Başbakan Ahmet Davutoğlu, terör örgütü PKK'ya yapılan operasyonlarla ilgili önemli açıklamalar yaptı. Davutoğlu, yerlerini terk eden vatandaşların zararlarının karşılanacağı müjdesini verdi.
Abone olAK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, şehit yakını ve gaziler için yapılan iş kurasında son dakika açıklamalarda bulundu.
"Kobani olaylarından bu yana siyasi sicilini giderek bozan HDP, şimdi de hendeklerle, barikatlarla kendisini var etmeye çalışıyor" diyen Davutoğlu, Güneydoğu Anadolu'da olan olaylarla ilgili "Bu yol, yol değildir. Hendek siyasetinin devamı, bir ötesi adımı yer altı siyasetidir. Bütün bunlar ise demokrasiye ihanettir, halka ihanettir, vatana ihanettir" dedi.
Davutoğlu'nun konuşmasından satırbaşları:
Geçen hafta eylem planını açıkladık ve dedik ki "İnşallah 2016 yılı hep beraber gayretlerimizle güzel bir yıl olacak". Yeni dönemde milletimizden aldığımız büyük destekle çok daha ileri hedeflere, kararlılıkla yürüyeceğiz. AK Parti'nin tek başına iktidara gelmesiyle hem ekonomomiz, hem de siyasetimiz rahatlamış durumda. Türkiye yeni dönemde yeni bir dinamizmle her alanda atılım üzerine atılım yapacaktır. Şehitlerimizin maneviyatından feyz alarak Türkiye'ye hayırlı bir gelecek inşa etmek üzere yola çıkıyoruz, Allah bizi şehitlerimizin huzurunda mahçup etmesin. Onların mekanı olan cennette onlarla buluşmayı bizlere nasip etsin.
"TURGAY ŞEHİTİMİZİ DAĞLICA'DA TANIMIŞTIM"
Hükümet sonrası ilk sosyal faaliyetimizin şehitlerimizin yakınlarının atama töreni olmasına özellikle önem verdik. En önem verdiğimiz törenlerden biri budur. Bu hayırlı başlangıcın yolumuzu, ufkumuzu açmasını diliyorum. Şehit ve gazilerimizin bizlere emaneti olan sizler her zaman önceliğimizdir. Önce sizlerin duasını almak, sonra da yolumuza kaldığımız yoldan devam etmek istedik. Bugün 1670 kardeşimizi istihdam ediyoruz. Örneğin Dağlıca'da şehit olan Turgay Topsakaloğlu'nun eşi değerli kardeşimiz, bacımız Filiz Topsakaloğlu burada. Kendisiyle Dağlıca'da tanıştığımız, birlikte yemek yediğimiz ve aha sonra öğrendim şehidimiz Dağlıca'ya ziyaretimizi o kadar güzel anlatmıştı ki, onun vatan sevgisi yüreğimize bir kez daha işlemiş oldu, mekanı cennet olsun.
"ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİNİ KARARTMAK İSTİYORLAR"
Aramızda olmayan bir diğer isim de Yüksekova'da şehit düşen Astsubay üstçavuş Erdem Ertan'ın eşi öğretmenimiz Hacer Ertan. Hacer hanım bir bebek dünyaya getirecek. İnşallah eşim Sara da doğumda yanında bulunacak. Şehidimizin Hacer öğretmene 'Ne olursa olsun asla bıkmadan sevgiyle çalışması, bu sıkıntıların eğitimle çözüleceği' olmuş. İşte bizim paha biçilmez vasiyeti... Bugün bölgede öğretmenlik yapan kardeşlerime, birileri o küçük çocukların hayatını karartmaya çalışırken öğretmenlerimize buradan selamlarımı iletiyorum. Hepiniz bize şehitlerimizin emanetisiniz. Allah acılarınızdan nemalananlara, şerden beslenenlere fırsat vermesin. Rabbim birliğimizi, dirliğimizi bozmasın. Bir yandan acısını yüreğine gömerek vatandaşın haklarını savunanlar, diğer yandan ise tehditten, baskıdan, terörden başka yol bilmeyenler...
"HDP ALDIĞI YETKİYİ HENDEKLERE BOCA ETTİ"
Hendek, barikat siyasetinin medet umanlar. HDP Kobani'den sonra hendeklerle, barikatlarla kendisini varetmeye başlıyor. HDP kendisine oy veren vatandaşlarımıza dahi ihanet etmektedir. Bölgedeki seçmen onlara bir beklentiyle oyunu emanet etti. Onlar ise bu emanete açık bir şekilde ihanet etti. Bu partinin yetkililerine, terörü savunanlara sesleniyorum, aldığınız demokratik yetkiyi hendeklere boca ediyorsunuz. Bir yandan öğrencilerinden ayrıldığı için yürekleri sızlayanlar, diğer yanda ise bölge insanına eziyet edenler. HDP'li bir vekil, bir kadın siyasetçiye yakışmayacak üslupta twitter hesabında 'bırakın gitmeyeceksiniz, terketmeyeceksiniz, bir gün dönünce bulamayabilirsiniz'. Bu nasıl bir tehdittir. Sur'da, Cizre'de, Silopi'de bu vatanın her bir güzel köşesinde nerede terör var ise oradan bu terör odakları temizleninceye kadar kesinlikle mücadelemiz sürecektir.
