Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Gazze’de sağlanan ateşkes ile ilgili olarak, "Öncelikle hedef ateşkesin uzatılması, sonraki hedef insanı ...
Abone olDışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Gazze’de sağlanan ateşkes ile ilgili olarak, "Öncelikle hedef ateşkesin uzatılması, sonraki hedef insanı durumun iyileştirilmesi için insanı yardımların Gazze’ye ulaştırılması, daha sonra sürdürülebilir ateşkesin sağlanması, nihai kertede de hepimizin hedefi Gazze ve Filistin halkının onurunu koruyacak bir barışın tesis edilmesidir" dedi.
Bakan Davutoğlu, dün gece geldiği Konya’da bugün Taşkent ilçesine ziyaret için konutundan çıkışında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Bakan Davutoğlu, Paris’teki ve Katar’daki toplantılardan sonra Konya’ya döndüğünü ifade ederek, "Dün Paris’te yaptığımız görüşmeler neticesinde daha önce Katar’da ilan etmiş olduğumuz 12 saatlik ateşkesin uzatılması kararına varmıştık. Sayın Kerry, sayın Halid Atiye ile birlikte ve her iki tarafla da görüşerek bu 12 saatlik ateşkesin 24 saate uzatılması yönünde bir prensip kararı oluşmuştu. Ancak İsrail tarafında Şabat ve kabine toplantısının uzaması dolayısıyla bu uzatma mümkün olamadığı için gece boyu da ateşkes ihlalleri söz konusu oldu. Gece boyu ve bugün öğleden önce yoğun bir telefon diplomasisi daha yaptık. Ben bir taraftan sayın Kerry ile görüştüm, sayın Ban Ki-mun ile görüştüm. Tabi bunların öncesinde Halid Meşal ile Halid Atiye ile bir telefon görüşmesi yaptım. Bu görüşmelerin sonucu olarak da saat 2’de Hamas tekrar ateşkes ilan etti. Daha doğrusu Birleşmiş Milletler’in ateşkes çağrısına uyacağını ifade etti, herhangi bir ateşkesi bozmaya dönük bir adım atılmadıkça... Daha sonra biz tekrar sayın Kerry ile görüştük. O da İsrail tarafıyla temas etti. İsrail tarafı da ateşkese uyacaklarını ifade ettiler. Ben sayın Ban Ki-mun’la da bir kez daha görüştüm. Sayın Ban Ki-mun da Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri olarak bugün Filistin saatiyle 2’de başlayan ateşkesin 24 saat süreceği konusunu teyit ettiler ve destek vereceklerini ifade ettiler. Bu tabi bizim için önemli bir gelişme. Çünkü yarın Filistin’li kardeşlerimiz bayramı kutlayacaklar. Bugün arefe günü Gazze’de herkes kendi ailesiyle birlikte Ramazan’ın son gününü idrak edecek. Yarın bayramı idrak edecekler. Yoğun bir çabayla bir kere bu 24 saatlik ateşkesle hem arefe gününü, hem bayramın birinci gününü büyük bir ölçüde bir barış ortamında kutlanması için sağlanmış olan bu ateşkes için bir kere daha mutluluğumu ifade ediyorum. Ayrıca yarın için ateşkesin tekrar uzatılması için ilgili taraflarla sürekli temas halinde olma kararı verdik. Biraz önce tekrar gerek BM Genel Sekreteri, gerek sayın Kerry ile görüşmemizde bu hususları teyit ettik karşılıklı olarak. Ümit ederiz ki yarın saat 2’ye kadar ateşkesi bozucu herhangi bir eylem olmaz. Ve bu arada sayın Abbas ile temas kurduk. Uçakta olduğu için kısa görüştük tekrar görüşeceğiz. İnince tekrar Filistin Devlet Başkanı Sayın Abbas ile tekrar bu konuları ele alacağız. Şu anda önemli olan kardeşlerimizin arefe gününü ve bayramı bir çatışma olmadan, hava bombardımanı olmadan, herhangi bir çocuk sivil Gazzeli kardeşlerimizin kaybı olmadan geçirmelerini sağlamak. Bu arada tabi daha sonrası için neler yapılabileceği konusunda istişareler sürecek. Bu 24 saatlik ateşkes önümüzdeki dönem için bir umut ışığıdır. Bu hedefi gerçekleştirdikten sonra amacımız Gazze’deki insanı durumu düzeltmek. Bu çerçevede 24 saatlik ateşkesten de istifade 17 ton civarında bir ilaç yardımını hazır hale getirdik. Gazze’ye iletişimi konusunda müzakereler yapıyoruz. Kızılay Genel Müdürümüz de Kudüs’e intikal etti. Kudüs Başkonsolosumuzla birlikte Gazze’ye dönük insanı yardımları süratle yerine getirmek üzere yoğun bir çaba içerisindeler. İlaç yardımı, gıda yardımı Gazze’ye aralıksız olarak iletilecek. Biraz önce sayın Başbakanımızla da istişare ettik. Gerekirse İstanbul’dan Gazze’ye bir hava köprüsü kurarak dahi elimizdeki bütün imkanlarla bu acının dindirilmesine çalışacağız. Öncelikle hedef ateşkesin uzatılması, sonraki hedef insanı durumun iyileştirilmesi için insanı yardımların Gazze’ye ulaştırılması, daha sonra sürdürülebilir ateşkesin sağlanması, nihai kertede de hepimizin hedefi Gazze ve Filistin halkının onurunu koruyacak bir barışın tesis edilmesidir" dedi.
