CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun 'pek çok ülke k.çıyla gülmüştür' dediği Dışişleri Bakanı Davutoğlu, sessizliğini bozdu.
Abone olBakan Davutoğlu, Kılıçdaroğlu’nun kendisi hakkında sarfettiği "Pek çok ülke afedersiniz k.çıyla gülmüştür" sözlerine "Mevlana’nın ‘Her lâfa verilecek cevabım var. Lâkin; bir bakarım lâf lâf mı diye , bir de bakarım söyleyen adam mı diye" sözü ile cevap verdi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Milliyet Gazetesi Ankara bürosu ziyaretinde, Davutoğlu’nun Esad’a destek verenleri izole etme önerisini yanlış anlayarak, ‘Nasıl akademisyendir bu. Herhalde onu dinleyen pek çok ülke afedersiniz k.çıyla gülmüştür’ sözlerini Semih İdiz köşesine taşımıştı. Davutoğlu, Kılıçdaroğlu’nun bu sözleri üzerine bir açıklama yaptı.
CEVAP VERMEK BİLE NE KADAR DOĞRU BİLEMİYORUM
Davutoğlu’nun açıklaması şöyle: “Doğrusu ana muhalefet liderinin bu yakışıksız ve eminim ki duyan herkesi mahçup eden sözlerine cevap vermek bile ne kadar doğru bilemiyorum. Bu topraklar erdemin, edebin, zerafetin, nezaketin kök saldığı topraklar. Hazreti Mevlanalar, Hacı Bektaş Veliler, Pir Sultan Abdallar, hem gönül insanları hem de zerafet ve söz üstadlarının yaşadığı topraklardır. Kılıçdaroğlu’na ancak onların sözlerini hatırlatmak gerek.
"BİR DE BAKARIM SÖYLEYEN ADAM MI?"
Mevlana Celaleddin’in, ‘Sukünetim asaletimdendir. Her lâfa verilecek bir cevabım var. Lâkin; Bir bakarım lâf lâf mı diye, bir de bakarım söyleyen adam mı diye’ sözü belki hiç bu günkü kadar yerini bulmamıştır. Düşünün bu ülkenin ikinci büyük partisinin lideri bu ülkeyi dünyada temsil eden Dışişleri Bakanı’na öyle bir üslupla yükleniyor ki tele-vizyonlarda sunucular bunu anlatırken hicap duyuyor, milyonlarca insan önünde aynı sözleri tekrar etmekten utanıyorlar. Merak ediyorum, acaba sayın Kılıçdaroğlu bu cümleleri sarfettikten ve bu sözleri yayınlandıktan sonra partisinin kadın kollarındaki arkadaşları ile nasıl oturuyor? Acaba onların yanında da aynı sözleri tekrar edebiliyor mu?
KİMSE 'SİZE YAKIŞIYOR MU' DEMEDİ Mİ?
Bir de açıkçası beni hayal kırıklığına uğratan bir nokta da bu sözlerin hiçbir filtreye tabii tutulmadan, bir hicap şerhi bile düşülmeden ağızdan çıktığı gibi yayınlanabilmiş olması. Acaba o görüşmede bulunan bir gazeteci bile ‘Sayın Kılıçdaroğlu ne dediğinizin farkında mısınız? Bu üslup size yakışıyor mu’ deme ihtiyacı duymadı mı? Bunu da ayrıca merak ediyorum.”