Davutoğlu’nun söylediği gibi
Davutoğlu’nun söylediği gibi
İngiliz The Economist'in seçime bir hafta, "Türk seçmeni
demokrasi için oyunu CHP'ye versin" demesini değerlendiren
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun söyledikleri ilginç...
Davutoğlu, " Avrupa güçlenen Türkiye'nin bağımsız politikasından
korkuyor.." diyor.
Bu sözcük Türkiye'nin geldiği nokta Ortadoğu'da yükselen
değeri ve Batı'nın tarih boyu geleneksel korkularının
yansıtılmasıdır...
Davutoğlu, The Economist'in yayını için söylediklerine
bakalım...
"Çok orientalist bir yaklaşım bu. Batı'nın ana hastalıklarından
biri. Türkler'de siyasi güç artımı olursa sonunun otoriter yönetime
varacağı gibi yanlış bir öngörüye dayanıyor. Oysa, burada
belirleyici olan halkın serbest iradesi, oyları. Türkiye'de
halkın oylarıyla iktidarda bulunan seçilmiş bir hükümet bulunuyor.
Anladığım kadarıyla ekonomisi güçlü, dış politikası bağımsız bir
Türkiye, bazı dış güçlerde rahatsızlık yaratıyor. Olaylara
yön veren bir Türkiye'den çok, kendisine söylenileni dinleyip,
uygulayan, edilgen bir Türkiye arzu ediyorlar. Oysa, günümüzde
durum, eskiye göre çok farklı. Tahminim, her türlü dış
etkiye açık zayıf bir koalisyon hükümetinin kendileri için daha iyi
olduğu inancı taşıyorlar. Eskilere dönmenin telaşı olarak görüyorum
bu tür yorumları..."
Dasvutoğlu'nun bu tam isabet teşhisi yazıdaki niyeti olduğu gibi
yansıtmaktadır.
Batı'nın İslam ülkelerine hükmetmeyi kendilerinde hak(!) gören
işbirlikçi liderlerle hareket etmeyi doğal sayan anlayışı
sarsılınca rahatsız oldukları ortaya çıkıyor...
Tayyip Erdoğan'ın sadece Türkiye'de değil İslam alemindeki yüksek
karizması ve sahiplenme üslubu Batı'yı harekete geçme noktasına
sürüklüyor!..
Bu "harekete geçme " de kendilerini rahatsız etmeyecek bir
işbirlikçi oluşumu destekleyip Türkiye'de iktidar kılmak.
İşaret de CHP oluvermiş!...
İNGİLİZ The Economist dergisinin çağrısına , CHP İzmir Milletvekili
Canan Arıtman'dan sert tepki gösteriyor... Arıtman, yeni CHP'nin
bir ABD projesi olduğunu söylüyor.
Arıtman, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, The
Economist'in çağrısından rahatsız olmadığını, aksine gurur
duyduğunu söylediğini hatırlatarakşöyle diyor.
"Bundan dolayı hiçbir rahatsızlık duymamıştır, bu da bu
güçlerle arasındaki işbirliğini gösterir. Yoksa bir CHP genel
başkanının, Atatürk'ün koltuğunda oturan birinin, emperyalizmin ve
kapitalizmin böyle bir desteğinden üzüntü ve utanç duyması,
reddetmesi gerekirdi"
Seçimlerden sonra Başbakan Erdoğan'ın tavırlarının çok önemli
tecrübelerle belirleneceği açıktır...
Türkiye'nin etrafındaki sarmalları görmüş olarak...