"SAAT BAŞI NEREDEYSE BÜTÜN AKTÖRLERLE TEMAS HALİNDEYİZ Kİ İNŞALLAH BU BAYRAMDA KARDEŞLERİMİZ BİR NEFES ALSINLAR"
ABD Dışişleri Bakanı Kerry ile görüşmesi ve ABD’nin sürece katkısının sorulması üzerine Bakan Davutoğlu, “Son üç günlük bu ateşkese giden bu süreçte sayın Kerry, sayın Halid Atiye ile üçlü olarak kurduğumuz istişare mekanizmasının olağanüstü bir etkisi oldu. Sayın Kerry’nin İsrail’le doğrudan bir teması var. Bizlerin de, benim özellikle Katar’da olduğum 24 saati aşkın sürenin büyük çoğunluğunu Hamas liderliği ile birlikte geçirdik. Sayın Halid Atiye ile birlikte tabi iki tarafın da doğrudan temasın olması, sayın Kerry ile aramızda bir güven ilişkisi ile açık ve net bir iletişim kanalının kurulmuş olması bu ateşkesi sağlayan temel unsurdur. Sayın Kerry de çok yoğun bir çaba sarfetti. Karşılıklı olarak en az 4-5 kez bir ateşkes çerçevesi üzerinde müzakere kağıtları değiş tokuş edildi. Ve son nihai metin sayın Kerry’inin teklifi olarak da İsrail tarafına iletildi. Ancak İsrail maalesef bunu kabul etmedi. Etmemesi üzerine bu geçici ateşkesler formülü üzerinde durduk. Burada sayın Kerry’inin çok büyük katkısı oldu. Katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. Çünkü bir ateşkes sağlanması için herkesin elini taşın altına koyması lazım. Ancak sadece Kerry’inin, Türkiye’nin, Katar’ın iyi niyetleri ateşkesi sürdürülebilir kılmıyor. Alandaki aktörlerin de bu çabayı göstermesi lazım. Filistin Devlet Başkanı Sayın Abbas’ın Türkiye ziyareti ile bu mekanizma kuruldu. Türkiye, Katar, Amerika, Filistin yönetimi ve Hamas arasında kurulan mekanizma burada karar altına alınmıştı. Filistin yönetimi ve sayın Abbas bu sürecin içindedir. Aynı şekilde Mısır da bu sürecin içindedir. Önemli olan oradaki kan ve gözyaşının dinmesi için herkesin elinden geleni yapması. Sayın Kerry Kahire’den bizimle konuştu, dolayısıyla herkes, öyle bir süreç işledi ki o 48 saat içinde, biz Katar’dayken ilgili bütün aktörler devredeydi. Ban Ki-mun’la, İsrail tarafıyla, Mısır tarafıyla, Hamas tarafıyla, Filistin yönetimiyle, dolayısıyla bütün bu sürecin sonunda buraya gelindi. Ama Paris’te yaptığımız görüşmeler, sayın Kerry ile önce baş başa görüştük, daha sonra 7’li toplantı yaptık. Orada sayın Kerry ve ben diğer ülkeleri bilgilendirdik. Onların Birleşmiş Milletler şemsiyesi altında ortak çabaları içinde Gazze’nin yeniden yapılandırılmasında yapacakları somut katkıları ele aldık. Daha sonra sayın Kerry tekrar İsrail Başbakanı Netenyahu ile bizler de sayın Meşal ile temas kurarak bu ateşkes şartlarının oluşmasını sağladık. Daha sonra da sayın Kerry bizim büyükelçiliğimize gelerek birlikte çalışmaya devam ettik. Dolayısıyla son derece verimli bir dönem oldu. Eğer bu çalışmalar olmasaydı şu anda bu ateşkesi sağlamış ve Filistinli kardeşlerimize arefe gününde ve bayramda barış içinde aileleriyle en azından bayramlaşırken, bomba altında bayramlaşmamaları garantisini almamış olurduk. Elimizden geleni yapacağız. Yine de risk var. Her an bir provokasyon olabilir onun için saat başı neredeyse bütün aktörlerle temas halindeyiz ki inşallah bu bayramda kardeşlerimiz bir nefes alsınlar. Daha sonra da tabi Gazze’nin insani ve diğer ekonomik bakımdan yeniden inşası konusunda da bütün çabalar gösterilsin" diye konuştu.
(İHA)