BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  POLİTİKA

Davutoğlu'ndan çözüm süreci vurgusu

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Kobani bahane edilerek çözüm sürecinin engellenmeye çalışıldığını söyledi.

Abone ol

İNTERNETHABER- Başbakan Ahmet Davutoğlu, çözüm sürecini herhangi bir örgütün isteğiyle değil hükümetin iradesiyle sürdürüldüğünü söyledi. Kürtler ile Türkler'in bu topraklar üzerinde tarihsel bir bağının bulunduğunu ifade eden Davutoğlu, Kobani'nin Türkiye'nin yüreğini yaktığını; ancak bu süreçte elinden geleni yaptığını söyledi. 

Ahmet Davutoğlu, Kon TV'nin çeşitli yerel televizyonlarla ortaklaşa gerçekleştirdiği "Anadolu Soruyor" adlı programda, gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Çözüm sürecinden vazgeçilmeyeceğini, iki taraftan birisinin iyi niyetini elinden bıraktığı zaman bu süreçte ilerleme kaydedilemeyeceğini ifade eden Davutoğlu, Türkiye'nin Kobani konusunda elinden geleni yaptığını söyledi. İşte Davutoğlu'nun açıklamalarından bazı satır başları;

"Bugün bu sorunu ortaya çıkaranlar, tabiri caizse sert devlet anlayışını gösteren katı bir merkezi sistemin eseridir. Tek tipçi bir anlayış vardı. Bu anlayışa tepki olarak çıkan yine tek tipçi başka bir ideolojik hareket ortaya çıktı. Biz ise bu ülkenin her insanına saygı gösterilen, ülkenin her yerinde saygıyla karşılanan bir vatandaşlık kimliğiyle birleştirmeye çalıştık.

İstanbul'un belli semtlerinde aynı apartmanda oturan Kürtler ile Türkler'i ayırt edebilecek misiniz? İşte bunu anlamadıkları için bizim çözüm sürecimizi de Suriye politikamızı da anlayamıyorlar. Bu toprakların bir evladı olarak Hakkari'de doğmuş olabilirdim. Bu benim elimde değildir.

"ÇÖZÜM SÜRECİNDE KARAMSARLIĞA KAPILMAYIN"

Kesinlikle karamsarlığa kapılmasınlar. Ne bu iradeyi bırakırız ne de çözüm süreciyle şantaj yapanlara boyun eğeriz. Çözüm süreci, bizim tarihsel sürecimizde şifa kaynağımızdır. Ümitsizlik ve karamsarlık, bu sürece darbe vurmak isteyenlerin istediği psikolojik bir duygudur. Biz buna müsaade etmeyeceğiz. Psikolojik üstünlüğü elimizden bırakmayacağız.

AHMET KAYA'YI HATIRLATTI

12 yıl önce bu ülkede kendi dilinde Ahmet Kaya'nın kaseti satılamıyordu. Biz bu anlayışı meydan okuyarak iktidara geldik. Daha bir kaç yıla kadar anneler, cezaevlerindeki çocuklarıyla Kürtçe konuşamıyorlardı. Kürtçe bizim dilimiz. Özellikle bunu kullandım, söyledim. Bu diller bizim dillerimiz. Bunların hepsini yaptık. Doğu ve Güneydoğu'daki vatandaşlarımıza sesleniyorum, sorsunlar bu vandallara neden bunları yapıyorlar. Türkiye'yi Suriye'ye çevirmek istiyorlar. Irak'taki çatışmayı mı istiyorlar. 

"KÜRT DİYENLERİN KÜRTLERE ZULÜMLERİ"

Dün bu salonda, belediye başkanlarını dinledim. Onlar, kendilerine Kürt diyenlerin kendilerine yaptıkları zulümleri anlattılar. Tek tipçiliği bir başarı hikayesi olarak görüyorlar. Hakkari sadece Kürtler'den ibaret olmayacaklar. Havaalanları açıldıkça bu mümkün olmayacak. Bu yüzden o bölgelerdeki yatırımları engelmeye çalışıyorlar. 

