Davutoğlu'ndan El Kaide'ye gözdağı!

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, IŞİD'in kontrolüne geçen Karakozak köyünde yer alan Süleyman Şah türbesine yapılacak her türlü saldırının aynen karşılık göreceğini söyledi.

Davutoğlu konuyla ilgili Van’da İran ve Azerbaycan Dışişleri Bakanlarının katıldığı ortak toplantıda yaptığı açıklamada, “IŞİD'in Süleyman Şah çevresinde hakimiyet kurma çabası oldu, o topraklar uluslararası hukuka göre 1921 anlaşmasınca Türk topraklarıdır. Sınır ötesindeki tek toprağımızdır, oranın güvenliği ve istikrarı konusunda Türkiye her türlü tedbiri alma hakkını elinde bulundurur, her türlü saldırı aynen karşılık görür, Türkiye hiçbir tereddüt göstermeden her türlü tedbiri alır” dedi.

Al Jazeera'nin geçtiği habere göre, Suriye'de Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) kontrolünde olan ve Türk toprağı olarak kabul edilen Süleyman Şah Türbesi'nin de içinde bulunduğu Karakozak köyü çatışmalar sonrası Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) kontrolüne geçti.

Türkiye sınırına 30 kilometre mesefedeki türbenin bulunduğu köy, Özgür Suriye Ordusu'na bağlı olan Tevhid Tugayı'ndaki Ketibet'ul Kerame'nin kontrolündeydi.

Bölgede çok stratejik bir öneme sahip olan Karakozak Köprüsü'nü ele geçiren IŞİD, köprüye bayrağını dikti. Karakozak Köprüsü, Süleyman Şah Türbesi'ne yaklaşık yüz metre mesafede bulunuyor.

Anadolu Ajansı, bugün öğle saatlerinde IŞİD ile ÖSO arasındaki çatışmaların artması üzerine Süleyman Şah Türbesi'ndeki Türk askeri sayısının artırıldığını ve saldırı ihtimaline karşı güvenlik önlemlerinin alındığını bildirdi.

SURİYE, TÜRKMENLERİ UYARDI

Rakka'daki Türkmen aşiretlerinin ileri gelen isimlerinden Süleyman Türkmani, Haseke’deki Nakşibendi tarikatının önemli isimlerinin türbeleri ile Tel Abyad’daki Hazreti İbrahim makamını yıkan IŞİD’in kontrol altına aldığı bölgelerde türbeleri tahrip ettiğini hatırlatarak Süleyman Şah Türbesi için uyarıda bulundu.

Karakozak Köprüsü'nde süren çatışmada IŞİD’in üstünlük sağlaması halinde bölgedeki gücünün ve nüfuzunun artacağına bildiren Türkmani, bu gelişmenin Süleyman Şah Türbesi ve onu koruyan Türk askerleri için de tehlike arz edebileceğini söylemişti.

Osmanlı devletinin kurucusu Osman Gazi’nin dedesi olan Süleyman Şah'ın türbesi Suriye’de Halep ili sınırları içerisindeki Karakozak köyünde bulunuyor. Osmanlı padişahı Yavuz Selim tarafından restore edilen türbe, Türk toprağı olarak kabul ediliyor.

Fransa ile Türkiye arasında 1921 yılında yapılan Ankara Antlaşması'yla Suriye içerisindeki Süleyman Şah Türbesi'nde Türk askerlerinin nöbet tutmasına karar verilmişti.

25 Türk askeri tarafından korunan türbe, Türkiye’nin kendi sınırları dışında sahip olduğu tek toprak parçası olma özelliği taşıyor.

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ'NE SALDIRI SAVAŞ NEDENİ

Türk Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 9 Şubat 2014’de A Haber’in sorularını yanıtlarken Süleyman Şah Türbesi'nin Türkiye toprağı olduğunu vurgulayıp, provokasyon uyarısı yapmıştı.

Davutoğlu, Suriye krizinin başlarında konuyu Milli Güvenlik Kurulu’nda (MGK) ele aldıklarını da açıklamıştı:

“Biz ilk 3 yıl önce bu kriz başladığında Genelkurmay Başkanlığımızla, MİT Müsteşarlığımızla yaptığımız bütün kriz toplantılarında, sonra Sayın Başbakanımız başkanlığında yaptığımız bütün toplantıların Milli Güvenlik Kurulu'nda aldığımız kesin bir karar vardır, zaten bu uluslararası hakkımızdır, aynı zamanda ulusal görevimizdir. Süleyman Şah Türbesi ve o alan Türkiye Cumhuriyeti toprağıdır. Oraya dokunmakla Allah muhafaza sınırınıza ya da herhangi bir yere dokunmak arasında bir fark yoktur. Oradaki askerlerimizin güvenliği Mehmetçiğimizin sınır içindeki güvenliği, yani Türkiye o da bizim sınırımızdır, güvenliğinden hiçbir farkı yoktur. Onlara yapılabilecek herhangi bir saldırı ya da o topraklara yapılacak tecavüz Türkiye toprağına, Türkiye Cumhuriyeti toprağı olmak bakımından Ankara ya da Konya’ya herhangi bir yere yapılmasından farklı değil.”

Davutoğlu, Süleyman Şah Türbesi’ne yönelik bir saldırının savaş nedeni sayılıp sayılmayacağına ilişkin soruya da şu yanıtı vermişti:

“Farklı nitelik olmaz, bunu da taraflar, herkes gayet iyi bilir.”

Davutoğlu, provokasyonlar olabileceğini de belirtmiş, bununla ilgili gerekli tedbirlerin alındığını sözlerine eklemişti.