Bakan Davutoğllu, Akçakale'ye düşen top mermisinin üçüncü bir taraftan gelmiş olabileceği iddiasına tepki gösterdi.
Abone olAkçakale'ye düşen top mermisinin Suriye ordusu tarafından atıldığını teknik verilerle açıklayan Davutoğlu'nun hedefinde Esad'a arka çıkanlar vardı:
"Eğer Beşar Esed kendini savunmak için bir uluslararası teşebbüs yapsa ve avukatlar tutulsaydı bu derece olurdu."
Davutoğlu, TRT1 televizyonunda "Enine Boyuna" programının canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
SUSTURULACAKLAR
Türkiye'nin saldırıyı gerçekleştiren top ve tank bataryalarını susturarak caydırıcılığını gösterdiğini belirten Davutoğlu, "Bundan sonra nereden Türkiye'ye bir saldırı gelirse susturulacak" dedi.
SADECE SURİYE ORDUSUNUN ENVANTERİNDE VAR
Üçüncü bir tarafın bu saldırıyı yapmış olabileceği şeklindeki yorumları hayretle karşıladığını vurgulayan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Eğer Beşar Esed kendini savunmak için bir uluslararası teşebbüs yapsa ve avukatlar tutulsaydı bu derece olurdu. Herhalde Türkiye kendisine yönelik 12 kilometre öteden atılan bir top mermisinin nereden geldiğini, kim tarafından atıldığını, bu top mermisi bizim alana düştüğüne göre elimizde, bunun ne nitelikte olduğunu bilir. Bu top mermisi D30 tipi, 122 milimetrelik top mermisidir. D30 topundan fırlatılmıştır. Adresi belli. Bu top da sadece ve sadece Suriye ordusunun envanterinde var."
EĞER SUSTURULMAZSA CAYDIRICILIĞINIZ KALMAZ
Türk uçağının düşürülmesinin ardından angajman kurallarını değiştirdiklerini anımsatan Davutoğlu, 20 Eylül'den itibaren Suriye'den Türkiye'ye yapılan atışları sabırla takip ettiklerini ve bu atışlara mukabelede bulunulduğunu anlattı. Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Bu angajman kuralları biliniyordu Suriye tarafından, buna rağmen meskun mahale bu şekilde bir atış olmuşsa, eğer bu susturulmazsa caydırıcılığınız kalmaz. Eğer bir tezkere çıkarılıp, 'Biz gerektiğinde buna sadece misliyle değil, fazlasıyla da mukabelede bulunuruz' demediğiniz zaman, bu hakkı elinizde tuttuğunuzu, Meclis'ten bu yetkiyi aldığınızı göstermediğiniz zaman caydırıcılığınız kalmaz."
KÜÇÜK DEPREMLER BÜYÜK DEPREMLERİ ENGELLER
"Küçük depremlerin bazen büyük depremleri engellediğini" ifade eden Davutoğlu, "Biz tezkereyle aslında bir savaş adımı atmış değiliz, aksine amaç bir savaşı engellemek üzere gerekli uyarıyı Suriye yönetimine yapmak, caydırıcılığımızı göstermek" dedi.
Davutoğlu, hangi koşullarda ne adım atılacağını önceden öngördükleri için tezkere konusunda da bir tereddüt yaşamadıklarını söyledi.
TEMEL SORUN GEÇİŞ SÜRECİNİN ŞEKLİ
Davutoğlu, kapalı kapılar arkasında muhatapları ile yaptığı görüşmelerde herkesin, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'ın yanlış yaptığı ve bu görevden gideceğinde hemfikir olduğunu söyledi.
Türkiye'nin bazı devletlerle Suriye konusundaki temel anlaşmazlık noktasının geçiş sürecinin nasıl gerçekleşeceği konusu olduğunu belirten Davutoğlu, Rusya ve İran'ın Beşşar Esed'in liderliğinde bir geçiş süreci istediklerini kaydetti.
Türkiye'nin öncelikle Esed'siz bir geçiş hükümeti kurulmasını ve bütün yetkilerinin devralınmasını istediğini söyleyen Davutoğlu, Türkiye için Suriye devletinin sürekliliğinin önem taşıdığını belirtti.
Bu geçiş sürecine Suriye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Faruk Şara'nın önderlik edebileceğini ifade eden Davutoğlu, Şara'nın kaçmaya çalıştığı ancak ayrılamadığı bilgisinin kendilerine geldiğini kaydetti.
Uluslararası toplumun Suriye ile ilgili caydırıcılığını kaybettiğini vurgulayan Davutoğlu, etik ve stratejik olarak uygulanabilir bir formül bulmaya çalıştıklarını, son 18 ay içinde bu konuda atılabilecek bütün adımları Türkiye'nin ortaya koyduğunu söyledi.
Davutoğlu, Suriye konusunda görüş alışverişinde bulunmak için Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'den önce Arap Birliği ve BM Genel Sekreteri Suriye Özel Temsilcisi İbrahimi'nin Türkiye'ye geleceğini bildirdi.