Davutoğlu, Gazze'ye gitmeyi planlayan ikinci konvoyun engellenmesi amacıyla dış ülkelerden yapılan çağrılara seslendi
Abone olDışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Gazze'ye gitmeyi planlayan ikinci konvoyun engellenmesi amacıyla dış ülkelerden yapılan çağrılara yanıt verdi. Davutoğlu, 'İsrail'e cesareti olamayanlar" dedi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Gazze'ye gitmeyi planlayan ikinci konvoyun engellenmesi amacıyla dış ülkelerden yapılan çağrılar için, "Uluslararası toplum, İsrail'e dönük bir şey söyleme cesaretini bazen gösteremediği zaman, başka yollara tevessül ediyor" dedi. Davutoğlu, seçim çalışmaları için bulunduğu Konya'da, Habertürk televizyonunda katıldığı programda, iç ve dış politikaya ilişkin soruları yanıtladı.
Dış politikada olayların eski hızıyla aktığını ifade eden Davutoğlu, bir taraftan seçim çalışmalarını yürütürken diğer taraftan da dış politikadan kopamadığını söyledi. Seçim bölgesi Konya'da birçok ilçe ve beldeyi ziyaret ettiğini belirten Davutoğlu, seçim çalışmalarında devletin imkanlarını kullanmadığını vurguladı. Davutoğlu, Gazze'ye ikinci filonun gitmesine ilişkin uluslararası toplumdan Türkiye'ye yönelik çağrıların sorulması üzerine, bu konunun muhatabının Türkiye olmadığını belirterek, "Uluslararası toplum, İsrail'e dönük bir şey söyleme cesaretini bazen gösteremediği zaman, başka yollara tevessül ediyor, bu doğru bir tutum değil" diye konuştu.
İNSANLIK SUÇUNU ÖRTME ÇABASI
Geçen yılki konvoya katılanların sadece Türk vatandaşlarından oluşmadığını anlatan Davutoğlu, bu yılkinde de farklı ülkelerden katılımın olacağının görüldüğünü dile getirdi. Meselenin iki ülke arasındaki bir meseleymiş gibi gösterilmesinin "bir insanlık suçunu örtbas etme çabası" olduğunu belirten Davutoğlu, bunun yanlış bir yaklaşım olduğunu söyledi. "Gazze'ye yönelik abluka bir insanlık suçudur. Doğru değildir, hukuki değildir" diyen Davutoğlu, El Fetih ile Hamas arasında uzlaşmanın da sağlandığını ve aylardır Gazze'den İsrail'e saldırı olmadığını hatırlatarak, "O zaman, bu ablukanın gerekçesi nedir? Eğer bölgede ve dünyada bir ulusun güvenliği ve egemenliği bütün diğer uluslardan daha önemli görülürse o zaman biz bir uluslararası düzeni yürütemez hale geliriz. Dolayısıyla bu meselenin uluslararası alanda öncelikle ele alınması ve herkesin de sorumlu davranması lazım" dedi. Demokratik toplumlarda sivil toplum kuruluşlarına müdahale edilemeyeceğini de belirten Davutoğlu, "Artık Türkiye'nin demokrasi standardı çok yükseldi. Bunu algılayamayanlar ve Türkiye'yi hala otoriter bir rejim olarak görmeye ya da göstermeye çalışanlar, Türk sivil toplum kuruluşlarını 'dur' dediğinde duran, 'yürü' dediğinde yürüyen bir mekanik gibi görüyorlar" diye konuştu.
"SURİYE İÇİN ŞOK TERAPİ"
Davutoğlu, Suriye'deki gelişmeler ve kendisinin Suriye için şok terapi gerektiği yönündeki sözlerinin sorulması üzerine de Suriye'de son dönemde şiddetin artması ve sivil kayıplar dolayısıyla kapsamlı reformların daha kısa sürede yapılması gerektiğini söyledi. Suriye'de çok sayıda sivilin hayatını kaybettiğini belirten Davutoğlu, "Bu gerginlik ortamından Suriye'yi çıkarmak lazım. Gerginlik ortamından Suriye'yi çıkaracak tek yol güçlü bir reform iradesidir" dedi. Davutoğlu, Ortadoğu'daki olaylara yönelik Türkiye'nin tutumuna ilişkin eleştirilerin hatırlatılması üzerine de Türkiye'nin Arap halklarının talepleri doğrultusunda bir değişimi öngördüğünü belirterek, Türkiye'nin bir gizli gündemi ya da başka ülkelerin gündemleriyle örtüşen bir tutumunun olmadığını ifade etti. Yunanistan'ın ekonomik sıkıntılarının da sorulduğu Davutoğlu, "Yunanistan'ın ekonomik bakımdan müreffeh olması Türkiye'nin menfaatinedir, sıkıntı yaşaması değil" diye konuştu.