"İSTESELER DE İSTEMESELER DE..."

Bizim hedefimiz son derece açık. Onlar isteseler de istemeselerde bu çözüm sürecini nihayete erdireceğiz. Gayri müslimlerin ellerinde silahları mı vardı da biz onların mallarını geri verdik. Alakası yok. Bizim yaptıklarımız bu örgütün baskısı için değil biz istediğimiz için yaptık. 

"MESELE ÇÖZÜM SÜRECİNİ YOK ETMEK"

17 Aralık'ta düğmeye basanlar daha önce KCK operasyonlarını yapanlardır. Şimdi aynı noktadalar. Yine çözüm süreci hedef alınmıştır. Bu süreç bunları rahatsız ediyorlar. Gezi olaylarından biri çözüm sürecini engellemektedir. Zira örgüt bu olayları bahane ederek silah bırakmadı.

"YASAL ZEMİN HAZIRLADIK"

Yeni hükümet kurulurken bu sürece vurgu yapıldı. Biz kendimizi buna bağladığımızı ilan ettik. Hemen de eyleme geçtik. İlk defa yeni bakanlarlar kurulu kararıyla buna yasal zemin kazandırdık. Ne istiyorsunuz? Bu düzenlemeyle çözüm süreciyle ilgili görüşmeler nedeniyle kimse yasal olarak bundan sonra suçlanamaz. Bakanlar Kurulu kararından bir hafta sonra bu olayların çıkarılmasının nedeni ne? Birileri bu çözüm sürecinden rahatsız ediyor. Biliyorlar ki çözüm süreci gerçekleşirse Türkiye prangandalarından kurtulacak.

"KÜRTLER'İN DEVLETİ TÜRKİYE'DİR, HAMİSİ DE..."

Kürtler'in devleti Türkiye'dir. Dışarıdaki Kürtler'in de hamisi Türkiye'dir. Barzani biz olmasaydı bu son ayları nasıl geçirecekti? Birbirimize güveniyoruz da bunlar oluyor. Derin yapı, bazen gezi diyor istemiyor. Bazen Kobani diyerek istemiyor. Kobani'de akan kanın bir tek zerresinde Türkiye'nin eli yoktur. Bu açık bir iftiradır. Bırakın da çözüm süreci başarıya ulaşsın. İnşallah bu tuzağı bozacağız.

"İNSAN DİYE BAKMADILAR"

Allah da şahit tarih de... Biz hiçbir Suriye vatandaşı arasında ayrım yapmadık. Onlar ise Kürtler'in dışında hiçbir kesime insan diye bakmadılar. Nedeni de bunu tahrik meselesine haline getirmek.

"BURADAN MEYDAN OKUYORUM"

Biz taraf tutamayız. Diyebilir miyiz Araplar'ın hakkını koruyalım ama Kürtler'in korumayalım. Böyle ırk ayrımı yapamayız. Diyarbakırlı bir Kürt'ün Halep'te öldürülen Türkmenler için de Araplar için de üzüldüğünü ben biliyorum. Bizim Bosna gibi bir mazimiz var. Orada PYD, IŞİD ile rejimle işbirliği yaptı.

Biz ise ne dedik? Kim zulme uğruyorsa onların yanındayız. Bize bir tane Kürt kardeşim desin ki ben geldim ama kapıdan döndüm ya da Türkmenler'e ekmek verilirken bana verilmedi.  Buradan meydan okuyorum. Bir tanesi bana desin herkesin önünde çıkıp özür dileyeceğim. 

"DERTLERİ ÖRGÜTLERİ"

Bunların dertleri kendi örgütlerine yardım edenleri korumak, diğerlerine bakmamak. Biz buna rağmen PYD ile Özgür Suriye Ordusu ile birleştirmeye çalıştık. Biz samimi davrandık ama onlar yapamadı.