Başbakan Ahmet Davutoğlu, katıldığı televizyon programında canlı yayında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Abone olBaşbakan Davutoğlu, 7 Haziran sonrası oluşan tabloda önceliklerinin erken seçim değil işleyecek bir koalisyon hükümetinin kurulması olduğunu söyledi.
Davutoğlu, yüzde 10 seçim barajının düşürülmesi konusunda da "Muhtemel bir hükümet ortaklığı protokolü görüşmesinde biz bunu teklif edeceğiz" dedi.
Davutoğlu, olası bir erken seçimde ise oy oranlarının yüzde 45 olduğunu söyledi.
Ahmet Davutoğlu, NTV'de Siyasi İşler Özel programında Oğuz Haksever'in yönetiminde Mustafa Karaalioğlu ve Murat Yetkin'in sorularını cevapladı. Koalisyon görüşmelerinde ilk turun çok başarılı olduğunu kaydeden Davutoğlu, CHP ile daha ileri bir aşamaya geçtiklerini ve yöntemde anlaştıklarını söyledi.
"MHP KAPILARINI KAPATMADI"
MHP'nin kapıları tümüyle kapattığı görüşüne katılmadığını belirten Davutoğlu önceliklerinin erken seçim değil işleyecek bir koalisyonu yapılandırmak olduğunu söyledi. Davutoğlu, yüzde 10 seçim barajının ise kaldırılması konusunda çok net olduklarını ve olası bir koalisyonda bu konuyu protokole bağlayacaklarını açıkladı. Davutoğlu, olası bir erken seçim için yaptıkları bazı anketlerde yüzde 45 oy aldıklarını söyledi. Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları;
7 HAZİRAN'I KİM NASIL OKUDU?
Resmi doğru okumak lazım. 7 Haziran seçimlerini okuma konusunda farklı tavırlar gördük. Doğru okunmadı veya yüzeysel olarak hissi tepkiler oldu. AK Parti’yi hezimete uğrattık, AK Parti döneminin sonu geldi, cumhurbaşkanını yenilgiye uğrattık gibi. Bu doğru değil siyasetin mantığına göre. O andan bugüne kadar AK Parti’nin net iktidarı, az iktidarı veya tek başına iktidar olamaması vardı ihtimaller arasında. En sonuncusuna doğru gittiğini görünce ihtimalleri canlandırdım kafamda. Şu ana karda AK Parti kadar derli toplu duran olmadı. İç muhasebe yapmakla birlikte parti disiplinini korumak önemliydi. Yüzde 41’lik bir parti hezimet yaşadı diyip diğerleri toplu halde zafer edasında girmesi yanlıştı. Karşı tarafta bir tek taraf yok. Topluca bir söylem kullandılar seçim kampanyasında ama seçim bitti. Şu anda tablo netleşiyor herkes yapılacak ve yapılmayacak şeyleri netleştiriyor. Biz birinci partiyiz biz olmadan hükümet kurulamaz, meclis başkanlığı kurulamaz ama bizde tek başımıza yapamayız.
Kılıçdaroğlu biz blok dediğinde bizde karşı tarafız deseydik Türkiye'de nasıl bir çalkalanma olurdu. Ama biz bunu demedik, uzlaşma için çabaladık. Türkiye'nin sükunete ve uzlaşmaya ihtiyacı var.
İLK TUR GÖRÜŞMELERİ ÇOK BAŞARILI BULUYORUM
3 lidere giderken 3 ayrı grup kurduk. Arkadaşlar bunlarla ilgili raporlar hazırladı. Bütün partilerin beyannamelerini karşılaştırdık. Çalışmalarımız sonucunda görüşmelerde hiç yanılmadık.
İlk temasları müzakere süreci olarak değildi, Süreç açısından olasılıklar belirginleşiyor. Partilerle yöntem konusunda anlaşmış durumdayız. İlk turu çok başarılı buluyorum.
CHP İLE DAHA İLERİ BİR AŞAMADAYIZ
İlk temasları müzakere süreci olarak değildi, Süreç açısından olasılıklar belirginleşiyor. Partilerle yöntem konusunda anlaşmış durumdayız. İlk turu çok başarılı buluyorum. CHP'de daha ileri bir aşamadayız. Yöntemde anlaştığımız için CHP uygun gördü ve başlayabiliriz dedi. Bu CHP'ye yakın HDP'den koptuk anlamına gelmez. MHP kapıyı kapattı başlıkları benim algımda doğru değil. Bahçeli ile gerekirse tekrar bir araya geleceğiz.
BAHÇELİ YENİ BİR ŞEY SÖYLEMEDİ
Bahçeli yeni bir şey söylemedi, aksine "muhalefette kalmayı tercih ediyorum" dedi. Arkadaşlarımızın temas etmesinde fayda var dedi. Burada kapı kapama tavrı yok. Onun için her iki lidere de teşekkür ediyorum. Kılıçdaroğlu görevlendirmeler yaptı.
