BIST 9.916
DOLAR 35,05
EURO 36,39
ALTIN 2.949,96
HABER /  GÜNCEL

Dayak skandalında tuhaf savunma

Dayağı izleyip perdeleri kapatan karakol amiri Nevzat Ataseven kendini böyle savundu

Abone ol

screen-shot-2012-01-27-at-9.21.45-am.png

Odasında iki polisin genç kadını dövdükleri sırada perdeyi kapatarak işkenceyi gizlemeye çalıştığı tespit edilen karakol amir vekili Ataseven, savcılık ifadesinde "dayak olayını" fark etmediğini ileri sürdü.

 Görüntülerin ortaya çıkmasının ardından hakkında soruşturma açılan polis memuru Nevzat Ataseven savcılık ifadesinde Fevziye Cengiz'in sivil polislere küfür ettiğini ileri sürdü. Karakol grup amir vekili olduğunu belirten Ataseven, "Ben arkadaşları kadına zarar vermemeleri konusunda uyardım. Kamera olduğunu bizzat söyledim. Arkadaşlar bana sadece etkisiz hale getirip kelepçeleyeceklerini söylediler" dedi. Ataseven dayak görüntülerinin açıkça görülmesine rağmen, Cengiz'in sanık polislere tekme attığını, arkadaşlarının ise yere yatırıp kelepçe takmaya çalıştıklarını iddia etti.

VATANDAŞLAR BAKMAYA ÇALIŞTI

Ataseven, perdeyi kapatmasını ise "Sivil vatandaşlar odamın camından içeri bakmaya çalıştılar. Telefonla konuşuyordum. Bitince içerideki manzarayı görmesinler diye istem dışı odamın perdesini kapattım" diye kendini savundu. Görüntülerde dakikalarca süren dayağa kayıtsız kaldığı anlaşılan Ataseven buna rağmen dayağı gördüğünü inkar etmeye çalıştı: "Ben perdeyi çekerken arkam dönük olduğu için arkadaşların müştekiye nasıl ve ne kadar vurduklarını görmedim. Perdeyi çekmemin amacı, salonda bekleyen vatandaş durumu anlamasın diyedir. Başka bir amaçla, suça zemin hazırlamak için bunu yapmadım. Müştekiyi döveceklerini tahmin etmemiştim. Fark etseydim kesinlikle engel olurdum."

FARK ETMEDİM

Ataseven, savcının "dayak mağduru kadın hakkında tutanak tutmasına rağmen, dayak atan polis memurları hakkında neden tutanak tutmadığı" yönündeki sorusuna şu yanıtı verdi: "Memurların eylemi hakkında yukarda belirttiğim gerekçelerle işlem yapma gereğini duymadım. Zaten onların suç işlediklerini fark edememiştim."

KARAKOLLAR 2 YILDIR DENETLENMİYOR

Karakolda vahim dayak görüntülerinin ortaya çıktığı İzmir'de polis ve jandarma karakollarına haberli-habersiz ziyaretler yapmak ve denetlemek konusunda görevli olan İl İnsan Hakları Kurulu'nun 2 yıldır karakollara uğramadığı ortaya çıktı. İzmir Baro Başkanı Sema Pekdaş'ın Bilgi Edinme Kanunu kapsamında sorduğu soruya, İl İnsan Hakları Kurulu Başkanı ve Vali Yardımcısı Şahin Aslan, "2010 ve 2011yıllarında jandarma ve polis karakollarına ziyaret yapılmadığı tespit edilmiştir" yanıtını gönderdi. Baro Başkanı Pekdaş, başvurusunda ayrıca, "İzmir'de kaç tane gözaltı biriminin bulunduğu, bunların kaçında kamera ile kayıt sisteminin olduğu, bu kameraların gözaltı birimlerinin hangi bölümlerinde kayıt yaptığı, kayıtların ne kadar süre ile, hangi koşullarda ve nerede muhafaza edildiği" sorularını yöneltti ancak bu soruya 'özel çalışma gerektiği" gerekçesiyle cevap verilmedi.

İŞKENCE DEĞİL SADECE BASİT YARALAMA

Savcılık, bu ifadenin ardından daha önce takipsizlik kararı verdiği Ataseven hakkında "basit yaralama suçuna yardım" ettiği iddiasıyla 3 aydan 9 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Savcılığın ve mahkemenin suçu "işkence" kapmasında görmemesi nedeniyle sanık polisler hakkında istenen cezalar, mağdur kadın için istenen 6.5 yıl cezanın altında kaldı. TCK'da işkence, "Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışlar" olarak tanımlanıyor ve 3-12 yıl arası hapis cezası öngörülüyor. Yargının 2-5 yıl hapis öngören "eziyet" suçunun da işletmemesi ve olayı basit yaralama kapsamına alması dikkat çekti.