Yeni Ekonomik Program'ı eleştiren Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, "Milleti aptal yerine koyuyorlar. Geriye dönük perspektif ortaya koyuyorlar." düşüncesini dile getirdi. Davutoğlu, piyasalara güven vermek için 4 madde sıraladı.
Abone olDavutoğlu, ekonomi kurmaylarıyla birlikte kameraların karşısına geçerek Türkiye ekonomisini değerlendirdi. Partisinin, güçlü bir ekonomi kadrosuyla faaliyete başladığını söyleyen Gelecek Partisi lideri, pandemi şartları ortaya çıktığı zaman hemen kapsamlı bir politika önerisi ortaya koyduklarını hatırlattı.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın kamuoyuna duyurduğu Yeni Ekonomik Program'a değinen Davutoğlu, "Eskiden 'orta vadeli program' derdik. Bu politikalarla uzun dönem strateji arasındaki köprüydü. Piyasalara güven vermek için açıklanırdı. Esas olan güven vermekti. Bu çerçeve hiçbir güven unsuru taşımıyor. Her gün kur yeni rekorlar kırıyorsa bu, programın temel hedefinden saptığını ortaya koyuyor" ifadelerini kullandı.
"Piyasaya güven vermek için 4 unsur gerekli"
Piyasalara güven vermek için 4 unsurun olması gerektiğine değinen Davutoğlu bu unsurları şu sözlerle açıkladı:
Programın sağlam bir bilgi zeminine oturması ve verilerine güven oluşması gerekiyor. Veri güvenliği yok. TÜİK rakamlarına güven duyulmuyor. Verilere güvenilmemesi dışında net bir cehalet var. Bu, tam bir cehalet örneğidir. Bakan, 'Ben artık doları umursamıyorum' diyor. Bu başlı başına cehalet örneğidir. Bir esnafın bile önemsediği kuru önemsemiyormuş. Son 8 ay içinde hammadde ve enerji kaynaklı ithalat 102 milyar dolar. Bunları ithal edip sanayide kullanmışız. Kur değişimi nedeniyle bu ithalatın yüklediği maliyet 103 milyar lira. Türkiye'nin yönetiminin en büyük vasfı cahilliktir.
İkinci husus tutarsızlık: Bir program açıklayacaksanız varsayımlarınız arasında tutarlılık olmalı. Kambiyo vergisi önce yüzde 1'e çıkarıldı sonra binde 2'ye indirildi. Yanlışsa neden koydunuz doğruysa neden kaldırdınız? 2021'de ortalama kurun 7.86 olacağını ön görüyorlardı. Kimi inandırırsınız?
Üçüncü husus stratejik perspektif eksikliği: Cumhurbaşkanı son dönemde 2023 hedeflerinden hiç bahsetmiyor. Şimdi 2053 hedeflerinden bahsediyor. 2016'daki hedeflere ulaşmak bile imkansız. Bu programın stratejik perspektifinin olmadığı rakamlarda gizli. 2007'ye döndürüyor. Milleti aptal yerine koyuyorlar. Geriye dönük perspektif ortaya koyuyorlar. Hangi üretimle bu ekonomik büyümeyi gerçekleştireceksiniz? Hangi perspektifi veriyorsunuz yatırımcılara. 50 defa burası çok önemli deyin bu nakarattır. Bir tez savunan biri bir cümleyi çok tekrar ediyorsa cehaletini örtmeye çalışıyordur.
Dördüncü husus kurumsal aklın varlığı ya da yokluğu: Herkes biliyor ki bu program bir kişinin zihninden çıktı. Süzülüp gelen bir kurumsal aklın ürünü olduğu konusunda bir güven tanımıyor. 1 bilemediniz 2 kişinin ve onların kaygılarını taşıyan çıkar çevresinin programı olarak görülüyor.Bu program Türkiye'yi nereye götüreceği belli olmayan bir çerçevedir.