"BİZİM İÇİN HER İKİ ULU CAMİ ARASINDA FARK YOKTUR"
Geçtiğimiz Kurban Bayramı sabah namazını Ulu Cami'de eda ettikten sonra Diyarbakırlı kardeşlerimle birer birek musafaha etmiştik. Bir kardeşimiz kulağıma 'Bizi bu canilerden kurtarın' demişti. Diyarbakır Ulu Cami, Bursa Ulu Cami kadar huzurlu oluncaya kadar mücadeleyi sürdüreceğiz. Bizim için her iki cami arasında bir fark yoktur. Diyarbakır Sur içi ile İstanbul sur içi arasında bir fark yoktur. Bu peygamberler diyarından bu hainleri temizleyeceğiz.
"MEMLEKETİNİ TERKEDENLERİN ZARARI KARŞILANACAK"
Devletimizin yanında yer alınız. Başta Kürt kardeşlerimiz hayatlarını sürdürecekleri şartların oluşturulacağına kadar, bölgedeki çocuklar okullara huzurla gidene kadar da mücadeleyi sürdüreceğiz. Bunlar öyle bir zorbalık içindeler ki, masum insanları bir bavulla evlerini barklarını terketmeye bıraktılar. O vatandaşlarımız oradan bu baskılardan kaçan vatandaşlarımız bize aynen sizin gibi şehitlerimizin emanetidir. Türk, Kürt demeden bütün bölgede yaşayan güzel insanlarımız huzur içinde yaşamalarına devam etmeleri için her şeyi yapacağız. Oluşan zararlarını tek tek telafi edeceğiz. Terör sebebiyle ellerinde bavulla yollara düşen insanlarımız her türlü ihtiyaçlarını karşılayacağız. Kimseyi bu anlamda sahipsiz bırakmayacağız.
"HİÇBİR VATANDAŞIMIZI MAĞDUR ETMEYECEĞİZ"
Hiç kimse bizim muhabbetimizi, birliğimizi, dirliğimizi bozamaz. Bu ülkenin dört bir köşesinde huzur tesis edilene kadar yılmadan usanmadan çalışacağız. Bu mücadele esnasında mağdur olan vatandaşlarımıza sahip çıkacağız. Ekonomik hayatın devam etmesi için gereken her türlü tedbiri alacağız. Esnafımıza, ziraatçimize, çiftçimize sesleniyorum; hiç kimsenin mağdur edilmesine kesinlikle izin vermeyeceğiz. Devletine, ülkesine bağlı şekilde teröristlerin provokasyonuna katılmayan bütün kardeşlerimize elimizi uzatacağız. bu güzel vatan bize şehit ve gazilerimizin bize mirası ve kutlu bir emanetidir. Şehitlerimizin anne babaları, kardeşleri, eş ve çocukları da bizlere emanetleridir. Milletimize bıraktıkları ortak emanettir. Bugün toprağa tevdi ettiğimiz değerli kardeşlerimiz, şehitlerimize tekrar Allah'tan rahmet diliyorum.
"TOPLAM 30 BİN 717 KİŞİNİN KAMUDA ATAMASI YAPILDI"
64. Hükümet olarak şehit yakınları ve gazi ve yakınları için devlet olarak imkanlarımızı azami olarak kullanmaktan sarfı nazar etmedik. Şehit yakınları ve gazilerimiz ile onların yakınlarının istihdamı konusuna yoğunlaştık. Bu amaçla hak sahiplerinin atamalarını özellikle 1996 yılından görülmemiş bir hızla gerçekleştiriyoruz. 2014 yılında yaptığımız düzenlemelerle kamuda istihdam edecek hak sahiplerinin kapsamını genişlettik. Hayatını kaybeden yakınlarına istihdam hakkı tanıdık. 2014'den itibaren atama işlemlerini merkezi yerleştirme sistemiyle yapmaya başladık. Bugün burada merkezi sistemle hak sahibi 1.670 kişinin atamasını yapıyoruz. Sivil terör mağdurları, Soma'da hayatını kaybedenlerin de yakınları bugün buradadır. Bugüne kadar toplam 30 bin 717 kişi atanmıştır.
"BU DEVLETİN BİR LÜTFU DEĞİL BORCUDUR"
Biz bu atamaları devletin sizlere bir lütfu olarak değil milletçe, şehitlerimizin aziz hatırası üzerine sizlere ödenmesi gereken bir borç olarak biliyoruz. 2001 yılında Şehit Yakınları ve Gaziler Derneği'ni kurduk. Şehit yakınlarrına, gazilerimize ve terör vatandaşlarımıza ödenen ücretleri günün şartlarında yeniden düzenledik. Başkasının bakıma ve desteğine muhtaç olan gazilerimize asgari ücretin iki katı kadar destek verdik. Şehit yakınlarına sağlanan istihdam hakkını birden ikiye çıkardık. Terör mağduru sivil vatandaşlara da tazminat ve aylık hakkı verdik. Bunun yanında su ve elektrik indirimi gibi pek çok hakkın kullanımını sağladık. Seçim beyannamemizdeki hedeflere ilişkin taahhütlerimizi sıralamıştık. Milletimiz bizim sözümüzün senet olduğu bilinciyle desteğini esirgemedi ve tek başına iktidar olduk. Bu vesile ile bir kez daha Allah'a hamd ediyor vatandaşlarıma şükranlarımı sunuyorum.