DEMİRTAŞ'A SAMİMİ OLARAK ŞUNU SORDUM
HDP'ye gelince; sayın Demirtaş ilk gün AK Parti ile işbirliği içinde olmayacağız dedi ilk gün. Biz de böyle dendiğinde illa ki onlarla arayış içinde olmayız. Yüzde 41'nin ne alamana geldiğini bazı arkadaşlar yeni anlıyor. HDP ile ilgili bugün gördüğüm değişen tutumda ise dünkü açıklamasından farklı bir tutum vardı. Tabloyu yeni yeni yüzde 41’in ne anlama geldiğini yeni fark ediyor bazı arkadaşlar. HDP ile konuştuk şiddetle terörle aralarına net bir tavır koyma ihtiyacı var. Net olarak biz parti olarak Türkiye'de halktan meşruiyetini almış hükümetin elinde olan silahlı güçlerden başka silahlı güç kabul edilemez demeleri lazım.
Ben şunu sordum sayın Demirtaş’a samimi olarak, ama bunu kaleşnikoflarla kutlamak gerekir mi dedim. Havai fişekle veya şenlikle kutlanamaz mıydı? Net bir tavır alın kimin evinde silah varsa teslim etsin dedik.
BAYRAMDA GÖRÜŞME OLMAYACAK
Bayramlaşma görüşmeleri olacak. Ramazan'a girdik ve iç muhasebe fırsatı oldu.
Bayramdan sonra Ömer Çelik ile Haluk Koç temaslara başlayacaklar. Süreci takip ediyoruz. Hükümet kurma aşamasına geldiğimizde en son hamlemi düşünüp geriye doğru geliyorum. Bu tabloyu gördüğüm andan itibaren koalisyon konusundaki ciddiyetim ortaya çıktı. Erken seçim isteseydik ikircikli bir tavır sergilerdik. Oyunun sonu olarak gördüğüm hükümet ortaklığı. Şuanda erken seçimi düşünmek hükümet ortaklığını öldürür. Hedefimiz samimiyetle bu ortaklığı kurmak.
DAVUTOĞLU'NUN MASASINDAKİ SON ANKET RAKAMLARI
Bunlar elimize geliyor ama önümüzdekini görmek lazım önce. Oy oranının yüzde 45’i aştığını görüyoruz. Bizim yüzde 45’i geçmiş olmamız dışında diğer partilerin performansı da önemli oluyor. Millete sen hata yaptın düzelt diyemezsiniz. Önce milletin kararını uygulamamız lazım. Şu anda ihtimallerden önce ilk ihtimal koalisyon ortaklığı kurmaktır. Güya ben kongreye gitmek için hükümet kurmak zorundaymışım deniliyor. Böyle bir şey söz konusu değildir. Sayın cumhurbaşkanımızın temellerini çok sağlam attığı bir partidir AK Parti. 10 Haziran’da söylediğim gibi bu sistemi şu andaki hali ile işletmektir istediğimiz.
SEÇİM BARAJI KALKACAK
Biz kesinlikle seçim barajının düşürülmesinden yanayız. Hükümet protokolünde barajın düşürülmesini önereceğiz. Yüzde 5 olur yüzde 7 olur, bunu ortağımızla konuşarak belirleriz ancak bu konuda bir tereddütümüz yok.
AK PARTİ TABANI KOALİSYONA KARŞI MI?
Parti tabanımız, 'Hiç bir şekilde hükümet ortaklığı kurmayalım' demiyor. En doğru yolu bulmaya çalışacağız.
CUMHURBAŞKANI'NIN MEŞRUİYETİNİ TARTIŞTIRMAM
Cumhurbaşkanlığı her şeyin üstünde bir makamdır. Erdoğan ismini bir kenara bırakalım. Böyle bir psikoloji ile tavır alanlar anayasal çizginin dışına çıkıyorlar. Var olan sistemde cumhurbaşkanlığının meşruiyetini tartışmaya açmam ben. Böyle bir konu açılsaydı burada sizi ziyaretim cumhurbaşkanımızın bana verdiği yetkiyledir. Görevi o veriyor. O makamı yok sayarak yürüyebilir misiniz? Ben o zaman kendi içinde çelişkiye düşerim. O andan itibaren sohbet çay sohbetine döner. Anayasal sınırlar meselesi ise Türkiye'de parlamenter sistem tam uygulanmadığı için Türkiye'de altı tam değiştirilmemiş uygulamaya geçildi. Cumhurbaşkanı halk tarafından seçiliyor. Sorumluluk tümüyle başbakanda. Bu çarpıklığın bütün faturasını sayın cumhurbaşkanımıza kesmekte doğru değil.
İLK TUR GÖRÜŞMELERDE YOLSUZLUKLAR GÜNDEME GETİRİLDİ Mİ?
