BIST 9.765
DOLAR 35,10
EURO 36,55
ALTIN 2.920,17
HABER /  DÜNYA

Davutoğlu'ndan Suriye için İran açılımı

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Alman meslektaşı ile yaptığı basın toplantısında Suriye'ye BM'nin en ağır yaptırımı uygulamasını istedi ve İran'ı aradığını açıkladı.

Abone ol

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Berlin'de Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle ile ortak düzenlediği basın toplantısında Suriye'deki kimyasal silah kullanımını ve Mısır'daki son gelişmeleri değerlendirdi.

Davutoğlu, Suriye rejiminin kimyasal silah kullandığı iddialarını reddetmesi konusunda, "Suriye rejiminin iddiası doğruysa, BM inceleme heyetine izin vermelidir" dedi.

BM SURİYE'YE MÜDAHALE ETMELİ

"Birleşmiş Milletler heyeti inceleme için bir saat dahi kaybetmeden bölgeye gitmelidir." diyen Davutoğlu şöyle devam etti konuşmasında şunları kaydetti:

"Bizim çizgimiz bellidir. Suriye'de önce demokratik taleplerin kabulü için çaba sarfettik. Ama daha önceki katliamlara uluslararası toplumun sessiz kalması dün yaşanan katliama yol açmıştır. 1500 ölü rakamı var elimizde ama bunun kontrol edilmesi gerekiyor tabii ki. Dün İran dışişleri bakanını aradım, BM heyetinin bölgeye gitmesi için kolaylık göstermesini istedim Suriye'nin.

Suriye rejimi bu suçu kendilerinin işlemediğin söylüyor. Eğer bu insanlık suçunu işlemedilerse BM heyetinin en kısa zamanda bölgeye gitmesine ve inceleme yapmasına izin verilmeli.

Uluslararası toplum nasıl Balkanlarda bir tavır takındıysa demokrasi için, insan hakları için, Ortadoğu'da da bu tavrı takınmalıyız. BM eğer bir insanlık suçu işlenmişsse tavır göstermelidir. Eğer göstermezler ise gelecekte bugünkünden daha ağır sonuçlar ile karşılacağız..."

EN ŞİDDETLİ YAPTIRIM UYGULANMALI

Bir soru üzerine Davutoğlu Türkiye olarak Suriye'de yaşananlardan duyulan iki farklı üzüntü olduğunun altını çizdi. Bir yandan yaşanan insanlık dramına üzüldüğümüzü, diğer yandan da bir komşumuzun böyle fütursuzca davranmasının güvenlik sorunu olduğunu söyleyen Davutoğlu konuşmasında şunları belirtti:

"BM genel sektereri Ban-ki Mon'a da söyledim dün, en şiddetli yaptırım uygulanmalı ki bir daha kimse böyle bir şeyi yapamasın. Eğer bir şey yapılmazsa daha fazlasına yol açılacak. Türkiye açısından iki kere önemli. Hem insanlık adına saygı duyuyoruz. Hem de bir sınır komşumuzun böyle fütursuzca davranması bir güvenlik sorunu bizim için. Türkiye olarak derhal olaya müdahil olmasını talep ediyoruz uluslararası toplumdan."

KIRMIZI ÇİZGİLER DEFALARCA AŞILDI

"Uluslarası alanda caydırıcı nitelik kaybolursa insan hakları ve kimyasal silah kullanımı konusunda otokratik rejimlerin cesareti artar. Suriye'de bu caydırıcılık kaybedilmiştir. Bütün kırmızı çizgiler aşıldı ama hala karar alınamadı BM'de. Bir sorumluluk üstlenmiş olursunuz kırmızı çizgi aşıldığında. Banyas'ta, Kuseyr'de katliam yapıldığında kırmızı çizgiler aşıldı. Ama yaptırım uygulanmadığı için eşik yükseldi. Şimdi kimyasal silah kullanıldı. Bunun üzeri örtülemez. Mutlaka en objektif bir şekilde araştırılmalıdır."

MISIR'DA EN KISA ZAMANDA SEÇİMLER YAPILMALI

Ahmet Davutoğlu Mısır konusunda Türkiye'nin tavrının bir ülkenin iç işlerine karışmak olmadığını belirtti ve yaşanan insan hakları ihlallerine sessiz duramayız dedi.

"Mısır konusunda en başından beri meşruiyetin sürdürülmesi, darbenin ek kısa zamanda sona erdirilmesi için çaba sarfettik. Ama uluslararası toplumdan gelen farklı mesajlar sertlik yanlılarına müsamaa edilebileceği düşüncesini doğurdu ve çok sayıda mısırlının ölümüne zemin hazırladı.


Mısır'da sadece sivillerden oluşan geçiş süreci için yoğun çaba harcıyoruz. Sayın Mübarek'in tahliye edildiği konjoktürde bir demokrasiden bahsetmemiz çok güç. Mısır'ın seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi serberst bırakılmalıdır. Mursi'nin içinde bulunduğu ulusal geçiş süreci derhal başlamalı. O yüzden Mursi dahil bütün siyasi tutukluların serbest bırakılması için ortak mesaj verilmeli.

Türkiye ve AB'nin insan hakları, özgür seçimler, seçim sonuçlarına saygı gibi temel avrupa ortak değerlerimiz hakkında ortak mesajlar vemememiz, Mısır'daki bütün taraflara bunun iletilmesi, sivillerden oluşan bir hükümetin seçimlere gitmesi yolunda irademizi ortaya koyduk biz."

SEÇİLMİŞ CUMHURBAŞKANI HAPİSTE, MÜBAREK TAHLİYE EDİLİYOR

"Seçilmiş bir cumhurbaşkanının hapse konulduğu, Sayın Mübarek'in tahliye edilmesi ortamında düzenin sağlanması çok güç. Burada hukuki karara itiraz etmiyorum. Seçilmiş cumhurbaşkanın hapiste olmasını eleştiriyor. Türkiye dahil kimsenin Mısır'ın iç işlerine karışma hakkı yoktur ama seçimlerin yok sayılması hakkı da kimsede yoktur. Westervelle ile aynı kanaatte olduğumuz için çok memnunum. İstişarelerimize devam edeceğiz. Londra ve Roma'ya geçeceğim. Önemli olan 90'lı yıllarda doğu avrupa'da başardığımız siyasi süreçlerin, Orta Doğu'da da birlikte başarılması."