Başbakan Ahmet Davutoğlu, Muş'ta, partisinin mitinginde, HDP Eş Başkanı Demirtaş'a sert mesajlar vererek 'gafil' dedi.
Abone olBaşbakan Ahmet Davutoğlu, Muş'ta, partisinin mitinginde konuştu. Davutoğlu, HDP Eş Genel Başkanı Selhattin Demirtaş'ı kast ederek 'Gafil' dedi.
"DEDİM Kİ O GAFİLE..."
AK Parti'nin seçim propogandaları kapsamında bugün Muş'ta gerçekleşen mitingde konuşan Davutoğlu, Türk-Kürt kardeşliği vurgulu konuşmasında, "HDP çıktı bütünüyle İslam dünyasının vedarı iftarı Kürt kardeşliğimizi kendi tarihinden, dininden imanından koparmak için Kürt ulusalcılığı yapıyor. Diyanet ile uğraşıyorlar. Aslında Malazgirt’ten bu yana gelen o birliği yıkmaya çalışıyorlar. CHP de HDP de bu milleti ortak değerlere milleti yabancılaştırmak istiyorlar." diyerek, Demirtaş' için, "Meclis görüşmelerindeki “İstanbul’u kaderi Saray Bosna’nın kaderidir” dedim, bir HDP’li vekil çıktı “Neden İstanbul’un kaderi Diyarbakır’ın kaderidir demiyorsunuz” dedi. Dedim ki o gafile, arkadaşa “Bunu söylemeyi zul atlederiz” Dışarıda olan için bu söylenir içeride olan için bu söylenmez. Diyarbakır biziz, biz Diyarbakırız." diye konuştu.
İşte Davutoğlu'nun açıklamasından satır başları:
"MALAZGİRT RUHU"
Biz 2002’de bu yola çıkarken Sayın Cumhurbaşkanımızın başbakanlığı döneminde, Malazgirt’ten bu yana devam eden o birlik için yola çıktık. Muş, ayaktaysa Malazgirt ruhu ayakta demektir, Türkiye ayakta demektir.
CHP’nin bu otoriter zihniyeti, ulusalcı zihniyeti ile HDP’nin zihniyeti ve onun arkasındaki üst akıl Türkiye’de yeni bir tuzak içinde. Ak Parti olarak kardeşliğimizin önündeki bütün engelleri kaldırdık. 2002’ye kadar bu bölgelerde olağanüstü hal vardı. Kim kaldırdı? AK Parti demokrasinin önüne açtı.
HDP ELEŞTİRİSİ
Bu bölgelerde ana dilde halay çekmek , türkü söylemek bile yasaktı. Kim kaldırdı. HDP bu süreçte destek vermedi, çaba içinde yer almadı. Hep silahı kullanmaya kalktı. Bizim iktidarımızda faili meçhul cinayet oldu mu...
"HDP, ÖZ KÜRTÇE ADI ALTINDA KÜRTÇEYİ KATLETMEYE KALKIYOR"
Bu HDP öz Kürtçe adı altında Kürtçeyi katletmeye kalkıyor. Birileri bu memlekette kürk ve Türk kardeşler arasında terörü şiddeti baskıyı kullanıyor. Buna yiğit Türk- Kürt kardeşler izin vermez.
"SİYASET YAPACAKLARSA, DAĞDAN İNSİNLER..."
Demokrasi ile silah yan yana olmaz. Terör ile barış yan yana olmaz. HDP bir yol ayrımındadır. Ya terör ya barış dilini kullanacaklar. Siyaset yapacaklarsa, dağdan insinler barışı konuşsunlar. Ama silaha ve baskıya yönelirlerse buna ne biz ne Muşlular için verir.
ÇÖZÜM SÜRECİ
Bu yol çözüm süreci yoludur. Kim ne yaparsa yapsın biz yola çıktık mı kimsenin dediğine bakmayız. Çıktığımı yolu nihayete vardırırız. Bu topraklar ezeli ve ebedi kardeşlik toprağı olacak mı? 90’lı yılların acıları siz çektiniz. En iyi siz bilirsiniz. Şimdi köyler, meralar herkese açık. Barış lalesi egemen olsun. Bütün Türkiye’ye sesleniyorum Muş’un lalesi, simgesi hakim olsun.
Bu topraklarda Türk, Kürt, Arap birlikte yaşadık. Biz kardeşlerimizi zalime teslim eder miyiz. Etmeyiz. Çünkü bizim için esas olan insandır. Biz Kudüs’ün İslam kimliğini yok etmek isteyenlere fırsat vermeyiz.
Bir daha bu topraklarda şu ve ya bu etnik veya mezhebi milletçilik üstünden kimse kimseye üstünlük taslayamayacak.
BAŞBAKAN, ANNESİ İÇİN FATİHA İSTEDİ
Çözüm sürece sadece demokrasi için değil ekonomi için de önemli. Muş’ta 2002 yılında 3 ambulans vardı. Şimdi kaç ambulans var biliyor musunuz? 29. Her ilçeye 6 ambulans. Biz burada mitingi yaparken şu dağların tepesinde kar var. Eskiden Toroslarda öyleydi. Bu kardeşiniz annesi Toroslar’dan merkeze yetişemedi. Hayatını kaybetti. Ona da burada bir Fatiha bahşedersiniz.
Bu bayrağın altında yaşayan herkes, bizim devletimizin, hükümetimizin şefkat elinin himayesindedir. Hiçbir hastamız dağda bayırda kalmayacak.
PKK'NIN SİLAH BIRAKMASI
Silahları bırakın dedik. 2013 Mayıs’ında bırakacaklardı. Bırakmadılar. Niçin bırakmadılar. Bu memlekette silahlı mücadele ile bir şey elde etmek mümkün mü. Seçime gidiyoruz. Gelin özgürce yarışalım. Ne istiyorsanız söyleyin. Konuşun, söyleyin ama silahı terk edin. Diyarbakır annelerinin acısın yüreğimde hissediyorum. Çözüm Süreci partilerin değil milletin meselesidir.