Hayır getirmediler. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşürken yöntemin öne çıkması gerektiğini ifade etmek için sizin 14 maddeniz var bu maddelerden 8-9 tanesi anlaşacağımız hususlar sadece 1-2’si sıkıntı olacak maddeler. Nihayetinde benimde ham partime hem Türkiye'ye deklare ettiğim 9 maddelik restorasyon çerçevesi var. Buna dayalı olarak seçilmem anında atacağımız 10 adım var. İlk yasamız şeffaflık ve imar yasasıdır dedim. Gecikme varsa bundan birinci derece sorumlu olan bizim iç güvenlik paketini engelleyen partilerdir. O geciktiği için şeffaflığa vakit kalmadı. Dedim ki kendisine bir çok konuda anlaşabiliriz. Sizin söylediğiniz hususların bir çoğu bizde var. Oturup herkes masaya koyar keşfederek ortak bir zeminde yürünür.
4 BAKAN İÇİN ÖNERGE GELİR Mİ?
Biz bu makamları babamızdan almadık bizim mülkümüz değil buralar. Kimse hesap vermeyecek konumda değildir. Biz inananlar için iki hesap vardır burada ve ahrette. O ikinci kısmı kendi dünyası ile ilgili herkesin. Dolayısıyla benim partimle ilgili herkes aynı durumdadır. Kimse istisnası değildir. Bu bakanlarla ilgili mahkemenin verdiği takipsizlik kararı var. Ben başbakan olmadan önce başlatılan bir soruşturma süreci var. Araştırma komisyonu sayın cumhurbaşkanımızın başbakanlığı döneminde başladı. Bu meclisle ilgili bir süreçtir. Ben bu anlamda yanlış uygulamaya göz yummam, adli bir süreç işlemiş karar verilmiş, meclis süreci işlemiş karar verilmiş. Burada birinci gündem maddesinin bu olmaması gerekir. Ama bu konuda bir arkadaşın açıklama yapması gerekiyorsa yapması gerekir. Ama öncelikli olarak hükümetin bir an önce kurulmasıdır. Bu konuların gündeme gelmesi yeni bir seçim düşünmektir aklınızda. Siyasette zırhınız olmayacağı ağırlığınız olmayacak. Biz insanız hata yaparız, hata ile yerleşmiş ahlakı ayırt etmek lazım. 13 yıl içinde AK Parti’nin yolsuzluklara yasaklara ve yoksulluğa karşı takındığı tavırla büyük bir kaynak tasarrufu oldu. Sayın cumhurbaşkanımız eleştiriliyor ama 13 yıl içinde tek tek hatalar olmuş olsa bile AK Parti’de bir kültür haline dönüşmemiştir. Bir hata varsa bunun hesabını sorarız göz yummayız buna. Ama kimse bir yolsuzluk kültürü ve alışkanlığı atfında bulunamaz.
CHP'NİN 14 MADDESİNDEN 8-9 TANESİNDE ANLAŞABİLİRİZ
Kılıçdaroğlu ile görüşürken 14 maddeleri etüt ettiğimi söyledim. 8-9 tanesi anlaşabileceğimiz hususlar, bir kaç tanesi ise zorlaştırabilecek hususlar. Bunları bildirdim.
Bizim de yol haritası olarak atacağımız 10 adım var. Şeffaflık ve imar yasası olarak da gündeme getirdiğimiz maddeler oldu. Ben de bu maddeleri CHP'ye hatırlattım. Ortak maddelerimizi konuştuk.
Ben dahil herkes hesap verecektir, verebilir de. Biz insanız hata yapabiliriz. hata ile yerleşmiş ahlakı ayırt etmek lazım. Geçmişte yerleşmiş ahlak yolsuzluk ile yerleşmişti ülkemizde. AK Parti'nin tutumu da ortadır. 13 yıl içinde tasarruflu bir şekilde adım attık ki AK Parti'de yolsuzluk kültür haline dönüşmemiştir. Hata varsa sorarız."
BAKANLIK SAYISI ARTACAK MI?
İhtiyaç varsa Bakanlık sayıları düzenlenebilir. Bazılarının birleştirilmesi gündeme gelebilir.
BİZ KARAR VERİRİZ AYM DEĞİL
Burada üç şeyi birbirinden ayırt etmek lazım. Hukuki bir süreç varsa ona saygı duyarız. Gerekçesi oluşmadığı için bir şey söylemek de doğru değil. Dönüşümünü gerçekleştirmiş birçok dershane var. Bunların mağduriyetlerinin giderilmesi lazım. Hukuk yürütme ilişkisinin de yanlış anlaşıldığını düşünmekteyim. Yargı ‘eğitim politikamız şöyle olmalı’ diye bir karar alamaz. Dershanelerin gereksiz bir yük oluşturduğu kanaati ile biz bu kararı aldırdık. Dershanelerle ilgili kararımızın değişeceğini kimse beklemesin. Eğitim politikalarına biz karar veririz, AYM değil.
PARALEL YAPIYLA MÜCADELE
Ne bugün ne yarın bu mücadeleyi terketmeyeceğiz. Özeleştiri yaptığımız için bu mücadeleyi sürdürüyoruz."