İSTANBUL Davutpaşa'da 31 Ocak 2008 tarihinde gerçekleşen patlamaya ilişkin Yargıtay'ın bozma kararının ardından yeniden görülen davada karar açıklandı.
Abone olİSTANBUL-Davutpaşa'da 31 Ocak 2008 tarihinde 21 kişinin hayatını kaybettiği, 115 kişinin de yaralandığı maytap atölyesi patlamasına ilişkin Yargıtay'ın bozma kararının ardından 4 sanık yönünden yeniden görülen davada karar açıklandı.
2 sanık "İhmal suretiyle görevi kötüye kullanma" suçundan 10'ar ay hapis cezasına çarptırıldı. 2 sanık ise 'Görevi kötüye kullanma" suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Verilen cezalar ertelendi.
Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya sanıklar katılmazken, bazı müştekiler ve taraf avukatları hazır bulundu.
Duruşmada söz verilen müştekilerin avukatları, Yargıtay'ın bozma kararına mahkemenin uymamasını gerektiğini belirterek, sanıkların "bilinçli taksirle öldürme" suçundan en üst sınırdan cezalandırılmalarını talep etti.
"GERÇEK SORUMLULAR CEZA ALMIYOR"
Duruşmada konuşan müşteki İdris Çabuk da mahkemenin kararında direnmesini talep ederek, "Ben eşimi kaybettim. 11 yıldır bu dava devam ediyor. Bir değişiklik olmadı. Gerçek sorumlular ceza almıyor. Gerçek sorumlular ceza almış olsaydı, devam eden kazalar meydana gelmeyecekti. Sorumluların en üst sınırdan cezalandırılmalarını istiyorum." dedi.
Müşteki Haki Güleç ise mücadelelerinin başka ocaklara ateş düşmemesi için olduğunu söyleyerek, "Verilecek karar, iş cinayetlerine ya 'dur' diyecek ya da 'devam' diyecek." ifadelerini kullandı.
Diğer müştekiler de sanıkların cezalandırılmasını talep etti.
"BU DURUM HUKUKUN GÜVENİLİRLİĞİNİ SARSACAKTIR"
Cumhuriyet Savcısı Tarık Bendez, ceza sorumluluğunun şahsi olduğunu, hiç kimsenin başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamayacağını belirtti.
Cumhuriyet savcısı, Davutpaşa'daki patlama olayından dolayı Zeytinburnu Belediyesi'nde çalışan kamu görevlilerinin olayla eylem arasında uygun illiyet bağının olmadığını, patlayıcı maddelerle ilgili olarak denetim yetkisinin İçişleri Bakanlığı'nda ve valilikte olduğunu, bu konuda sorumluluğun İçişleri Bakanlığı'nda bulunduğunu, uygun illiyet bağının hukukçular tarafından tespit edilmesi gerektiğini, illiyet bağının bu kadar genişletilmesi halinde ve Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin karar doğrultusunda karar verilmesi halinde her ölümlü olayda belediyelerin, kaymakamlığı ve valiliğin sorumlu olup yargılanması gerektiği gibi bir kabulün ortaya çıkacağını ve bu durumun da hukuk güvenilirliğini sarsacağını belirtti.
SANIKLAR BERAATLERİNİ TALEP ETTİ
Ceza hukuku ile tazminat hukukunun farklı şeyler olduğunu belirten cumhuriyet savcısı, tazminat hukukunda "kusursuz sorumluluk" ilkesinin geçerli olduğunu, umumiyetle bu konuda görevli yetkilendirilen kişilerin bu durumu karıştırdığını, bu durumun uzun zamandır ülkede hukuk kargaşasına yol açtığını, gerçek sorumluların cezalandırılmadığını, bir kısım sanıkların cezalandırıldığını, bu hali ile eylemde uygun illiyet bağı olmadığından ve sanıkların üzerlerine atılı suçun unsurlarının da oluşmadığından beraatlerini talep etti.
Daha sonra kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Şevket Yıldırım ve Hatice Küçükakyüz'ü "ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma" suçundan birer yıl hapis cezasına çarptırarak, sanıkların geçmişteki hali, sosyal durumu, suç sonrası ve yargılama süresindeki dosyaya yansıyan tutum ve davranışlarından dolayı cezalarının onar aya düşürülmesine karar verdi.
Mahkeme, sanıklar Rüstem Tekin ve Feruz Kutsal'a "görevi kötüye kullanma" suçundan ikişer yıl hapis cezası vererek, sanıkların geçmişteki hali, sosyal durumu, suç sonrası ve yargılama süresindeki dosyaya yansıyan tutum ve davranışlarından dolayı cezalarını birer yıl sekizer aya indirdi.
Sanıklar Şevket Yıldırım, Hatice Küçükakyüz, Rüstem Tekin ve Feruz Kutsal'ın cezalarının 2 yıldan az süreli hapis cezaları olmalarını dikkate alan mahkeme, sanıkların daha önceden kasıtlı bir suçla mahkum edilmemiş olması, kişilik özellikleri itibarıyla yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaat oluşması, basit bir araştırma ile tespit edilebilecek somut ve ölçülebilir zararın meydana gelmemesi sebebiyle sanıklar hakkındaki cezalar yönünden hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verdi.
Bu arada, olayda hayatını kaybedenlerin yakınları, duruşma öncesi Bakırköy Adalet Sarayı önünde toplanarak "Davutpaşa'yı unutmadık, unutturmayacağız" pankartı açtı.