Dışişleri Bakanı Davutoğlu Kıbrıs sorunu için üç alternatifli çözüm önerdi.
Abone olEkonomik krizden kurtulmak için çıkmamış doğalgaz satmaya çalışan Rumlara üç alternatifli plan sunduklarını anlatan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, ‘Ya çözüm ya taksim’ denebilecek plan için BM ve ilgili tarafları da bilgilendirdiklerini söyledi.
ADADA 3 ALTERNATİFLİ ÇÖZÜM
Star'ın haberine göre Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Kıbrıs için 1960’larda düzenlenen mitinglerin ‘Ya Taksim, Ya Ölüm’ sloganını 2013’de ‘Ya taksim, ya çözüm’ olacağını söyledi. Rumlar’a 3 alternatif sunduklarını anlatan Davutoğlu Gürcistan’ın başkenti Tiflis’e geçerken uçakta soruları cevapladı. Güney Kıbrıs’ta Cumhurbaşkanlığı’na Anastasiodis’in seçilmesinin çözüm umutlarını yeşerttiğini kaydeden Davutoğlu, KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun gönderdiği mektuba Anastasiodis’in “Prensipte olur ama zamana ihtiyacım var. Ekonomik krizle uğraşıyorum” diye cevap verdiğini kaydetti. Davutoğlu, Rumlara sunulan 3 alternatifli öneriyi şöyle anlattı:
- BM misyonu hızlandırılmalı ve taraflar bir an önce kapsamlı çözüm için bir araya gelmeli. Takvim çerçevesinde bu görüşmeler neticelendirilmeli. Bu doğal kaynaklar da yeni birleşik Kıbrıs’ın olmalı. Türklerin de ortak olduğu yeni devlet bunu kullanmalı.
- Eğer bu olamıyorsa kısa zamanda ve bu kaynaklara ihtiyaç varsa müzakereler sürerken iki taraf ortak bir komite oluşturmalı ve bu kaynakların pazarlanmasını, çıkarılmasını birlikte yönetmeli. Oluşturulacak kaynak da bir hesapta bloke edilmeli, barış sonrası ve barış süreci için kullanılmalı. Bu Esasen 2011’de mektupla da karşı tarafa bildirilmişti. 3- Yok bunlar olmuyor da GKRY tüm bu kaynaklar onların tarafında olduğu için ‘Biz sahibiz diyorsa’ zımnen ‘Kuzeye de Kuzey’dekiler sahiptir’ demiş olur ve böyle bir iddia ile davranıyorlar ise iki devletli çözümü de müzakere etmeye hazırız. Öyleyse de gelin oturun iki devleti konuşalım. Sonra bu iki devlet AB’de buluşurlar.
Türkiye’nin bu noktaya nasıl geldiğini ise Davutoğlu, şöyle anlattı: “Rum kesiminin 17 milyar euroluk bir pakete ihtiyacı var. Bunun 10 milyarını veriyorlar. (AB) 7,5 milyar eurosunu Rumların karşılamasını istiyor. Mevduatın bir kısmına el koyarak çözmek istiyorlar. Bu mevduatın önemli bir kısmı Ruslara ait olduğu için bir fikir buldular. Kıbrıs’ın güneyindeki daha çıkmamış doğalgazın bonolarını özellikle Rusya’ya satıp bunu kapatmak çalışmasına girdiler. Bir kanun çıkardılar parlamentoda, tam biz İsrail’in özür işiyle uğraşırken. Cuma günü konuyu Sayın Başbakanımız’la da ele aldık Cumartesi günü de olağanüstü bir toplantı yaptık. Bir açıklamada bulunduk.
Suriye muhalefetine Arap Ligi’nde Suriye koltuğunun verildiği tarihi Arap Ligi toplantısı konusunda da açıklamalarda bulunan Davutoğlu, ilk defa Dışişleri Bakanı olarak Arap Zirvesi’ne kendisinin hitap ettiğine dikkat çekti.
