Başbakan Davutoğlu, Musul'a bağlı Başika'da Türk askerinin varlığı ile ilgili Irak'la yaşanan kriz için konuşurken, Rusya'yı da provakatif davranmakla suçladı.
Abone olAB Reform Eylem Grubu toplantısının ardından konuşan Başbakan Davutoğlu, Musul'a bağlı Başika'da Türk askerinin varlığı ile ilgili Irak'la yaşanan krizi değerlendirdi. Davutoğlu, üçüncü ülkelerin kendi faaliyetlerini unutturmak adına provokatif açıklamalara başvurduğunu ifade etti.
Ahmet Davutoğlu, Bağdat yönetimiyle ilgili yaşanan sorunları değerlendirdi. En kısa sürede Bağdat'a gitmeyi düşündüğünü açıklayan
Davutoğlu, Rusya'nın Irak'ta yaşanan gerginliğe müdahil olmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirerek, taraflar arasında üçüncü bir tarafın girmemesi gerektiğini söyledi. Davutoğlu, Irak'taki TSK varlığının Irak hükümetinin bilgisi dahilinde gerçekleştiğini açıkladı.
İşte Davutoğlu'nun Musul krizine ilişkin sözleri:
"Türkiye ilkesel olarak DEAŞ'a karşı yürütülen mücadelede en başından itibaren Irak'a destek vermiştir. DEAŞ terör örgütü, tehdit oluşturduğu andan itibaren bir taraftan Irak merkez hükümetiyle bir taraftan Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'yle yakın temas içinde olduk. Bu temas çerçevesinde geçen sene Sayın İbadi'nin Ankara ziyaretinde, benim Bağdat ziyaretimde bunları konuştuk. Birkaç uçak malzemeyi destek olarak Bağdat'a, yine kapsamlı bir malzemeyi de Erbil'e gönderdik. Dolayısıyla çalışmalar yeni başlamış değil.
GİZLİ BİR FAALİYET DEĞİL
Benzer amaçlarla kurulan ve aylardır faaliyet yapan bir eğitim bölgemiz var. Burada 2 bini aşkın Musul Ulusal Muhafız Ordusunda görev alacak şekilde yetiştirilmiş Irak vatandaşı, Irak'ın güvenliği için çalışan kardeşlerimiz var. Bu da saklı değil. Irak Savunma Bakanlığı buraya bir ziyarette de bulundu. Dolayısıyla sanki Türkiye gizli bir faaliyet yapıyormuş gibi bir kanaat yayılması kesinlikle doğru değil.
RUSYA'YA TEPKİ GÖSTERDİ
Bu olayı provoke eden taraflar Türkiye ile Irak hükümeti değildir. Bazıları bu olay üzerinden kendi müdahalelerini askeri varlıklarını unutturarak Türkiye'yi hedefe alıyorlar. Ben Sayın İbadi'ye bir mektup yazdım ve niyetimizi belirttim. Aramıza herhangi bir üçüncü taraf girmesin. 1 Kasım sonrası ilk arayanlardan biri İbadi idi, ben de onu ilk arayanlardan biriydim. Dışişleri'miz Irak'ı aradı ve bilgi verdi. Dün de Sinirlioğlu ve Fidan'ı Bağdat'a gönderdik. Niyetimiz açık bir şekilde anlatıldı.
BAĞDAT'A GİDİYOR
En kısa zamanda Bağdat'a ziyaret gerçekleştirme arzusundayım. Eğitmenlerimiz Musulluların, bölgenin korunması için yine oranın halkına eğitim vermek için orada bulunuyor. Bunun dışında yapılan yorumların karşılığı yok. Herkes terk etse bile Türkiye Irak'ın toprak bütünlüğünü korumaya devam edecektir."