Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bülent Arınç arasındaki polemik hakkında ne diyeceği merak edilen Başbakan Davutoğlu, katıldığı açılışta yaptığı konuşmada bu konuya hiç değinmedi.
Abone olCumhurbaşkanı Erdoğan ve Bülent Arınç arasında süren polemikle ilgili ne diyeceği merakla beklenen Başbakan Ahmet Davutoğlu, Konya'da Roketsan'ın Atış Test ve Değerlendirme Merkezi'nin açılışına katıldı. Davutoğlu konuşmasında Erdoğan - Arınç polemiğine ilişkin hiçbir değerlendirmede bulunmadı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Roketsan'ın Atış Test ve Değerlendirme Merkezi açılış törenine katıldı. Çanakkale savaşını kazanmamıza rağmen 1'inci Dünya Savaşını kaybettiğimiz için büyük bir işgal yaşadığımızı söyleyen Başbakan Davutoğlu, Kıbrıs barış harekatında aynı zamanda büyük bir ders olarak görüldüğünü belirterek, savunma sanayi kurmaya karar verdiklerini belirtti.
SAVUNMA SANAYİNİN GELİŞMESİ
2002 yılına kadar savunma sanayinin yüzde 80'inin ithal edildiğini belirten Davutoğlu, son 12 yıl içinde, ekonomik gelişmeyle Türkiye'nin kendi savunma sanayini kurduğunu belirtti. 5 milyar dolarlık üretim, 1.6 milyar dolarlık ihracat ve 1 milyar dolarlık ARGE yatırımı yapıldığını da sözlerine ekleyen Davutoğlu, "Dünyadaki bütün buluşlar önce savunma sanayinde bulundu, sonra diğer alanlara kaydırıldı. Dolayısıyla savunma sanayinin gelişmesi sadece savunma sanayi açısından değil, bütün sanayimiz için önemlidir" dedi.
Bugün Türkiye'nin coğrafi derinliği bakımından kendi test atışlarını yapabilecek genişlikte olduğunu da belirten Davutoğlu, ARGE alanında yapılan çalışmaların özel bir önem taşıdığını ifade etti.
TÜRKİYE DÜNYANIN ÖNEMLİ BİR GÜCÜ
Konvansiyonel harp teknolojisi bağlamında Türkiye'nin dünyanın önemli güçlerinden biri olduğunu da belirten Davutoğlu, milli kapasitenin geliştirilmesi gerektiğini belirtti. Çevredeki istikrarsızlığın, Türkiye'yi füze ve uzay teknolojisini geliştirmeye yönelttiğini anlatan Davutoğlu, "Hazırlıklarını tamamlamakta olduğumuz Uzay Ajansı ile ilgili yasayı meclise göndereceğiz" dedi.
BU TOPRAKLAR ALTIN DEĞERİNDEDİR
Coğrafyaların, ülkelerin kaderi olduğunu belirten Davutoğlu, "Kudretli olamayan ülkeler zor coğrafyalarda hayatlarını sürdüremezler. Dünya jeopolitiğinin merkezinde hayatını devam etmek zordur. Bu topraklar altın değerindedir ve bunu korumak kudretli olmayı gerekli kılar. Etrafımızda ateşten bir çember var. Türkiye bir taraftan kudretini yansıtırken, diğer taraftan sivil ve demokratik altyapısıyla ülke vatandaşların aidiyet bilincini geliştirmek zorundadır" diye konuştu.
ÇÖZÜM SÜRECİ BÖLÜNMEYE KARŞI
"Aidiyet bilinci sarsıldığında ülkelerin ne duruma düşecekleri Suriye ve Irak örnekleriyle karşımızdadır" diyen Davutoğlu, bu kudrete kaynak olan hususun ülkenin iç siyasi yapısının hiçbir ayırımcılığa dayanmayan ortak vatandaşlık bilinciyle tahkim edilmesine bağlı olduğunu belirtti. Çözüm süreciyle bir daha Türkiye'yi etnik ve mezhebi ayırımlara yönelecek tehlikelerin önünü kesmek olduğunu da sözlerine ekleyen Davutoğlu şöyle konuştu. "Omuz omuza şehadete yürüyen bu milletin evlatları arasında bölücülük yapmak isteyenlere fırsat verilmemelidir. Türkiye sivil ve demokratik yapısıyla askeri kudretini birleştirmiş bir ülkedir. Çabalar milli birlik ve bütünlüğü tahkim etme çabalarıdır"
ROKETSAN TASFİYE EDİLECEKTİ
2001 ekonomik kriziyle tasfiye edilecek kurumlar arasında Roketsan'ın olduğunu belirten Davutoğlu, "Eğer Roketsan kapatılmış olsaydı, kudretimizden büyük bir can damarı kesilmiş olacaktır. Bu bize şunu gösterdi ki, ekonomik kudret askeri kudretle yanyanadır. Kendi uçağını, tankını yapamayan ülkenin kaderi, o uçağı ve tankı yapan ülkenin elindedir. İMF borcumuzun ödenmesiyle Türkiye istiklalini kazanmıştır.
Siyasi istikrarın olmadığı yerde planlama yapılsa bile uygulama olamayacağını da anlatan Davutoğlu, "Bu ülkenin bir vatandaşı olarak en fazla beni üzen husus, hibeye duyduğumuz ihtiyaçtı. Artık Türkiye askeri alanda kendi güvenliği için hibeye muhtaç bir ülke değildir, bir daha da hibeye muhtaç olmayacaktır. Aksine gerektiğinde hibe verebilen bir ülkedir. Buradaki temel husus, sivil iradeyle desteklenmiş güçlü bir siyasi iradedir. Bu siyasi 2023'e kadar süreceğine ilişkin hiçbir tereddütümüz yoktur. Büyük siyasi krizlerin ülke bütünlüğünü tahrip ettiğini görüyoruz. Suriye, Irak örneğinde olduğu gibi, terörün zemin bulduğu kaos ortamına sebebiyet vermektedir. Biz Türkiye olarak çanakkale ruhunu bugüne yansıtma konusundaki tecrübemiz, hem de güçlü bir geleneğe sahip olan TSK'nın köklü geçmişi hem de demokrasiden beslenen ortak istikbal anlayışıyla yükselen bir küresel güç olarak gereken adımlar atılacaktır. Bugün açlıışını gerçekleştirdiğimiz Atış Test Değerlendirme Merkezi sembolik bir zamanlamayla Çanakkale haftasında açılması, bize tarihle gelecek arasında güçlü bir irtibat olarak görülmektedir"