6 bin 440 evli kadınla araştırma, “kadına yönelik şiddet konusunda son 5 yılda kısmi bir düzelme olduğunu” ortaya koydu
Abone olProf. Dr. Bahri Öztürk, “Dayak neredeyse Türkiye’deki kadınların alın yazısı. Aradan geçen yıllarda pek bir şey değişmemiş. Türk kadınlarının yaklaşık yarısı evlilik öncesinde dayağa maruz kalıyor, dayak evlilikten sonra da devam ediyor” dedi. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin İnsan Hakları Merkezi Sosyal ve Kriminolojik Araştırmalar Çalışma Grubu tarafından, 25 ilde 6 bin 440 evli veya evlenip ayrılmış kadın üzerinde gerçekleştirilen “Kadına Yönelik Şiddet” başlıklı araştırmanın sonuçları, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin Kuştepe yerleşkesinde düzenlenen basın toplantısında açıklandı. Çalışma Grubu’nun Başkanı Prof. Dr. Bahri Öztürk, araştırmanın, üniversitenin kız öğrencilerince yüz yüze görüşme yöntemiyle yapıldığını anlatarak, araştırmada kadınların yer, yaş ve öğrenim durumlarının da dikkate alındığını söyledi. Benzer bir çalışmanın 1997 yılında 8 bin 619 evli kadın arasında yapıldığını hatırlatan Prof. Dr. Öztürk, böylece aradan geçen 5 yılda kadına yönelik şiddeti karşılaştırma imkanı da bulduklarını bildirdi. “Dayak neredeyse Türkiye’deki kadınların alın yazısı. Aradan geçen yıllarda pek bir şey değişmemiş. Türk kadınlarının yaklaşık yarısı evlilik öncesinde dayağa maruz kalıyor, dayak evlilikten sonra da devam ediyor” diyen Prof. Dr. Öztürk, şöyle devam etti: “Araştırma sonuçlarına göre, Türkiye’de kadına yönelik şiddette ilk araştırmanın yapıldığı 1997 yılından 2003’e kadar 5 yılda yüzde 5 gibi küçümsenmeyecek bir oranda düzelme görülmekte ise de dayak, kadının neredeyse hala alın yazısıdır. Kırsalda ve gecekonduda dayak olağan bir hadisedir. Yükseköğrenim yapanlar arasında dahi yüzde 15 oranında koca eşini dövmektedir.” Prof. Dr. Öztürk, kadına yönelik şiddet konusunda bazı yasal düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu da vurgulayarak, bu tür suçların takibinin şikayete bağlı olmaktan çıkarılıp, resen takip edilir hale gelmesi için düzenlemelerin bir an önce yapılması gerektiğini dile getirdi. Araştırmada, evli kadınlara uğradıkları şiddet konusunda çeşitli sorular yöneltildi. “Kocanız tarafından size yönelik şiddeti, örneğin dayak veya tehdidi polise veya savcıya ihbar eder misin?” şeklindeki soruya “evet, ederim” yanıtını veren kadınların oranı 1997 yılında yüzde 29.26 iken, 2003’te bu oran yüzde 34.73’e ulaştı. Söz konusu oran kent merkezlerinde yüzde 40, gecekonduda yüzde 14, kırsalda ise yüzde 16 çıktı. Ayrıca aynı soruya, tahsili olmayanların yüzde 8.61’i, ilkokul mezunlarının yüzde 53’ü, ortaokul ve lise mezunlarının yüzde 37’si, yüksekokul mezunlarının da yüzde 59’u “evet” yanıtı verdi. “Kocanızın sizi veya aile efradını ayda yılda bir değil sık sık dövmesi, sövmesi, aç veya açık bırakması ya da buna benzer fena muamelede