BIST 9.673
DOLAR 35,18
EURO 36,61
ALTIN 2.960,42
HABER /  POLİTİKA

Davutoğlu'dan dersimizi aldık yorumu

Başbakan Davutoğlu, 7 Haziran'dan çıkan sonuçtan gereken dersleri çıkardıklarını söyleyerek gerekeni yaptıklarını söyledi.

Abone ol
Başbakan Ahmet Davutoğlu, 7 Haziran gecesi söylediklerini hatırlattı, gereken dersi aldıklarını ve gerekeni yaptıklarını söyledi. 1 Kasım için hedefe kilitlendiğini, Erzurum ve Samsun'da gördüğü tablonun yeniden tek başına iktidarı işaret ettiğini ifade eden Davutoğlu, koalisyon ihtimalinde ise sorumluluktan kaçmayacaklarını söyledi.

Davutoğlu, Star TV'de katıldığı programda ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 7 Haziran'da çıkan tabloya benzer bir sonucun çıkmaması için çalıştıklarını, gönüllerinde ise tek başına iktidar olduğunu söyleyen Başbakan, Bahçeli'nin 1 Kasım sonrası koalisyona hazırız sözlerini hatırlatarak, "Muhalefetin tek başına bir iktidar hayali bile olamaz" diye konuştu.

Erzurum'da ve Samsun'da gördüğü tablonun, 1 Kasım'da yeniden AK Parti için tek başına iktidarı işaret ettiğini söyleyen Davutoğlu, açıklamalarında şunları söyledi;
 
"7 Haziran akşamı ne söylediysem şimdi de aynı şeyi söylerim, 1 Kasım akşamı da. Türkiye'yi hükümetsiz bırakmayız, hiçbir sorumluluktan kaçmayız. 7 Haziran'da kimsenin belki o anda beklemediği şekilde, o gece söylediğim söz, gereken dersi aldık şimdi o dersin gereğini yapıyoruz her açıdan. İnşallah en iyi şekilde 2 Kasım sabahı tek başına iktidara ulaşırız.

"BASKILARA KARŞI TEDBİR ALACAĞIZ"
 
Kaygımız nedir? Türkiye demokratik ülke şartlarında mücadele ettiği için belli bir mesafede sandıklara güvenlik güçlerimiz yaklaşamaz. Belli kuralları var. O alan içinde bir takım baskılar söz konusu olursa, onun için Yüksek Seçim Kurulundan, bazı ilçelerin talepleri bu sebepleydi. Öyle yerlerde toplayalım ki baskı yapma imkanı kalmasın. Herhangi bir demokratik ülkede olan şartlara sahip değiliz şu anda. Ne oluyor? Binanın içine girmeyecek güvenlik güçleri çünkü baskı hissedebilir halk. Doğru ama binanın içine girmeyen güvenlik güçlerinin yapmadığı baskıyı, binanın içine sivil kıyafetlerle girebilen bir takım örgüt mensupları yapıyorsa, bunun sorumlusu kim olacak? Onun için Yüksek Seçim Kuruluna, ben karar almadan bir gece önce bu kararı almalarının doğru olacağı açıklamasında bulundum. Baskı orada oluyor. Bu baskılara karşı da yine tedbir alacağız tabii.
 
O İDDİALARI YALANLADI
 
Tendürek Dağı'nda terörle mücadele yürür ama köyde, ilçede oy kullanılmaya devam edilir. Dolayısıyla bu haber külliyen yalandır. Bu kime atfen söylendi ben şimdi bu haberin detayını bilmiyorum ama hangi gazete olduğunu tahmin edebiliyorum. Hele hele Genelkurmay Başkanı'na atfen söylendiği ifade ediliyorsa külliyen yalandır. Türkiye'de silahlı kuvvetler, demokratik meşruiyete sahip hükümetin emrindedir. Bizim verdiğimiz talimatları uygular, nerede ne gerekiyorsa o tedbir alınır.

"HESAPLARI TÜRKİYE'Yİ SIKIŞTIRMAK" 
 
Ben, Cumhurbaşkanımızın verdiği görev gereği HDP Eşbaşkanı ile 15 Temmuz'da görüşürken, terör örgütü silahlı çağrıda bulunuyordu. Bu yolla da Türkiye'yi köşeye sıkıştıracaklarını düşünüyorlardı. Türkiye'yi, DAEŞ ile özdeşleştirerek Suriye politikaları üzerinden Türkiye'yi köşeye sıkıştırıp kendilerini meşru kılmaya çalışacaklardı.

"TERÖR ÖRGÜTLERİNE SAVAŞ İLAN ETTİK" 
 
23 Temmuz'da ben bu kararı aldığımda geçici olarak görev yapan bir hükümetin başbakanıydım. Talimatı ben verdim Genelkurmay'a, emniyete yazılı olarak, Başbakanlık direktifi olarak. Net bir talimat verdim. Madem ki Türkiye'ye terör örgütleri savaş ilan etmiştir, bu terör saldırıları karşısında Türkiye'nin birlik ve beraberliğini korumak, ülkenin güvenliğini, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki halkımızın güvenliğini sağlamak üzere alacağınız hiçbir tedbirden kaçınmayacaksınız. Ama bütün bu tedbirler demokratik hukuk devleti kuralları içinde alınacak.