Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, FOX TV’de Çalar Saat programına konuk oldu. Davutoğlu, AK Parti'den ittifaklara, TÜİK'ten İstanbul Sözleşmesi'ne kadar birçok konuda önemli değerlendirmeler yaptı.
Abone olDavutoğlu, "İstanbul Sözleşmesi bir genel ilkeler rehberidir, onu uygulayacak olan sizsiniz. Bu sözleşmede hiçbir yerde LGBT dahil, Türkiye'yi temel ahlaki meselelerde müeyyide altına sokan bir madde söz konusu değil" diye konuştu.
Açıklamalarının devamında ekonomik ve siyasi krizlerin yaşandığı bir ülkede muhalefette de yeni seslere ihtiyaç olduğunu söyleyen Davutoğlu, katıldığı düğünde Akşener, Babacan ve Destici ile bir araya gelmesine ilişkin olarak ise şunları söyledi: Bunu bir ittifak işareti olarak görmek bahsettiğim yanlış algıdan dolayı ortaya çıkıyor. Türkiye'de siyasetin, ittifakların üzerinden daha çok sular geçeceği kanaatindeyim. Bu liderlerle ve başka liderlerle her zeminde bir araya gelirim ve Türkiye meselelerini konuşmak gerektiğinde herkesle konuşurum.
“Bayramlaşma talebimizi reddettiler”
Bir düğünde İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici ile aynı masada oturan Davutoğlu, beraber verdikleri fotoğrafa ilişkin şu ifadeleri kullandı: Artık Türkiye'de öyle bir durum oluştu ki bazı liderler bazı düğünlere gidiyor, bazı liderler başka bazı düğünlere gidiyor. Cenazelerde de ayrım var. En acısı, son bayramlaşmada da olduğu gibi AK Parti ve MHP bizim bayramlaşma talebimizi bile reddettiler. Bayramlaşma konusunda bile kutuplaşan bir toplum, düğün resmine haklı olarak bir şey yükler. Gönül isterdi ki herkes orada olsa, düğünlerde bütün liderler bir araya gelse, düğünlerde, bayramlaşmalarda bile parçalanmamış olsak...
İttifak işareti mi?
Davutoğlu, “Bu resme öyle bir anlam yüklenmesin, bunu bir ittifak işareti olarak görmek bahsettiğim yanlış algıdan dolayı ortaya çıkıyor. Türkiye'de siyasetin, ittifakların üzerinden daha çok sular geçeceği kanaatindeyim. Bu liderlerle ve başka liderlerle her zeminde bir araya gelirim ve Türkiye meselelerini konuşmak gerektiğinde herkesle konuşurum. Bir araya gelinemiyorsa, niye bir araya gelinemiyor diye sormak lazım” diye konuştu.
"Korku eşiğini aştık"
Davutoğlu, güncel siyasette yaşanan yeni parti tartışmalarına atıfla şunları söyledi: Bir ülkede ekonomik ve siyasi kriz varsa, yeni siyasi arayışlardan daha doğal bir şey yoktur. Yeni siyasi arayışlar, bugünkü iktidarın ihtiyacı karşılamadığını, muhalefette de yeni seslere ihtiyaç duyulduğunu gösteren bir gelişme. Bu dönemde kurulan ilk parti olarak, diğer partilerin de önünü açacak şekilde korku eşiğini aştık. Bir cesur adıma, bir cesur sese ihtiyaç vardı ve biz o sesi, o kadroyu oluşturduk.
Söylediğimiz her söz, AK Parti’nin erişilmez zannedilen duvarlarında yankı yapıyor...
Davutoğlu, şöyle devam etti: Ben bunu biliyorum, içeride konuşuluyor. Burada önemli olan cesaretle bu sözü söylemek. Psikolojik ortam öylesine yozlaştırıcı ve yabancılaştırıcı ki... Kısa süre önce Sayın Başbakanım diye hürmet eden insanların, uçakta karşılaşınca selam verirken tereddüt ettiğini, mümkün olsa da beni görmese diye tedirginlik yaşadıklarını görüyorum.
“TÜİK, rakamları manipüle ediyor”
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) rakamları manipüle ettiğini ifade eden Davutoğlu, “Ardahan'da, Susuz'da kahvede oturdum, pazarı dolaştım, saatlerce insanları dinledim, işte anket orada. TÜİK binasında verilen rakamlarla Türkiye'yi anlamaya çalışanlar bu ülkeyi yönetemezler. O rakamların nasıl manipüle edildiğini herkes biliyor. Ekonomide yapılacak en büyük hata istatistiklerle oynamaktır. Yunanistan'ın neredeyse AB'den dışlanmasını sağlayacak kriz, istatistiklerin doğru olmamasındandı. Şimdi kim inanır enflasyonun yüzde 11-12 olduğuna?” diye konuştu.
İstanbul Sözleşmesi
Davutoğlu, açıklamasını şöyle tamamladı: İstanbul Sözleşmesi'nin başlığı şudur, 'Kadına karşı şiddetin ve aile içi şiddetin önlenmesine yönelik uluslararası sözleşme' Esası budur, diğer bütün maddeler buna göre yorumlanır. Bunu bir yönetmelik veya yasa zannediyorlar, bu sadece bir çerçeve metindir. İstanbul Sözleşmesi bir genel ilkeler rehberidir, onu uygulayacak olan sizsiniz. Bu sözleşmede hiçbir yerde LGBT dahil, Türkiye'yi temel ahlaki meselelerde müeyyide altına sokan bir madde söz konusu değil.