Bunun da ötesinde Arap Ligi'nde gözlemci olmasına rağmen ilk defa bu toplantıda Lig’in gizli toplantılarının Türkiye’ye açıldığını söyleyen Davutoğlu, Arap Ligi’nin Türkiye’yi aileden gördüğüne vurgu yaptı. Zirve boyunca Lübnan, Filistin, Mısır, Somali, Ürdün, Yemen ile Katar emiri ve başbakanı ile görüşen Davutoğlu Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı ile de bir araya geldi. “Özellikle Ürdün Kralı ve Filistin Cumhurbaşkanı’na Başbakanımızdan mesaj olarak İsrail özrünün içeriğini anlattım. Filistin Devlet Başkanı çok mutluydu. Türkiye’nin devreye girmesinin onları güçlendireceğini düşünüyor. Onlar da Obama’nın temaslarını aktardılar. İlk defa onları daha kararlı gördük” diyen Davutoğlu, Ürdün Kralı Abdullah’ın da Obama ile görüşmelerini kendilerine aktardığını ifade etti.
YÜREĞİME HANÇER SAPLA DAHA İYİ
Arap Ligi toplantıları sırasında Irak Cumhurbaşkanı Talabani’ye vekaleten Arap Ligi’ne gelen Şii Cumhurbaşkanı Yardımcısı ile bir saati aşkın görüşen Davutoğlu, bu görüşmelerde mezhepçilik tartışmasının da gündeme geldiğini söyledi. Muhatabına “Bizi mezhepçilikle suçlayacağınıza şu yüreğe hançer sapla daha iyi. Biz sizin hakkınızda nasıl olumsuz düşünürüz. En zor zamanlarda, terör saldırıları olurken 12 bakanla Bağdat’a gittik” dediğini söyledi.
ADADA BİR RUS ÜSSÜ HAYAL OLUR
Yine son zamanlarda gündeme gelen GKRY ile Rusya arasındaki mali yardım karşılığı askeri üs pazarlığı iddialarına da açıklık getiren Davutoğlu, “Biz garantör devletiz bizim orada üssümüz yok. Uluslararası hukuk olarak mümkün değil. Bu tür tartışmaları da çok ciddiye almıyoruz. Bu Kıbrıs’ın kurucu anlaşmalarına aykırıdır mümkün değil” diye konuştu.
30 YILDAN SONRA TAKSİM
Türkiye’nin tavrının ciddiyetine dikkat çekerek “Türkiye 30 yıl sonra ilk defa iki devletli çözüm için açıkça tavır alıyor” diyen Davutoğlu şunları anlattı: “Eğer diyorlarsa ki ‘Güney tarafı bizim, Kuzey tarafı sizin’... Tek taraflı olarak Güney’de bir şeyler yapıyorsa bunu kabul ediyorlar demektir. Güney’deki doğal kaynaklar üzerinde her türlü hakkı kendinde görüyorsa Türkiye o zaman Kuzeydeki her kaynak üzerinde KKTC ile yaptığı anlaşmalar çerçevesinde her türlü arama yapmayı değerlendirme opsiyonunu ele alır. Biz bunu bir tehdit değil pozitif bir manivela olarak görmek istiyoruz. Ama ‘Tüm kaynaklar bizim’ gibi bir anlayışı kabullenmemiz mümkün değil. Zaten BM parametreleri de ortadan kalkar.”
RUMLAR ENERJİ İÇİN TÜRKİYE'YE MECBUR
Rum Planı’nın gerçekci olmadığını kaydeden Davutoğlu şunları kaydetti: “O gazın gidebileceği tek yer Türkiye. Başka hiçbir yere gidemez. Bu çevreye baktığınızda enerji açığı olan ve enerji ihtiyacı olan hangi ülke var? Peki transit gelip Avrupa’ya gitmek istese nereden gidecek. Ya denizin altından Girit’e, oradan Yunanistan’a orada öyle büyük fay kırıkları var ki oradan geçmesi mümkün değil.Yani mecburlar.”