Düsseldorf’ta gurbetçilerle buluşan Başbakan Ahmet Davutoğlu miting sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı.
Abone olAlmanya Düsseldorf'ta gurbetçiler bir araya gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu programı sonrası merak edilen soruları cevapladı. Seçim vaatlerine olmayacak şeyleri koymayacağını belirten Davutoğlu HDP'nin seçim sloganı hakkında açıklamalarda bulundu.
Milliyet'ten Serpil Çevikcan'ın haberine göre, Davutoğlu HDP’nin ‘İnadına barış’ sloganı için de “Ankara’ya doğru konuşmak özgür Türkiye’de mümkün. Bunu Kandil’e doğru söylesinler, o cesaretleri varsa” diye konuştu...
İşte Davutoğlu'nun açıklamalarından önemli başlıklar...
SOSYAL KESİMLERE NE VAATLER OLACAK
Seçim beyannamesini bugün detaylı şekilde aktaracağız. Ben hep siyasetle ilgili konuşurken dikkat ederseniz, süratle akan bir nehir. Akan su aynı su ama yatakla suyun buluşması değişiyor ve dinamik bir süreç. Dolayısıyla seçim beyannameleri arka arkaya getirildiğinde felsefi bütünlük oluşturması lazım. Değişen şartlara göre yenilenmesi lazım. Çelişkili bir tutum varsa o bir zaaftır, tümüyle aynıysa o da bir zaaftır. Aradan 14 sene geçmiş şartlar değişmiş. Burada bir süreklilik ile değişim arasındaki dengeyi gözetmek lazım. Son beyanname ile arasında kısa bir zaman var. Birisi bahar, birisi güz. 7 Haziran seçimleri bizim açımızdan kendisine has özellikleri olan bir seçim. Yüzde 41 alarak birinci parti çıkmamıza rağmen, tek başına iktidar olamamamız hasebiyle bir muhasebe yapmamız lazım. Halkla kurduğumuz ilişki içinde sonuçlar, seçim beyannamemizi masa başında çalışarak oluşturmayalım. Halka sorarak yapalım dedim. Halkla iletişim içinde talepleri karşılamaya çalıştık.
Eski beyannamenin felsefesi muhafaza edilmek suretiyle değişen şartlar içinde sosyal kesimler bağlamında bu vaatleri ele alacağımız bir beyanname olacak. ABD ve Almanya seyahati dolayısıyla diğer partilerden sonra açıklayacağız. Bütünüyle kapsamlı bir beyanname olacak. Her kesimle ilgili vaatler, ayrıca broşürlerle dağıtılacak. Demokratikleşme ve reformlar bölümü olacak. Reformların içinde hem ekonomik hem de siyasal bölümler olacak. Vaatler bir de büyük projeler olacak. Sunuş itibariyle daha önceki seçim beyannamesine göre geneli itibariyle daha kolay anlaşılır, daha kolay nüfuz edilir beyanname olacak. İnşallah güzel sürprizlerimiz, haberlerimiz de olacak.
HDP'NİN SEÇİM SLOGANI
Başbakan, sloganını “İnadına barış” olarak belirleyen HDP’ye, “Dönüp Kandil’e söylesinler” yanıtını verirken, Ak Parti’nin muhalefet partilerinden farklı olarak yerine getiremeyeceği vaatlerde bulunamayacağını söyledi. Muhalefetin tek başına iktidar umudunun olmadığını belirtirken, bildirgelerindeki vaatler için, “Hesap vermeyecekseniz Mars’tan su bile getirirsiniz” dedi.
AK PARTİ DIŞINDA SORUMLULUK ÜSTLENECEK PARTİ YOK
Bir kere reaktif bir kampanya, reaksiyonel bir kampanya olmayacak. Başka partilere ayarlı, diğerlerinin politikalarını eleştiren bir kampanya olmayacak. Aksine 13 yıllık derin tecrübe birikimi üzerinde bundan sonrasında nasıl bir yol kat edeceğimiz, 2023 hedefleri, demokrasi vurgusunun yer aldığı bir kampanya olacak. Konjonktürel bir kampanya olmayacak. Sadece 7 Haziran odaklı olmayacak ama onun da üzerinde duracağız çünkü 7 Haziran’dan bu yana yaşananlar bir sınav niteliğindeydi. 12 yıldır bizi iktidardan uzaklaştırmak isteyenler kendilerini bir fırsat penceresinin önünde buldu. Ak Parti iktidarının bittiği iddiasında bulunanların iktidar iddiasının da olması lazım. Ama gösterdi ki Ak Parti dışında ülke sorumluluğunu üstlenecek dirayette ve cesarette bir parti yok.
EVET DİYECEKTİM, BIRAKMADILAR’ TADINDA MEKTUPLAR
Seçim hükümetinde yer almaya evet demeyenler bile kendi iradeleriyle evet dememezlik yapmadılar. Milletvekilleri üzerinde mahalle baskısı oldu. Bana gelen cevabi mektupları hatıra olarak saklıyorum. Gördüğünüz gibi ben ‘evet’ demek istiyordum ama bana bırakmadılar tadında mektuplar var. Niye, milletvekillerinin üzerinde baskı var. Diğerleri mahalle baskısı. HDP’nin iki bakanı dağ baskısı ile çekildi.
KANDİL’E DOĞRU KONUŞMANIN BEDELİ VAR
Bunu Kandil’e doğru söylesinler. Dönüp Kandil’e hep beraber toplansınlar ‘inadına barış’ desinler, ‘şu silahları gömün’ desinler. Sonra Ankara’ya doğru konuşmak kolay. Niye biliyor musunuz Ankara’da konuşuyorlar? Kandil’e doğru konuşmanın bedeli var. Ankara’ya doğru konuşmak özgür Türkiye’de mümkün. Ankara’ya doğru herkes, her şeyi konuşur. Bu sebeple de bir müeyyide olmaz çünkü Türkiye’de biz demokrasiyi kökleştirdik, yerleştirdik. Ama Kandil’e doğru konuşunca kulaklarını çekiyorlar. İşte ‘iki bakanınızı çekin’ diyorlar, çekiyorlar. Onun için bunu Kandil’e doğru söylesinler, o cesaretleri varsa...