bulunması halinde polise ve savcıya şikayet eder misiniz?” sorusuna “evet, ederim” diyenlerin oranı yüzde 22.23, “hayır, etmem” diyenlerin oranı yüzde 28.58, “hayır, etmem. Kocamdan korkarım” diyenlerin oranı da yüzde 8.58 çıktı. Evlilik öncesi dayak “Evlendikten sonra dayak yediniz mi?” sorusuna katılımcıların yüzde 31.52’si “kocamdan”, yüzde 1.83’ü “babamdan veya annemden”, yüzde 1.40’ı “akrabalarımdan” yanıtı verdi. Kadınların yüzde 62.25’i ise “dayak yemediğini” bildirdi. “Dayak yemediğini” söyleyenlerin yüzde 70’i şehir merkezlerinde, yüzde 42’si gecekondularda, yüzde 48’i ise kırsal kesimde oturuyor. Tahsili olmayanların yüzde 27’si, ilkokul mezunlarının yüzde 53’ü, ortaokul-lise mezunlarının yüzde 71’i, yükseköğretim görenlerin de yüzde 85’i “Dayak yemediğini” belirtti. “Evlilik öncesi dayak yediniz mi?” sorusuna “evet, babamdan” yanıtı verenlerin oranı yüzde 21.54, “akrabalardan” diyenlerin oranı yüzde 4.36, “evlilik öncesi ana-baba ocağında dayak yemediğini” söyleyenlerin oranı ise yüzde 52.16 çıktı. Evlilik yöntemi Katılımcıların yüzde 52.23’ü “anlaşarak”, yüzde 41.07’si “görücü” usulüyle evlendiğini ifade ederken, yüzde 6.69’u da “ailesinin zorlamasıyla evlendiğini” bildirdi. Araştırmaya katılan kadınların yüzde 43.08’i “resmi nikahtan sonra imam nikahı yaptığını”, yüzde 39.63’ü ise “resmi nikahtan önce imam nikahı yaptırdığını” belirtirken, yüzde 2.61’i “resmi nikahının olmadığını, sadece dini nikahının bulunduğunu” kaydetti. Sadece resmi nikahı olanların oranı ise yüzde 14.68 olarak belirlendi. Cinsel taciz “Aile içinde cinsel tacize uğradınız mı?” sorusuna kadınların yüzde 0.33’ü “evet, babamdan” yanıtı verirken, yüzde 0.20’si erkek kardeşinden, yüzde 2.88’i ise başka akrabaların tacizine uğradığını söyledi. Katılımcıların yüzde 96.59’u da cinsel tacize uğramadığını bildirdi. “Kocanızın sizi terk etmesinden korkuyor musunuz?” sorusuna evli kadınların yüzde 57.22’si “Hayır” yanıtı verirken, “Evet. Onu seviyorum, çocuklarımın babası” diyenlerin oranı yüzde 18.22, “Evet. onun geliriyle geçiniyoruz” diyenlerin oranı yüzde 7.83, “Evet. Her ikisi de” diyenler ise yüzde 16.66 çıktı. “Eşiniz psikolojik baskı yapıyor mu?” sorusuna kadınların yüzde 5.01’i “Evet. Kazandığım parayı ona vermem için zorluyor”, yüzde 13.39’u “Kıskançlık yüzünden hiçbir yere yalnız gitmeme izin vermiyor”, yüzde 4.28’i “Evet. Ailemle görüşmeme izin vermiyor”, yüzde 10.53’ü “Evet, ama evlilik kurumu nedeniyle hakkı”, yüzde 66.79’u ise “Hayır” yanıtını verdi. Kadın hakları “Ülkemizde kadın hakları gerçekten yaşanabiliyor mu?” sorusunu ise kadınların yüzde 1.01’i “Evet, tam olarak”, yüzde 5.66’sı “büyük ölçüde yaşanıyor”, yüzde 53.63’ü “kısmen”, yüzde 30.03’ü “hiç gerçekleşmiyor”, yüzde 9.66’sı “fikrim yok” diye yanıtladı. Ayrıca kadınların yüzde 42.57’si “kadın ve aileyi koruyan yasadan haberi olduğunu” belirtirken, yüzde 57.43’ü ise “bilmediğini” söyledi.