirdi. Sonuç olarak sadece 10 parça üretmemiz gerekti. Ian ve Michael iki parça yaptılar. Fazla gibi gözükse de aslında çok sayıda da değildi. Sadece sıfırdan başlamamış olduk. Başka fikirlerimiz vardı, fakat çok yoğun bir çalışma temposu içine girdik. Konsere gidenler ve MTV’ciler INFO: Deep Purple ile büyüyen nesil sizi çok iyi biliyor, fakat şimdiki nesil daha çok pop müzikle büyüyor ve sizleri tanımıyorlar. Yeni kuşağı yakalamak için bir planınız var mı? Ian Paice: Genç nesil iki tipten oluşuyor. Bir yanda babaları, ağabeyleri ya da arkadaşlarıyla konserlere giden çocuklar var; öte yanda da MTV ile yaşayanlar. Bu insanlar müziğin sadece MTV’de gördüklerinden ibaret olduğunu düşünüyor ve konser gibi bir etkinliğe gittiklerinde de, izleyecekleri ya boyband’ler ya da rap gruplarından farklı olmuyor. Yeni nesil içerisinde de bir ayrım söz konusu. Bizim yapabileceğimiz tek şey bize doğru gelen müziği yapmak ve çalmak. Sonuç olarak bunun bir şekilde insanlara etki etmesini ummak. Eğer bu albümle başarılı olursak daha çok insan adımızı duymuş olacak ve daha çok televizyonda görünmeye başlayacağız. Bu da genç nesile ulaşmanın bir yolu. Fakat bu bizim kontrolümüz dışında. Çünkü biz izleyicinin zevkine hitap etmek için stilimizi değiştirmiyoruz. Sonuç olarak biz yapabildiğimizi yapıyoruz ve sadece gündeme gelmek için tarzımızın dışına çıkmıyoruz. Eğer insanlar bizi duyar da sevmeye başlarlarsa, bu harika olur. INFO: Turne hakkında biraz bilgi verir misiniz? Planınız nedir? Ian Paice: Güney Amerika’ya kısa bir turnemiz olacak. 1 Eylül’de 2 ya da 3 hafta boyunca. Daha sonra 2-3 hafta kadar ara vereceğiz Arkasından da “Bananas” albümünün turnesine çıkacağız büyük bir ihtimalle. Kasım’ın ikinci ya da üçüncü haftası gibi Avrupa’da olmayı planlıyoruz. Türkler dünyadaki en coşkulu seyirci INFO: Türkiye’yi güzergahınıza dahil etmeyi düşünüyor musunuz? Ian Paice: Tarihler hakkında hiçbir fikrim yok. Umarım gideriz. Ne zaman Türkiye’ye gitsek çok güzel karşılanırız ve harika vakit geçiririz. Grup olarak, Türkler’in dünyadaki en çoşkulu seyirci olduğunu düşünüyoruz. En büyük değil ama kesinlikle en çoşkulu seyirci. Gelecek yıl çıkacağımız Amerika turne tarihleri belli. Sonuç olarak gelecek Eylül’e kadar doluyuz. INFO: İlk single’ınız “Haunted” slow bir parça, nasıl seçtiniz? Ian Paice: Parçaları biz seçmiyoruz, çünkü seçmeyi bilmiyoruz. ‘Machine Head’ albümündeki “Never Before” parçasını single olarak biz belirlemiştik, ve bu parçanın medyatik bir parça olduğunu düşündük ancak çalıştığımız kişilerden biri, hayır “No Smokes In the Order” single olacak dedi. Onlar haklıydı biz değildik. Şimdi biliyoruz, albüm tamamlandıktan sonra dağıtımını yapıyoruz ve gerisini plak şirketine, DJ’lere ve pazarlamacılara bırakıyoruz. Onlar tarafsız, objektif bir şekilde olaya bakıp, hangi parçayı öne süreceklerine karar veriyorlar ve bu dünyanın her yerinde değişiklik gösteriyor, yani Avrupa’daki single Amerika’dakiyle aynı olmuyor. Sanırım bu albümümüzde Amerika için seçilen single “House of Pain”. Bunun tek nedeni de pazarın farklı olması. Dünyanın heryerinde medya ve kültür farklı. Sonuç olarak biz bu işten uzak duruyoruz, albümü yapıp işi onlara bırakıyoruz. DEEP PURPLE Ian Paice Ian Gillan Roger Glover Don Airey Steve Morse