Başbakan Ahmet Davutoğlu, mitingte Diyanet İşleri Başkanı'nı yuhalatan Selahattin Demirtaş'a sert tepki gösterdi.
Abone olBaşbakan Ahmet Davutoğlu, meydanda Diyanet İşleri Başkanı'nın yuhalanmasına onay veren HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı edepsizlikle suçladı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Hatay ve Mersin mitingleri sonrası uçağında Yeni Şafak ekibinin sorularını yanıtladı. İşte Davutoğlu'nun Yeni Şafak'a özel açıklamalarından bazı satır başları:
ONLARA GÖRE DİN 'AFYON'
(Demirtaş'ın dini konulara ilişkin tepki çeken açıklamaları) Mitinglerde Doğu ve Güneydoğu'da büyük bir coşku görüyorum. Türkiye'de Türklerin, Kürtlerin, Sünnilerin, Alevilerin ortak değerleri konusunda ülkenin her yerindeki hassasiyet Doğu ve Güneydoğu'da da, Kürt vatandaşlarımız arasında da yoğun şekilde mevcut. HDP, Demirtaş sahici bir siyaset takip etmiyor. Oldukları gibi görünmüyorlar, göründükleri gibi de olmuyorlar. Doğuda dindar müftüyü aday gösteriyorlar. Ama doğudaki dine saygıyı batıya taşısa, orada hitap ettiği sol, marjinal, Marksist çevrelere yabancılaşacağı için ikili bir dil kullanıyor. Bir de tabi ideolojik köken var. Nihayetinde Marksist-Leninist bir örgütten geliyor. Marksist, Leninist örgütlü yapının dini afyon olarak görüyor. Bir ayağı Marksist, Leninist diğer ayağı ulusalcılık. Dinle hesaplaşamadan bir ulusal kimlik oluşmayacağı kanaati zihinlerinin arkasında hep vardır. Bizden farkı da bu. Biz dini milletin mayası olarak görüyoruz, onlar ise dini temelde bir ulusal kimlik oluşmayacağı kanaatindeler.
(Fransız Kominist Partisi'nin HDP'yi desteklemesi) Çarpıcı bir şeydi. Yakışır doğrusu. Bu hamurdan çıkacak olan ekmek bu.
GERÇEK YÜZLERİ ANLAŞILDI
(Meydanlarda Diyanet İşleri Başkanı'nın yuhalatılması) Dikkat ederseniz ben Osmaniye'de Sayın Bahçeli yuhalatıldığında engel oldum. Hatay'da da Mersin'de de liderlerin adı geçtiğinde yuhalatılmasına izin vermedim. Belli hassasiyetleri gözetmemiz lazım. Biz rakibimiz siyasi liderlere dahi bu hassasiyeti gösterirken Türkiye'de herkesin saygı göstermesi gereken bir kurumun başındaki Diyanet İşleri Başkanımızı halka yuhalatmak yapılabilecek en büyük edepsizliktir. Bu yolla da zaten maskeleri iniyor. Gerçek yüzleri ortaya çıkıyor. Doğu-Güneydoğu'da bu çerçevede Diyanet'i sahiplenen her cümlemin arkasından halkın nasıl coşkuyla bir tepki görmekten de büyük mutluluk duydum çünkü, halkta karşılığı olan bir söylem değil bu. Halkta karşılığı olmayan hiçbir şey kalıcı olamaz.
2-3 KİLO VERDİM
Seçim kampanyası öncesinden bu yana 2-3 kilo kadar verdiğini belirten Başbakan, sesi ile ilgili merak edilenlere de açıklık getirdi: “Sesimi gündüz yoruyorum, gece dinleniyorum. Herkes mitingde kürsüdeki renkli şeyi merak ediyor. Ballı ıhlamur içiyorum. Ses tellerini rahatlatıyor. En tehlikeli şeyi şu anda sizinle yapıyoruz. Çünkü doktorlar, 'kesinlikle uçakta ve helikopterde konuşmayacaksın' diyor..."