BIST 9.449
DOLAR 34,42
EURO 36,45
ALTIN 2.843,17
HABER /  GÜNCEL

De Boer'in G.Saray'daki rolü farklı

Zaman Gazetesi'ndeki habere göre De Boer, Terim'le takımın uygulayacağı taktik konusunda uzun uzun konuştu.

Abone ol

Tecrübeli oyuncu, G.Saray’ın oyun sisteminin Barcelona ve Hollanda Milli Takımı’ndan çok farklı olduğunu vurgulayarak, “Bazı alışkanlıklardan kurtulmamız zaman alacak.” dedi. Hagi’nin başarılarına ulaşamayacağını belirten De Boer, Terim’in taktik konularda kendisine danıştığını söyledi. Frank De Boer, Avrupa futbolunda büyük ağırlığı olan usta oyunculardan biri. Aynı zamanda Hollanda Milli Takımı’nın temel taşları arasında yer alıyor. Barcelona’da da takımın banko isimlerinden biriydi. Bu sebeple onun sadece futbolu değil, fikirleri de büyük kıymet taşıyor. Kendisiyle ağız tadıyla bir söyleşi yapmak istiyorduk. Amsterdam Turnuvası’nın sonunda bunu başardık. De Boer’un ilk dikkatimizi çeken özelliği kendinden emin, rahat tavrı oldu. Sorularımıza cevap verirken “Yanlış anlaşılırım.” gibi bir kompleks taşımadığını görüyorsunuz. Mesajları çok net bir şekilde veriyor. Frank De Boer oyun sisteminden, arkadaşlarının saha içerisindeki davranışlarına, Hagi’yle kıyaslanmasından, Fatih Terim’le arasındaki ilişkinin nirengi noktasına kadar her konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu. İsterseniz Barcelona’dan ayrılışınızla başlayalım. Geçen yıl Barcelona’da çok iyi bir sezon geçirmiştim. Ancak Barcelona’da halen danışmanlık yapan Cruyf yüzünden ayrılmak zorunda kaldım. Uzun süre Van Gaal ile çalıştığım için herkes beni onun futbolcusu gibi görüyor. Cruyf ile Van Gaal arasında inanılmaz bir çekişme var. Birbirlerini hiç sevmezler. Cruyf, yeni gelen Barcelona yönetimine beni takımdan göndermelerini tavsiye etti. Birçok kulüpten teklif aldığınızı biliyoruz. Ancak siz G.Saray’ı tercih ettiniz. Neden? Barcelona, benimle çalışmama kararı alınca dünyanın birçok ünlü kulübünden teklif aldım. Bunlar içinde bana profesyonelce yaklaşan ve çok iyi şartlar sunan G.Saray’ı tercih ettim. Ayrıca G.Saray, Avrupa’da büyük başarılar kazanmış ve her zaman hedefi büyük olan bir kulüp. Bu yüzden G.Saray’ın teklifini kabul ettim. Barcelona ile G.Saray arasında oyun sisteminde yadırgadığınız bir farklılık var mı? G.Saray’ın oyun sistemi Barcelona ve Hollanda Milli Takımı’nın oyun sistemine hiç benzemiyor. Barcelona’da oyunun kontrolünü elimizde tutmak için çok top dolaştırırdık. Ancak G.Saray’da çok daha hızlı futbol oynanıyor. Pas veren her oyuncu topu tekrar almak istiyor. Bu yüzden pas veren oyuncu bazen iyi seçimler yapamıyor. Kısa paslarla rakip kaleye gitmeye çalışıyoruz. G.Saray’ın oyun mantalitesi bu olmuş. Bu alışkanlıklardan kurtulmamız biraz vakit alacak. G.Saray’ın agresif bir takım olduğunu mu düşünüyorsunuz? G.Saray’da oyuncular bazı olaylar karşısında çok çabuk sinirleniyor. Halbuki saha içinde çok sakin olmamız gerek. Sakin oynayan bir takım her zaman kazanır. Ancak G.Saray’daki birçok oyuncunun karakteri çabuk sinirlenmeye müsait. Ben onları sakinleştirmeye çalışıyorum. Zaman zaman sinirli ortamlarda ben sakin kalarak onlara örnek olmaya çalışıyorum. Galatasaray’da ikinci bir Gheorghe Hagi olmak gibi bir iddianız var mı? Hagi de benim gibi Barcelona’dan G.Saray’a geldi. 5 yılda çok büyük başarılar elde etti. Futbol hayatının en güzel yıllarını yaşadı. Onun başarısını yakalamak benim için zor. Çünkü 4 kez üst üste lig şampiyonluğu, UEFA ve Süper Kupa şampiyonluğu, Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final gördü. Bu başarılar her oyuncunun rüyasını süsler. Ben de Hagi gibi başarılı olmaya çalışacağım. Teknik Direktör Fatih Terim, size saha içinde liderlik rolü veriyor mu ve taktik konularda fikrinizi alıyor mu? Fatih Terim, her toplantısında oyun içi liderlik görevini bana verdiğini söylüyor. Ben de lider rolünü seviyorum. Barcelona’da bütün futbolcular yıldız olduğu için herkes kendi havasındaydı. Ancak G.Saraylı futbolcular beni daha çok dinliyor. Terim’le taktik konular üzerinde uzun uzun konuşuyor, fikir alışverişinde bulunuyoruz. Ancak son kararı tabii ki o veriyor. Hertha Berlin ve İnter mağlubiyetlerinden sonra Liverpool maçında bambaşka bir kimlikle oynadınız ve kazandınız. Bu maçı kısaca analiz eder misiniz? Artık maçların kilit mevkisi orta sahalar. Bu alanda güçlü olan takımlar sonuca rahat gidiyor. Bence burada çok agresif oynayıp çok top kapmalıyız. Liverpool maçını kazanmamızın tek sebebi bence orta sahaydı. Bu alanda oynayan futbolcularımız çok koşup mücadele ettiler. Liverpool galibiyetinin yeni zaferlerin başlangıcı olmasını diliyorum.