BIST 8.652
DOLAR 34,35
EURO 37,45
ALTIN 3.021,60
HABER /  GÜNCEL

Dedikodunun inanması güç faydaları! Meğer her yaptığımızda...

Hem dinimizde, hem kültürümüzde dedikodu yapmanın doğru olmadığını biliyoruz. Ancak bilimsel yönden bakıldığında dedikodunun aslında bazı faydaları da bulunuyor.

Abone ol

Dünyanın hemen hemen her ülkesinde ve her kültürde, yanlış veya günah olarak bilinen dedikodunun kötü bir şey olduğunu herkes bilir. Mantık olarak da bakıldığında bir başkasının arkasından, onun haberi olmadan konuşmak doğru bir davranış değil. Ancak bilimsel yönden bakıldığında geçmişten günümüze dedikodu yapmanın bazı faydaları bulunuyor.

Aslı olmayan söylenti olarak bir kenara itilse de dedikodunun politikada da dünyanın genel düzeninde de önemli bir yeri var.

Erkeklerde de dedikodu yaygın

"Dedikodu" kelimesini internet üzerinden araştırdığımızda, karşınıza çıkan fotoğrafların yüzde 62'sinin sadece kadınları, yüzde 7'sinin erkekleri, yüzde 31'inin ise kadın ve erkekleri kapsadığını fark edersiniz.

Bu durum erkeklerin daha az dedikodu yaptığı tezini güçlendiriyor. Fakat yapılan araştırmalar erkeklerin de kadınların da aynı derecede dedikodu yaptığını ortaya çıkarıyor.

Kökeni oldukça eski

Dedikodunun kökeni, dilin ortaya çıktığı tarihe kadar gidiyor.

Robin Dunbar isimli evrim psikolojisi uzmanı, insanların dedikodu yapmasını sağlamak için dilin geliştiğini bile iddia ediyor. İlk çıkışından bu yana dedikodu, kimlere güvenip güvenemeyeceğiniz konusundan tutun da kimlerin "beleşçi" olduğunu, kimin palavra attığına kadar birçok farklı toplumsal olarak faydalı bilginin toplum içinde iletilmesini sağlamıştır.

Bu tür dedikodular toplumsal bütünleşmeyi sağlamış ve çatışmayı önlemiştir. Ortaçağda dedikodu 'gossip' kelimesi (kökeni 'godsibb'den gelir ve isim annesi/babası anlamı içerir), doğum yapmak üzere olan kadına doğum sırasında destek olan kadınlar için kullanılmıştır.

Zaman içerisinde yazılışı da kısmen değişikliğe uğrayan bu kelime 'tanıdık' veya arkadaş anlamı kazanmış, daha sonra da "bilindik bir konuda veya boş konuşan kişi" anlamına gelmiştir.

Günden güne değişime uğradı

Günümüzde dedikodu kelimesinin İngilizcesi de hem bu eylemi hem de onu yapan kişiyi ifade ediyor.

16. ve 18. yüzyıllarda Avrupa'da süren cadı avı dönemine kadar dedikodu kelimesi olumsuz bir anlam içermiyordu. Bu dönemlerde büyücülük suçlamalarına katalizör olmuş ve cadı avı kapsamında kadınlar işkence ile öldürülmüşlerdi.

17. ve 18. yüzyıllara gelindiğinde ise dedikodu, İngiliz kahvehanelerinde erkekler arasındaki konuşmalar şeklinde yaygınlaştı.

Bu kahvehaneler zengin ve eğitimli erkekler içindi ve eğitimli erkekler ve öğrencileri birbirlerine entelektüel becerilerini gösteriyordu (kadınlar ise buralara ancak hizmetçi olarak katılabiliyordu).

Böylelikle kadınların dedikodu, erkeklerin ise ciddi sohbetler yaptığı yaygınlaşmış oldu. Dedikodu ve örgütlenme konusundaki yapılan araştırmalar, dedikodunun kadınlar arasında önemsiz ve tehlikeli konuşma olduğuna dair düşünceyi yerle bir ediyor.

İşyerlerinde dedikodu tecrübesine ilişkin görüşmelerde erkekler genellikle "Ben dedikodu yapmıyorum ama…" diye başlayıp, dedikoduyu stratejik ve politik olarak nasıl kullandıklarını detaylı olarak anlatıyorlardı.

Dedikodu kelimesi yerine kullanılan 'iş sohbeti', 'toplantı sonrası bilgilendirme' ve 'koridor sohbetleri' gibi birçok farklı ifadeyle karşılaşılıyor.

Erkekler bu kelime gruplarıyla kendilerini daha rahat hissediyor gibi görünüyor. Tatil dönüşünde "Son dedikodular ne?" diye sormak yerine, "Neler oluyor?" diye sormaları daha çok karşılaşılan bir durumdur.

Stres atma yöntemi

Dedikodu yapmak, hem olumlu hem de olumsuz duyguları ifade etmenin bir yolu olarak bilinse de, bir 'stres atma' yöntemi ve algılanan sosyal adaletsizliğe karşı duygusal bir tepkidir.

Dedikodu, kuruluşlardaki kötü uygulamalarla ilgili olduğunda, önemsenmemek yerine daha çok dikkate alınması gereken bir erken uyarı sinyali olarak görülebilir.

Koronavirüs pandemisi dedikodunun faydalarına da ışık tuttu. Neredeyse bir gecede, sokağa çıkma yasakları, dedikoduyu oluşturan gündelik konuşmalar,  kahve kuyruğunda ve toplantılardan önce veya sonra yapılan konuşmalar için fırsatları ortadan kayboldu.

Özellikle kalabalık yerlerdede çalışan insanlar ofise döndüğünde, bu küçük dedikodu kaçamaklarının sosyal bağlar ve işbirliği için ne kadar önemli olduğunu fark etmiştir.