Başbakan Davutoğlu, iş güvenliği konusunda gerekli düzenlemelerin yapılacağını ve teminat altına alınacağını söyledi.
Abone olBaşbakan Ahmet Davutoğlu, 6-7 Ekim olaylarının ardından kapsamlı bir iç güvenlik paketi hazırlandığını ifade ederek özgürlük ve güvenlik dengesini koruyacaklarını söyledi. Türkiye'nin kendi coğrafyasında istikrar adası olduğunu anlatan Davutoğlu, 2023'de Türkiye'yi parlak bir geleceğin beklediğini söyledi.
Başbakan Davutoğlu, "Yeni Türkiye Yolunda" adlı programla halka seslendi. 6-7 Ekim'de yaşanan olaylar sonrasında edindikleri tecrübelerin özgürlük-güvenlik dengesinde yeni bir uyumun sağlanması ihtiyacını gösterdiğine dikkat çeken Davutoğlu şöyle devam etti:
"Bu çerçevede özellikle maske takmanın, molotofkokteyli atmanın tüm gösterilerde tamamıyla ortadan kalkması için çok geniş çaplı yasal düzenlemelere gidiyoruz. Kim ne derse desin bizim için öncelikli olan vatandaşlarımızın can, mal güvenliğidir. Aynı şekilde özgürlüklerimizin genişletilerek kullanılması, bu güvenlikte bir bütünlük teşkil eder. Özgürlük ve güvenlik birbirini tehdit eden, birbirinden ayrı düşünülebilecek şeyler değildir. Biz, Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak her zaman bu özgürlük-güvenlik dengesinin uyumunun sağlanması yönündeki çabalarımızı sürdüreceğiz."
"NEŞTER ATMA ZAMANI GELMİŞTİ"
İç güvenlik reformunu neredeyse destekler anlamda ve onunla birlikte düşünülebilecek bir başka reform alanının iş güvenliğiyle ilgili yaptıkları çalışmalar olduğunu anlatan Davutoğlu, "Maalesef Ermenek'te son olarak yaşadığımız maden kazası sonrasında, daha önce büyük bir acıyla hatırladığımız asansör kazalarından sonra, artık bu konuya da neşter atma zamanı gelmişti ve bu neşteri atıyoruz" dedi.
Davutoğlu, "12 Kasım'da açıkladığım iş güvenliği paketiyle bundan sonra özellikle madenlerde ama bütün iş hayatında çok sağlam güvenceler altında işçilerimizin, emekçilerimizin, alın teriyle evine helal lokma götürmek isteyen bütün kardeşlerimizin iş güvenliği şartlarını iyileştirmeye kararlıyız" ifadesini kullandı.
"TÜRKİYE BİR İSTİKRAR ADASI"
Türkiye’de demokrasinin kökleştiğini ve ekonominin küresel krize rağmen hızla ilerlediğini ifade eden Başbakan Davutoğlu, "Dikkat ediniz, etrafımızda bir ateş çemberi varken Türkiye bir istikrar adası. Türkiye'de demokrasi kökleşiyor, ekonomik kalkınma küresel krize rağmen hızla ilerliyor ve en önemlisi vatandaşlarımızın arasındaki aidiyet bağları güçleniyor ve Türkiye yükselen bir güç olma niteliğinde birçok ülkenin gıptayla baktığı bir dönem yaşıyor.
Suriye rejiminin baskısı altında bunalan 300 bin kardeşimizin hayatını kaybettiği diğer taraftan da IŞİD terör tehdidi ile Suriyeli kardeşlerimizin büyük ıstıraplar yaşadığı bir dönemden geçiyoruz. Aynı IŞİD tehdidi Irak'taki kardeşlerimiz için de söz konusuydu. Ve Irak son yıllarda etnik ve mezhebi ayrımların ülke içinde ciddi sıkıntılar doğurduğu gerilimlerin tırmandığı bir dönem yaşadı”
"TÜRKİYE G-20 DÖNEM BAŞKANLIĞINI ÜSTLENECEK"
Türkiye'nin önümüzdeki yıl G-20 dönem başkanlığını üstleneceğini belirten Davutoğlu, "Bir anlamda Türkiye ekonomik verimlilikle insanlık vicdanını bir araya getiren küresel bir aktör olarak 2015 yılında dünya gündemine ağırlığını koyacak" dedi.
Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Diğer taraftan başta KOBİ'ler olmak üzere istihdam alanlarının genişlemesi için ve büyümenin tekrar yüzde 2 standartlarının üstüne çıkması için yoğun bir çaba içinde olacağız. Türk ekonomisinin büyümesi dünya ekonomisinin büyümesiyle irtibatlıdır. Dünyada talep ne kadar artarsa Türkiye'nin ihracatı da o kadar hızla artacaktır. Dünya ekonomisinde kriz ne kadar aşılırsa Türk ekonomisi de istikrara o kadar kolay kavuşacak ve içeride ilan ettiğimiz sektörel dönüşüm programlarıyla dünya ekonomisi arasındaki ilişkiler daha sağlıklı bir şekilde kurulabilecektir.
Gördüğünüz gibi aziz vatandaşlarım bir ay içinde hem çok köklü reformların önünü açtık. Uyuşturucuyla mücadele, iç güvenlik reformu, iş güvenliği ve ekonomik dönüşüm programlarını ilan ettik hem ülkemizin her bir köşesine yurtiçi ziyaretlerle halkımızla yeni hükümetin başbakanı olarak buluşma kaynaşma imkanı buldum hem de yakın bölgemizde Irak'ta çok uzak bir coğrafyada Filipinler'de barışa katkıda bulunduk ve en önemlisi G-20 dönem başkanlığını almaya hazırlanan bir ülkenin başbakanı olarak dünya gündeminde bütün diğer önemli ülkelerin hükümet ve devlet başkanlarıyla bir araya gelerek insanlığın ve dünya sisteminin geleceğini tartışma imkanı bulduk. İşte Türkiye bu.
Türkiye kendi coğrafyasına hapsedilemeyecek kadar büyük bir ülkedir. Türkiye kendi huzur ve istikrarını çevre bölgelere yansıtabilecek güçte kudretli bir ülkedir. Türkiye en gelişmiş ülkelerle en az gelişmiş ülkeleri bir araya getirebilecek kapasiteye, vicdana, meşruiyete sahip küresel bir aktördür.
Aziz vatandaşlarım, Türkiye ile gurur duyunuz, kendinize güveniniz ve bu özgüven içinde 2023’e doğru yürürken devletimizi ve milletimizi parlak bir gelecek beklediğinden hiç tereddüt etmeyiniz."