BIST 9.430
DOLAR 34,56
EURO 36,03
ALTIN 3.003,49
HABER /  POLİTİKA

Davutoğlu'ndan 3'e 3 tepkisi!

Başbakan Davutoğlu, çözüm sürecinde muhataplarının ne PKK ne de HDP olduğunu söyledi.

Abone ol

Yüksekova saldırısı ardından sürecin geleceğini değerlendiren Başbakan, 'Süreç işleyecekse silahları bırakmalılar' dedi. 'Saldırılar sürerse İmralı ziyaretleri biter mi?' sorusuna 'Değerlendiriz. Her konuda tutumumuz değişir” yanıtını verdi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Kahramanmaraş ziyareti dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.

BUNLARLA ÇÖZÜM SÜRECİ YÜRÜMEZ

Başbakan Davutoğlu HDP’nin, Yüksekova’da 3 askerin şehit edilmesinin ardından yayınladığı sosyal medya mesajına değindi ve şunları söyledi;

"3 askerimiz şehit edildi, HDP ise açıklamasında "3 PKK'lı infaz edildi" diyor... Bizi endişelendiren bu mantık. Asker-gerilla gibi bir karşıtlık üzerinden çözüm süreci yürümez. Niye öldürüldü o üç terörist? Baraja saldırdıkları için. ‘Biz istediğimiz yolu keselim, inşaata saldıralım, haraç alalım, istediğimiz insanı mahkeme edelim’ deniliyorsa, bunlarla çözüm süreci yürümez. Çözüm süreci üzerinden güvenlik boşluğu varmış gibi sonuca ulaşmak mantık hatası."

ÖNCE SÖZLERİNDE DURMALILAR

Davutoğlu, “Kamu düzenini zedeleyecek hiçbir şeye bedeli ne olursa olsun izin vermeyeceğiz dediniz. Bu, gerekirse çözüm sürecinin feda edileceği anlamında mı?” sorusuna ise şu yanıtı verdi;

"Hayır. Ama valilerin, güvenlik güçlerinin görevi olayların önüne geçmektir. Şimdiye kadar 'aman çözüm sürecine halel gelmesin' diye itina gösterdik. Kamu düzeni pazarlık konusu değildir. Devlet, güvenlik güçlerinin meşru güç kullanma hakkını tartışmaz. Gerçek alanda sonuç alınacak bir süreç işleyecekse önce sözlerinde durmalılar. Silahları bırakmalılar. Aksine şimdi şiddet ve silaha sarılıyorlar. Kimse şunu bekleyemez: 'Onlar istedikleri anda şiddet kullansın, devlet atıl kalsın.' Yol haritasında birinci madde kamu düzeniydi. Kamu düzeninin olmadığı yerde hiçbir şey olmaz."

HER KONUDA TUTUMUMUZ DEĞİŞİR

Başbakan, Sokak eylemlerinin ve güvenlik güçlerine saldırıların devam etmesi durumunda, PKK’nın hapisteki lideri Abdullah Öcalan’a yönelik ziyaretlerin etkilenip etkilenmeyeceğine yönelik soruya ise şu yanıtı verdi.

“Değerlendiririz, her konuda tutumumuz değişir. Süreç dediğimiz şeyde muhatap PKK ya da HDP değil. Esas muhatabımız Kürt vatandaşımızdır. Onlar da hükümetimizden memnunlar. HDP de TBMM'nin parçası. Orayı terk edip, kendilerince küçük egemen alanlar oluşturmaya kalkarlarsa devlet buna sessiz kalmaz. Burada problem iki dil kullanmak. Halkı sokağa sürdüler sonra birer birer günah çıkarmaya başladılar. Bingöl saldırısı ile ilgili olarak provokasyon dediler. Yüksekova saldırı ile ilgili olarak ise başka denklem kurdular. Böyle olmaz. Yani ne istediğin konusunda net ve tek bir dil kullanılmalı. İyi polis, kötü polis oynamayı, birileri saldırıp vururken, diğerleri siyasi alanda olumlu mesajlar versin, böyle oportünist tavır içine girilmesi çözüm sürecini asıl tehdit eden şeydir.”

KOBANİ'DE MASKELER DÜŞTÜ

Davutoğlu IŞİD saldırısı altındaki Kuzey Suriye kenti Kobani’deki son durumla ilgili olarak da şunları söyledi;

"Bizim yaptığımız hamleler, maskeleri düşürdü birçok şeyi deşifre etti. Olaylar Kobani'ye yardım için başlatıldı. Türkiye nasıl yardım eder? 'Türk askeri istemiyoruz.' 'PYD unsurları geri gitsinler.' 64'ü 'gidebiliriz' dedi. Özgür Suriye Ordusu ve Peşmerge gelsin. Kabul etmediler. Rejim ile işbirliği ortaya çıktı. Nedir niyetin? Bu yolla Türkiye'nin içini karıştırmak mı? Rejim ile işbirliği içinde orada bir koçbaşı olmak mı? Aynı anda PYD, IŞİD ve rejimin olduğu bir yere bizim müdahil olmamız için herkesin müdahil olması lazım. Sütten ağzımız yandı. Entegre strateji görmemiz lazım."

Başbakan, ABD ile ülkesi arasındaki ilişkilerin ne düzeyde olduğuna dair soruya ise “Öyle bir kriz ortamı yok. Görüş farkı var ve zaten onu gidermeye çalışıyoruz. Batı kamuoyunda, 'IŞİD gibi bir terör örgütü ile mücadele ediyoruz' görüntüsü veren palyatif operasyonlara değil, entegre stratejiye ihtiyaç var.” diyerek cevapladı.