Davutoğlu neden ağladığını anlattı!

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Gazze'de yaşadığı duygusal anları anlattı.

İsrail’in saldırıları altındaki Gazze’yi ziyaret eden Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, duygusal anlar yaşadı. Hamas liderlerinden İsmail Haniye ile birlikte Şifa Hastanesi’ne giden Bakan Davutoğlu, saldırılarda hayatını kaybedenleri görünce gözyaşlarını tutamadı.

Pakistan’a giden Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Gazze’de yaşadıklarını anlattı.

AHMET DAVUTOĞLU GAZZE'DE BÖYLE AĞLADI Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu 11 bakan ile gittiği Gazze'de gözyaşlarını tutamadı. Dünya ajanları bu fotoğrafı abonelerine geçti. İSRAİL'DEN AHMET DAVUTOĞLU'NA BOMBALI MESAJ Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun da aralarında olduğu Arap Birliği üye ülkelerinin dışişleri bakanlarının Gazze'de bulunduğu sırada İsrail saldırılarını sürdürdü. Saldırılarda, 27 Filistinli hayatını kaybetti. (DEVAMINI OKU)

Davutoğlu, şunları söyledi:

SALDIRILARIN SÜRMESİ İSRAİL'İN PERVASIZLIĞI

“Biz Gazze’deyken bile İsrail’in saldırıları devam etti. Saldırıların sürmesi İsrail'in pervasızlığının bir göstergesidir. Daha sonra düzenlenen saldırıda 2 gazeteci hayatını kaybetti, kendilerine Allah’tan rahmet diliyorum.

İYİ NİYETLİ ÇABALARIN SÜRMESİ GEREKİYOR

Bu saldırılar İsrail’in ne kadar duyarsız olduğunun, ayrım gözetmediğinin, hassasiyet duymadığının göstergesidir. MİT Müsteşarı Hakan Fidan Kahire’de kalmıştı. Kendisiyle sürekli temas halindeydik. Hamas da deklare etmişti, ancak İsrail’den teyit gelmedi. İsrail, iyi niyetten yoksun olduğunu bir kez daha gösterdi. Ateşkes konusunda gösterdiği çabaları nedeniyle Mısır’ı tebrik ediyorum. Türkiye, Katar ve diğer ülkelerin desteğiyle görüşmeler yürütüldü. Umarım İsrail uluslararası toplum, bölge ülkeleri ve Gazze halkını çağrılarına olumlu ses verir ve bir an önce ateşkes sağlanır. İyi niyetli çabaların sürdürülmesi gerekir.

KENDİ KIZINIZ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORSUNUZ

O anda çekildiğini hissedilecek bir ortam değildi. Eşimle Şifa Hastanesi’ne gittik, eşimin doktor olması nedeniyle hastaneye gelen üç cenazeyi görme durumuz oldu. Çok ızdırap verici, hüzünlendirici bir tabloydu. 15-16 yaşındaki bir kız, 75 yaşındaki biri ve kanı halen akan bir Filistinliye aitti. Hanım kızımızın babası içeri alındığında duygusal bir an yaşandı. ‘Buraya gelen Türk Dışişleri Bakanı sizi teskin etmek istiyor’ denilince bize sarıldılar. Babanın hissettiklerini anlayabiliyorsunuz, iç içe geçtiğinizi hissediyorsunuz. Kendi kızınız olduğunuzu düşünüyorsunuz. Bakan olduğunuzu, müzakere yürüttüğünüzü unutuyorsunuz.

ALLAH KİMSEYE BU ACILARI YAŞATMASIN

Keşke o aileyi daha fazla teselli edebilseydim. Şimdi onlar terörist mi? O 15-16 yaşındaki kız, İsrail’e ne yaptı. Her şeyden önce bizim insani tepkimizi ortaya koymamız lazım. Adalet ve vicdana dayanmayan diplomasi kalıcı olamaz. Gayet insaniydi. Basında fotoğraflar yer alınca gördüm. O baba ‘kızım, kızım’ diyerek kızının cesedine sarıldı, insanlar ayıramadı. ‘Türk Dışişleri Bakanı geldi’ denilince bana sarıldı. O anda kelimelerden daha çok ızdırabı hissedersiniz. Allah kimseyi bu acıları yaşatmasın.

İSRAİL'İN BU DURUMU KABUL EDİLEMEZ

Biz bu filmi daha önce de görmüştük. 2008’deki saldırılarının tecrübelerinden de biliyorum. Bu tür anlaşmalarda gecikmeler olabiliyor. Mısır’ın etkin girişimi ile belli bir noktaya gelinmişti. Gece yarısı İsrail ‘hayır’ demedi ama teyit de etmedi. Ancak en azından taraflar arasında önemli ölçüde uzlaşma sağlanmış bir metin var ortada. Bu bizi ümitlendiriyor. Hala saldırıların devam etmesi, İsrail’in çok taktik adımlar attığını gösteriyor. Bu durum kabul edilemez.”