Türkiye Gazetesi yazarı, gazeteci Süleyman Özışık, son günlerde siyasi kulislerin en çok konuşulan konusu olan Şehir Üniversitesi meselesini anlatan bir yazı kaleme aldı. Özışık yazısında, Ahmet Davutoğlu'nun söylemleri ve eylemleri üzerinden ahlak ve erdem anlayışındaki tutarsızlığa dikkati çekti.
Abone olAhmet Davutoğlu'nun kendilerine komplo kurulduğunu öne sürerek, siyaseten mağdur edildiklerine yönelik algı oluşturma çabasına değinen Süleyman Özışık konuyu yazısında şöyle özetledi;
''Milletin arazisinin üzerine tek kuruş para ödemeden konan Davutoğlu'nun arkadaşları, şimdi de 417 milyon lirayı bulan milletin parasının üzerine de konmak istiyor. "O parayı da bize peşkeş çekin" demeye getiriyor.
Gerek arazinin peşkeş çekilmesini gerekse bankadan kredi çekilmesini yolsuzluk patlak verince öğrenen Cumhurbaşkanı, "Bize siyasi komplo kuruyor" denilerek hedef tahtasına oturtulunca meseleden haberdar oldu. Ve dün ilk kez bu konuda konuşup meselenin perde arkasını milletiyle paylaştı. Bunun üzerine legal görünümlü illegal işlerin içinde yer alan Ahmet Davutoğlu bir açıklama yaptı.''
Kendi ahbaplarına peşkeş çekeceği araziyi Merkez Karar ve Yönetim Kurulu'na getirmiş
Eski Başbakan açıklamada çok şey anlatmasına rağmen aslında hiçbir şey anlatmamış. Suçu üzerinden atmak için, "Bu kararı sadece ben almadım ki! Biz bu kararı Merkez Karar ve Yönetim Kurulu'nda aldık" demiş.
Hani Merkez Karar ve Yönetim Kurulu'nda buna benzer bir karar daha almış olsa, "Yahu sadece kendisine yönelik bir karar aldırmamış, herkese aynı eşitlikte davranmış" diyeceğiz ama yok. Sadece kendi ahbaplarına peşkeş çekeceği araziyi Merkez Karar ve Yönetim Kurulu'na getirmiş ve kararı çıkartmış.''
Neden peşkeş çekme gereği duyduğuna değinmemiş
''Üniversiteye zaten cüzi bir rakamla kiralanan araziyi neden peşkeş çekme gereği duyduğuna ise hiç değinmemiş. Ortada Cumhurbaşkanı'nın deyimiyle bir dolandırıcılık durumu var. Buna cevap vereceğine açıklamanın sonunda, "Madem öyle, herkesin mal varlığı araştırılsın" demiş. Yahu araştırılsın elbette, buna kimsenin itirazı yok ve olamaz da ama böyle bir araştırma senin ve ekibinin yaptığını masum gösterir mi? Göstermez! Aptallar bile anladı ki amaç, "Ben de Erdoğan'ın mağdur ettiklerinden biriyim" algısını oluşturmak ve buradan oy devşirmek!..''
Ahmet Davutoğlu ve ekibinin çabasını böyle özetleyen Süleyman Özışık, Davutoğlu'nu 'ahlak ve erdem dersinden sınıfta kalan biri' olarak yorumladı. Davutoğlu'nun asla mağdur edilen değil aksine mağdur eden olduğuna da dikkati çeken Özışık, Başbakanlığı döneminde yapmış olduğu eylemlerin de bunun kanıtı olduğuna işaret ederek o günlerde yaşananları şöyle hatırlattı;
Erdoğan'a kumpasın kralını kuran isimdir
'Ahmet Davutoğlu mağdur edilen değil, başbakanlığı döneminde pek çok kişiyi mağdur edendir!.. Kendi döneminde, Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürüten Süleyman Soylu'nun iki kez istifa etmesine neden olan kişidir. Cumhurbaşkanı araya girmese şu an Sayın Soylu AK Parti'den kopup giden isimler arasında olacaktı. Sayın Davutoğlu Başbakan olduğu dönemde yanındakilerle birlikte Erdoğan'a kumpasın kralını kuran isimdir. 7 Haziran sonrası CHP ile koalisyon kurmaya çalışarak Erdoğan'ı bertaraf etmeye çalışan, hatta sonrasında Cumhurbaşkanı'nı Yüce Divan'a göndermeye çalışanlara yol veren bir isimdir.
Sözün özü...
Ahlak ve erdem dersinden sınıfta kalan birinin millete ahlak ve erdem dersi vermeye çalışması bu topraklara hakarettir!'