BBC Ortadoğu editörü Jeremy Bowen'a konuşan Dışişleri Bakanı Davutoğlu Kuzey Suriye'de mülteciler için bir güvenlik koridorunun oluşturulması gerektiğini söyledi.
Abone olNew York'da gerçekleşen Birleşmiş Milletler 67. dönem Genel Kurulu'nda tartışılan ana konu örgütün Suriye'deki sivil savaşın sona ermesi için bir çözüm yaratmadaki yetersizliğiydi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeleri ortak bir karar almadan Suriye konusunda harekete geçme yetkisine sahip değil. Ve şu an için Konsey'in beş üyesi Suriye konusunda ortak bir noktada buluşmayı başaramıyor.
Güvenlik Konseyi'ndeki gruplaşma Soğuk Savaş'ı hatırlatıyor. Fransa, İngiltere ve ABD iktidarı bırakması gerektiğini düşündükleri Esad rejimine sert yaptırımlar uygulamak istiyor.
Ancak bu doğrultudaki tüm öneriler Rusya ve Çin'den veto alıyor.
Ruslar Suriye'de iktidarın bir anda el değiştirmesinin halk için şartları daha da zorlaştıracağına inanıyor.
Ayrıca geçen yıl Birleşmiş Milletler'in Libya'daki Kaddafi rejimi ile ilgili kararını onaylamakta hata yaptıklarını düşünüyorlar.
Batılı güçler BM'nin Libya kararını ülkede rejimin değiştirilmesi için bir onay belgesi olarak yorumlamıştı.
Suriye'nin komşusu Türkiye de yaşanan savaşa bölgedeki her ülke kadar maruz kaldı.
Ülkeye 120 bin Suriyeli mülteci giriş yaptı, bunlardan 90 bini kamplara yerleştirildi.
Tampon bölge çağrısı
New York'taki Birleşmiş Milletler binasının karşısındaki Türk konsolosluğunda konuştuğum Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu bir kez daha kuzey Suriye'de mülteciler için güvenli tampon bölgelerin oluşturulması gerektiğini dile getirdi.
Tabii böyle bir oluşumun yaratılması için ciddi bir askeri operasyon yapılması gerekiyor.
Davutoğlu bir güvenlik bölgesi yaratmak için Suriye topraklarına asker yollamanın savaş ilanı kabul edilebileceği gerçeğinin üzerinde durmadı.
Dışişleri Bakanı, Suriye'de göç etmeye zorlanmış binlerce insana insani yardım ulaştırmak için bu riskin göze alınabileceğini söyledi.
Davutoğlu ayrıca böyle bir güvenlik bölgesi yaratmanın Esad'a sivilleri öldürmeyi durdurması konusunda bir uyarı olacağını belirtti.
Davutoğlu ''Eğer doğru zamanda doğru önlemleri alıp, doğru adımları atmazsanız gelecekte daha büyük risklerle karşı karşıya kalırsınız. Ne yazık ki uluslararası toplum bu krizin başlangıç aşamasında net bir mesaj verip sert bir duruş sergileyemedi bu nedenle de Suriye'deki rejim daha fazla saldırı düzenleyecek güveni kendinde buldu'' dedi.
Dışişleri Bakanı sözlerine ''Ve eğer bugün bu saldırılardan kaçan kadınlar ve çocuklar için bazı kararlar vermezseniz, gelecekte çok daha büyük risklerle karşı karşıya kalacağız'' diyerek devam etti.
Sihirli bir formül yok
BM ve Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi Lakhdar Brahimi bölgeye diplomatik bir gezi yapma hazırlığında.
Brahimi Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi önünde bu hafta yaptığı konuşmasında oldukça kötümser bir tablo çizdi.
Konuşmanın ardından gazetecilere açıklama yapan Brahimi ''Suriye'deki durumun çok kötü olduğu ve giderek daha da kötüleştiği ve bu durumun bölge için olduğu kadar tüm dünyanın güvenliği için de bir tehdit oluşturduğu konusunda fikir birliği içindeyiz'' dedi.
Brahimi yakında diplomatik bir açılım olmasını umduğunu söyledi. Brahimi ile birlikte çalışanlar Suriye Özel Temsilcisi'nin kendi barış planını yaratma aşamasında olduğunu söylüyor.
Brahimi'nin üzerinde çalıştığı çözümün bir parçası olabileceği düşünülen bir döküman Haziran ayında Güvenlik Konseyi'nin Cenevre'deki toplantısında kalıcı beş üyenin tamamından onay almıştı.
Söz konusu belge isim vermeden şiddeti kınıyor, Suriye'nin egemenliğinin korunması gerektiğinin altını çiziyor ve en önemlisi de şu an ki hükümetten temsilcileri de içine alacak bir ''geçiş hükümeti'' kurulması konusunda bir çağrıda bulunuyordu.
Bu belge aranılan çözüme somut ve anlaşılır bir çerçeve oluşturuyor.
Tek problem bu planın işlemesi için Brahimi'nin rejim yanlıları ile düşmanlarının birbirlerini öldürmeyi bırakıp konuşmalarını sağlaması gerekiyor.
Bosna örneğini verdi
Bunu başarabilirse oldukça kayda değer ve beklenmedik diplomatik bir zafer kazanmış olacak.
Birleşmiş Milletler ikinci bir yenilgiyi kaldıramaz.
Ancak Güvenlik Konseyi ortak bir karar almadığı sürece Brahimi'nin salefi Kofi Annan'dan daha iyi bir iş çıkarması oldukça zor görünüyor.
Türkiye Dışişleri Bakanı Suriye'deki savaşı durdurmaktaki başarısızlık daha şimdiden ''ciddi boyutta.''
Davutoğlu Suriye'de yaşananları 20 yıl önce Bosna'da yaşananlara benzetti ve ''90'lı yıllarda Bosna'da üç yıl boyunca harekete geçilemedi ve bunun sonucunda 300 bin kişi öldü, 100 bin kadın tecavüze uğradı ve devasa bir insani trajedi yaşandı. Bu yıl Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon Bosna'ya gidip yaşananlara tepkisiz kalındığı için özür diledi'' dedi.
Dışişleri Bakanı sözlerine . BM Güvenlik Konseyi bir çözüm yaratmalı. En azından temep prensipler üzerinde anlaşmaya varmalı'' dedi.
Birleşmiş Milletler hiç bir zaman savaşları sona erdirmek için sihirli bir formüle sahip olmadı.
Savaşlarda taraflar birbirlerini iyice yormadan diplomatik bir çözüme yanaşmıyor.
Belki de rejim ve düşmanlarının oturup konuşmaları için henüz yeterince kan dökülmedi.